Bu Ülkenin Sade Vatandaşları

Bu Ülkenin Sade Vatandaşları
 Hamburg’da bir parka, elindeki filesi içerisinde, evine sebze ve meyve götürmekte olan bir insanın heykeli dikilmiş. “Sade Vatandaş” olarak nitelendirilen bu heykelin kaidesine de söyle yazılmış:
 “Hiçbir insanı öldürmeyen, yaşamı boyunca kahramanlık yapmayan, hiçbir çatışmaya imzasını atmayan, yaşamı boyunca diğer insanların esenliğini dileyen ve onlar için çalışan, sade bir aile reisi olarak yaşadı.”
Vatanımızı, bağımsızlığımızı, namusumuzu, hakkı ve adaleti korumak için toprağın altında yatan kahramanlarımızı elbette unutmayalım! Fakat bu ülkenin sade vatandaşlarını da unutmayalım! Onları da mütevazı kahramanlar olarak takdir edelim. Kimler mi onlar? Kırk yıl dağdan odun taşıyıp, tek bir eğri odun getirmeyen ve “Dağda hiç eğri odun yok mu Yunus?” diye soran Tabduk Emre’ye, “senin dergâhına, tek bir eğri odun bile giremez!” cevabını veren Türkmen kocası Yunus örneği, işini doğru yapan herkes!
Babalar vardır, “Tevekkül” der, her sabah erkenden evinden çıkar, “Allah’ın verdiğine şükür” ederek döner, çocuğunun eski ayakkabısına bakar, aylarca yeni bir çift ayakkabı alamadığı için yüreği parçalanır da yine de “Allah, devlete ve millete zeval vermesin” diye herkese esenlik dilemekten geri kalmaz.
Anneler vardır, ıstırabı içinde gizli, yüzünde yalnızca mutluluk ifadesi bulursunuz. Ailenin, en yoksul zamanlarında bile, en basit malzemeden en mükemmel yemekler yapabilir, evi düzenli, tertipli; çocukları ter temiz bakımlıdır!
Öğretmenler vardır, her sene ilk defa anlatıyormuş gibi bütün derslerini yeniden hazırlar. “Her sene, yeni olarak ne anlatıyorsun ki yeniden ders notu hazırlıyorsun?” diye soranlara “Fakat ben her sene yeni öğrencilere ders anlatıyorum!” cevabını verir!
Yazarlar vardır, bir kelimeyi yazarken beş tane sözlüğe bakar ki, okuyucular o kelimeyi yanlış öğrenip, yanlış kullanmasınlar!
Gençler vardır, belediye otobüsüne oturmuş, yarım saatlik yol gidecektir. Üç dakika sonra, yerini, otobüse yeni binen kendinden yaşlı beyefendiye veya hanımefendiye verir ve yirmi yedi dakika ayakta gider!
Ustalar vardır, ikinci sınıf malzeme bile kullansa, yaptığı işte tek bir kusur bulamazsınız!
İdareciler vardır, bazen memurlarının yerine kendi çalışır, ama yine de maiyetindekilere yüzünü ekşittiği görülmez!
Bakkallar vardır, sabahın erken saatinden geç saatlere kadar dükkânını bekler. Dükkânına girip, tek bir kibrit bile satın alsanız, büyük bir kibarlıkla verir ve sizi güler yüzle uğurlar!
Esnaflar vardır, kendi borcunu zamanında ödeyebilmek için, on tane dostunun kapısını çalar borç arar da, borcunu zamanında ödeyemeyen tek bir alacaklısına gitmez!

Şükür ki, bu ülkenin sade vatandaşları daha pek çoktur. Ve hayatı güzelleştiren de onlardır! (Alıntı)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis