Eski Bir Deve Yularının Hesabı
Eski Bir Deve Yularının Hesabı
Hazreti Ömer Radiyallahü Anh’ın oğlu Abdullah Radiyallahü Anh babasını ölümünden tam bir sene sonra rüyasında benzi sararmış olarak görüp:
- Babacığım senin benzin kırmızı idi. Ne oldu da bu kadar sarardın? Diye sordu.
Hazreti Ömer Radiyallahü Anh:
- Oğlum bir seneden beri Allah'a hesap veriyordum, daha yeni çıktım. Benzim ondan sararmıştır, Diye cevap verdi. Abdullah İbni Ömer Radiyallahü Anh tekrar sordu:
- Babacığım hesap nasıl geçti?
- Oğlum hesapların biri bitip biri başladı. Eğer kefenimin içine koydurduğum mektup yanımda olmasaydı, işim çok zor olacaktı. o mektubun bana çok faydası oldu. Hele sadaka develerden Şirinin yuları iyice eskimişti de birkaç yerinden bağladıktan sonra kullanılamaz olunca atmıştık. Onun hesabını verirken Hak Teâlâ: “O yuları atıp Müslümanların malını zayettin,” Diye azarlayınca cevap verecek bir şey bulamadım. Ancak işte o mektubun yüzü suyu hürmetine af olunarak kurtuldum, dedi.
Hazreti Ömer Radiyallahü Anh’ın oğlu Abdullah Radiyallahü Anh mektup hikâyesini ise şöyle nakletti:
- Bir gün babam halife iken, yanına Hazreti Hasan ve Hüseyin gelmişti. Babam onların sırtına birer elbise giydirdi. Onlar çok memnun olarak gittiler. Hazreti Ali Radiyallahü Anh çocuklarının sırtında babamın verdiği elbiseyi görünce çok memnun olmuş ve: “Gidin Halife'ye söyleyin, Resûlüllah onun hakkında Ömer Radiyallahü Anh hayatta olduğu müddetçe İslâmm nuru, vefatından sonra cennet ehlinin ışığıdır buyurmuştu, demiş onlar da gelip babama söylediler. Babam onlara bunu bir kâğıda yazmalarını söyledi, onlar da yazdılar. Daha sonra bana:
- Ben ölürsem bu kâğıdı kefenimin arasına koy, benimle beraber kabre gitsin. Orada başım dara düştüğü zaman bunu gösterir kurtulurum, buyurmuştu, Diye anlattı. (Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder