Yaşanmış Çok Acıklı Bir Hikâye

Yaşanmış Çok Acıklı Bir Hikâye

Dursun küçük yaşlarda rahmetlik babasının yanında çırak olarak yetişmiş maharetli bir inşaat ustasıydı. Askerden yeni gelmiş evlilik hazırlıkları yapıyordu. Babadan kalma eski evi yıkıp yenilemek istedi.
Önce ahırı yaptı. (Eskiden ahır evin altında oluyordu) Sonra ahırın üstüne evi yaptı. Merdivenin korkuluklarını daha tamamlayamamıştı. Korkulukların nakışlı ve çok güzel olmasını istiyordu. O yüzden acele etmiyordu.
Annesinin haykırması ile irkildi.
-Oğlum bir de usta olacaksın! Bir tel dolabı (Eskiden buzdolabı yoktu, tel dolaplar evin serin yerine konuyor buzdolabı görevi görüyordu) yapmadın. Bak kedi tenceredeki sütü içmiş, kaçıyor…
Dursun Usta çok kızmıştı. Kedi bacaklarının arasından geçerek kaçtı. O anda eline bir tuğla parçası geçti. O kızgınlıkla yerden kaptığı tuğlayı bütün gücüyle kediye fırlattı. Tuğla kedinin kafasına çarpmıştı. Kedi birden havada takla atarak yerde yuvarlandı. Bacaklarını açarak uzandı kaldı.
Dursun Usta’nın kızgınlığı geçmemişti. Kedinin ölüsünü tekmelemeye devam ediyordu.
Öfkesi geçince kediyi kuyruğundan tutup sürüyerek dereye götürüp attı. Ertesi gün erkenden kalkarak çalışmaya başladı. Kapıyı bir türlü açamadı. Geceleyin yağmur kapıyı ıslatmış kapıyı şişirmişti. Dursun usta sağ ayağını kaldırarak var gücüyle kapıya tepti. Kapı açıldı fakat Dursun Usta kendini toparlayamadı; sırtüstü aşarak tepe üstü merdivenden yuvarlandı.
Kafasını taş çarparak düşmüştü.
Annesi:
- Oğlum! Oğlum! Diyerek koştu. Dursun Usta’nın kafasını kucağına aldı. ---- Oğlum konuş! Oğlum anne de! Diye haykırıyor fakat Dursun Usta’dan çıt çıkmıyordu. Deli gibi Muhtarın evine koşmaya başladı.
-Muhtar Efendi ne olur cipi çalıştır. Oğlum Dursun Usta inşaattan düştü. Ağır yaralı… Muhtar koşarak cipi çalıştırdı. Dursun Usta’nın evine geldiler. Muhtar bir de baktı ki… Dursun Usta’nın ağzına köpük yığılmış. Nefesi gelmiyor, kalbi çalışmıyor.
Muhtar Dursun Usta’nın annesine seslenerek;
-Huriye Abla yapacak hiçbir şey yok. Ne yazık ki Dursun Usta’yı kaybettik. Allah rahmet eylesin! Hepimizin başı sağ olsun! Dedi.
Huriye Anne deli gibi saçını başını yoluyor, habire ağlıyordu.
Savcılığa haber verildi. Olay yeri incelemesi yapılarak; “Dursun Usta”nın kaza sonucu öldüğüne karar verildi.
Dursun usta bir gün önce kedinin kafasına tuğlayı vurup öldürmüş bir gün sonra da kendi kafasının üstüne düşerek can vermişti…
Etme bulma dünyası dedikleri bu olsa gerek…
Yaşar AKKAŞ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis