İhtiyarlık Hastalığı
İhtiyarlık Hastalığı
İhtiyar
adamın biri, hastalanıp yatağa düşer. Çocukları doktor çağırır. Doktor gelir,
hastanın şikâyetlerini dinler, tansiyonunu, nabzını ölçer, sırtını dinledikten
sonra:
-
"Neyiniz var bey amca?" diye sordu. Hasta:
- "Ah!
Sorma evladım, başım ve beynim ağrıyor." Doktor:
-
"Merak etme! Bu ağrılar hep ihtiyarlıktan." Hasta:
-
"Fakat gözümde de bulanma ve kararma var." Doktor
-
"Önemli değil, ihtiyarlıktan." Hasta:
-
"Sırtımda çok şiddetli bir ağrı var." Doktor:
- "O
da ihtiyarlıktan." Hasta:
-
"Doktorcuğum! Ne yersem dokunuyor, hazmedemiyorum." Doktor:
- "Bak
bey amca! Mide hazımsızlığın da ihtiyarlıktan..."
Hasta:
-
"Oğlum! Rahat nefes alamıyorum, nefesim daralıyor."
Doktor:
-
"Bakınız, bu da ihtiyarlıktan. İnsan ihtiyarlayınca, akciğerleri iyi
işleyemez olur." deyince hasta iyice kızmış bir vaziyette:
- "Ey
ahmak doktor! Sen ne biçim doktorsun öyle. 'İhtiyarlıktan' demekten başka şey
öğrenmedin mi? Tek cevaba saplandın kaldın! Ey cahil! Sen bilmiyor musun ki, Allah’ü
Teâlâ her derdin dermanını da vermiştir. Yazıklar olsun sana. Doktorluğun böyle
zayıf olunca, böyle söylüyorsun." deyince, doktor:
- "Ey
yaşı geçmiş, işi bitmiş adam! Bu kızgınlığın ve sinirin de ihtiyarlıktan...
Sabrın tükenmiş, bu yüzden hiddetleniyorsun." der.
Öğütler:
* Gençlik, kıymeti bilinmesi bir çağ. Geçmeyecek
gibi geliyor ama bir bakıyorsunuz yaşlanılmış.
Sevgili
Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, kıyamet gününde insanoğlunun
hayatından hesabını vermeden bir adım bile atamayacağı beş konuyu şöyle izah
etmiştir:
- "Ey
kulum!
1- Ömrünü
nerede geçirdin?
2-
Gençliğini nerede harcadın?
3- Malını
nerede kazandın?
4- Malını nereye harcadın?
5-
Sıhhatini nasıl kullandın?"
Kaynak: Hikâye-Öykü-Masal
Arşivi: www.hikayearsivi.net
Yorumlar
Yorum Gönder