Elin Ayağın Tutuyorken, Bu Tembellik Niye?
Elin
Ayağın Tutuyorken, Bu Tembellik Niye?
Bir
gün adamın biri avlanmak için ormana gider. Geceyi orada geçirmeye karar verir.
Fakat yırtıcı hayvanlardan korktuğu için, büyük bir ağaca çıkar. Ağaçta iken
bir inilti duyar. Etrafına bakınır ve aşağıda kötürüm bir tilki görür. Adam:
-
Acaba bu tilki ne yer, ne içer? Diye düşünürken uzaktan bir aslanın geldiğin
görür. Aslanın ağzında bir ceylan vardır.
Aslan,
ağacın dibine gelir. Ceylanı parçalar, bir güzel karnını doyurur ve çekilir
gider. Aslan gidince, kötürüm tilki sürüne sürüne ceylandan arta kalanları
yemek üzere yaklaşır. O da, aslanın artıkları ile karnını doyurur.
Ağaçtaki
adam başlar düşünmeye:
"Yaaa...
Der. Demek ki kötürüm bir hayvanın bile yiyeceğini Allah ayağına gönderiyor ve
onu aç bırakmıyor. Öyle ise, ben niye böyle çalışıp yoruluyorum? Bundan sonra
ben de bir köşeye çekilip beklemeliyim...
Bu
düşünce ile adam, yol üzerindeki bir mağaraya girer, başlar beklemeye. Bir gün,
iki gün, üç gün bekler. Fakat gelen giden olmaz. Kimse ona yiyecek, içecek bir
şey getirmez. Sonunda adam açlıktan baygın düşer. Uyku ile uyanıklık arasında
kendisine şöyle seslenildiğini işitir:
-
Kalk, be hey budala adam! Ne yatıp duruyorsun! Elin ayağın tutuyorken, bu
miskinlik, bu tembellik niye? Niçin kendini kötürüm ve sakat tilki yerine
koyuyorsun? Git, aslan gibi ol, avlan. Hem kendin ye, hem de artanı ile
başkaları geçinsin!
Bu
sözleri duyan adam, gerçeği anlar. Mağaradan çıkar. Çalışmak ve helal rızk
kazanmak üzere köyünün yolunu tutar... ww.dinibil.comw
Yorumlar
Yorum Gönder