Kayıtlar

Cennette Buluşmalı

  Cennette Buluşmalı   Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:   Her şey geçicidir. Ancak Allahü Teâlâ bâkidir. Geçici şeylere gönül bağlamak ahmaklık olur. Sen de geçeceksin, sevdiklerin de geçecek. Kalıcı bir şeye gönül bağlamalı. O da Allah Teâlâ sevgisidir.   Dünyada her şeyin sonu var. Acı veya tatlı, iyi veya kötü, her şey bir gün biter. Güneşin doğması, batışının habercisidir. Doğmak, ölümün habercisidir. Dünya, ayrılık, ahiret buluşma yeridir. Cehennemden Allah korusun, Cennette buluşmaya çalışmalı.   İnsanlar Allahü Teâlâ’ya kulluk, ibadet etmek için yaratılmıştır. Saadete kavuşmak için yaratılış gayelerine dikkat etmeli ve dünyaya düşkün olmaktan kaçınmalı. Dünya nimetleri geçicidir. Dünya ebedi kalınacak bir yer değildir. Ahirette saadete kavuşmak için bir binek gibidir. Sevinç yeri değil, ayrılık yeridir. Akıllı kimse, bu fani dünyaya düşkün olmayıp kulluk vazifesini hakkıyla yapar.   Hakiki bayram Cennette, Peygamber efendimizle, E...

Mübarek Üç Aylar Geldi, Hoş Geldi, Safalar Getirdi

               Mübarek Üç Aylar Geldi, Hoş Geldi, Safalar Getirdi Üç aylar geldi, hoş geldi, sefalar getirdi. Rahmet ve mağfiret getirdi. Muhterem kardeşlerim, öyle bir mevsime girdik ki bunu söz ve yazılarla anlatmak asla mümkün değil. Bu mevsimin adı; “İbadet Mevsimi” … Diyeceksiniz ki ibadetin de mevsimi mi olur? Haklısınız, ibadet mükellef olduğumuz günden son nefese kadar devam eden bir görevdir. Ama üç aylar dediğimiz Receb-i Şerîf, Şaban-ı Şerif, Ramazan-ı Şerif’te yapılan ibadetler kalbimizin ve ruhumuzun yıkandığı, sevgi ve mutlulukla dolduğu çok özel günlerdir. Mübarek üçaylar 12 Ocak 2024 Cuma günü başladı. Bu günlerde yapacağımız ibadetlere bire birden bire bine hatta daha fazlası katlanarak veriliyor. Bu mübarek günlerin son günlerine rastlayan Kadir gecesinde ise bir geceye bin aylık gibi müthiş bir ikramiye (bonus) veriliyor.             Bir Müslüman bu Rahmet ve Mağf...

Allah Teâlâ Sevdiği Kullarına Belâ Verir

  Allah Teâlâ Sevdiği Kullarına Belâ Verir   Allah Teâlâ sevdiği kuluna hastalık verir. Allah Teâlâ sevdiği kuluna dert verir. Başımıza bir dert geldiğinde veya hastalandığımızda hemen; “Niye ben? Niye benim başıma geldi?” diye isyan ederiz... Ama çok yanlış yapıyoruz. Çünkü Allah Teâlâ sevdiği kullarına dert verirmiş...   İbni Abbas Radıyallahu Anh’dan gelen bir rivayette şöyle geçmektedir: “Peygamberlerden biri Allah’ü Zülcelâl’e dedi ki: “Allah’ım mümin kulun sana itaat ediyor ve günahlardan uzak kalıyor. Böyleyken dünya nimetlerinden mahrum oluyor ve çeşitli belâlara uğruyor. Buna karşılık sana itaat etmediği halde hep günah işleyen kulunun dünya ayakları altına seriliyor?”   Allah’ü Zülcelâl vahiy yolu ile bu Peygambere şöyle buyurdu: “Kullar da belâlar da benimdir. Her ikisi de bana hamd ederek beni noksan sıfatlardan tenzih eder. Mümin arada bir günah işleyince; bu günahına kefaret olsun diye dünyada onu mahrumiyete düşürür ve başına belâ verir...

Liva'ul Hamd

Liva'ul Hamd   Kabrimi gördüm dün gece, Allah dediğim her hece,   Zümrütten tuğlalar olmuş, Beni yorgan gibi sarmış.   Bir mana var yüreğimde, Bu ağlayan gökyüzünde,   Bazen kusan yeryüzünde, Beni anlayanlar varmış.   Beklemez miyim Allah'ım? Semalarda kaldı ahım,   Karlar bitti bahardayım, Tomurcuk toprağı yardı.   Ruhu bedene hapseden, Berzahtan da haber verir,   Varlığına aşık eden, Cennetinden gül gönderir.   Tüm varlıklar boyun büker, Lale gibi secde eder,   Ve onsekiz bin alemler, Ağ gibi etrafı sardı.   Nefsimi şeytandan kurtar, Resulullah hürmetine,   Yıkılın, sevdiğim putlar, Yolum Liva'ul Hamd'e.   Taner Yüncüoğlu

Hatırla!

  Hatırla!   Gittiğin her yol çıkmaza vardığında; Ümitlerin son bulacağı sırada…   Hatırla! الَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهْدِينِ ﴿٧٨﴾ 78. “Ellezi halakani fe hüve yehdîn” Beni yaratan elbet yolumu gösterir… (Şuara Sûresi, 79)   وَالَّذِي هُوَ يُطْعِمُنِي وَيَسْقِينِ ﴿٧٩﴾ Hatırla!   79. Vellezî huve yut’ımunî ve yeskîni. Ve beni yediren ve içiren, O’dur. (Şuara Sûresi, 79)

Hazret-i Ömer RadiyAllah’u Anh’tan Bir Hutbe

  Hazret-i Ömer RadiyAllah’u Anh’tan Bir Hutbe   En büyük felaketzede, dini yağma edilendir. Allah’u Teâlâ’ya hamd ve senadan sonra; Ben size, baki olan ve kendisinden başka her şey fani olan ve itaat edildiği takdirde dostlarına ihsanlarda bulunan; isyan olunduğu takdirde düşmanlarına azap veren Allah’tan korkmanızı tavsiye eylerim. Sapıklığı kurtuluş görüp o yola sapan ve helâke uğrayanların da, doğru olanı sapıklık sayarak onu terk edenlerin de ellerinde bir mazeretleri yoktur. Çünkü deliller kesindir ve yol açıklanmıştır. Artık mazeret ortadan kalkmış ve hiçbir kimsenin Allah’u Teâlâ’ya karşı diyecek bir sözü kalmamıştır. Bizim vazifemiz, Allah’ın taat için emrettiklerini ve günah olarak yasakladıklarını sizlere tekrarlamak ve halkın yakında ve uzakta bulunanları üzerinde Allahlın buyruklarını icra ve ikame eylemektir. Bilmeyenin bilip öğrenmesi ve aşırıya gidenlerin öğütlenmeleri için hak söz söylenmesini isterim. Bu hak sözü kim söylerse söylesin, tek hak söz...

Sevgili Kula Gelen İki Sıkıntı

Sevgili Kula Gelen İki Sıkıntı   Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Allahü Teâlâ’’nın sevdiği bir kulun başına iki sıkıntı gelir:   Birincisi, bedenine sıkıntı gelir. Bu kimse, ağlar sızlar, dua eder, tevbe eder, günahları affedilir.   İkincisi, insanlar onun hakkında ileri geri konuşurlar, iftira ederler. Onun günahlarını yüklenirler, temize çıkarırlar.   Cem-i zıddeyn muhaldir. Yani iki zıt şey bir arada bulunmaz. Bir şeyde iki sevgi aynı anda bulunmaz. Bir kalpte hem dünya sevgisi, hem de ahiret sevgisi bir arada bulunmaz.   Allahü Teâlâ’nın veli kulları, âlimler, evliya zatlar görülünce Allahü Teâlâ hatırlanır. Genel bir kaide vardır; kim neye en çok düşkünse, o kişi görülünce düşkün olduğu şey hatırlanır. Dolayısıyla, evliya kullar görülünce de Allahü Teâlâ hatırlanır.   Birisi bize Allah için ihlâsla bir şey sorarsa, eğer biz de Allah için ihlâsla cevap verirsek, verdiğimiz cevap yanlış olsa bile, bu samimiyetten dolayı Allahü ...

Yılbaşı Tehlikesi Herkes Mutlaka 5 Dakikasını Ayırıp Okusun!

Yılbaşı Tehlikesi Herkes Mutlaka 5 Dakikasını Ayırıp Okusun!   "Kim bir kavme benzerse o kişi o kavimdendir." (Hadis-i şerif)   Özellikle yazıma bu hadis-i şerif ile başlamamın nedeni şudur ki; Şekli benzeşmenin sonuçta itikadı benzeşmeye dönüşeceğini anlatan derin bir anlam içerir.   İkinci bin yılın müceddidi İmâm-ı Rabbâni Kuddise Sirrûh Hazreleri buyuruyor ki: ‘’İki dini tasdik eden kişi şirk ehlinden sayılır. İslam hükümleri ile küfrü bir araya getirmeye teşebbüs eden de müşriktir. Halbuki küfürden teberri etmek (uzaklaşmak) İslam’ın şartıdır. Şirk şaibesinden sakınmak tevhiddir. Hindu’ların büyük bildikleri günlere hürmet etmek, Yahudilerce bilinen adetlere uymak küfrü icap ettirir. Nitekim ehli İslam’ın cahilleri, başka dine mensup olanların belli günlerdeki merasimini icra etmektedirler. Bunları kendileri için de bayram kabul edip, kızlarının ve kardeşlerinin evlerine onlar gibi hediyeler yollarlar… Böylelikle o merasime tam manası ile itina ...

İlahi Kameralar Kayıtta

Hazret-i Ömer RadiyAllah’u Anh’tan Bir Hutbe   En büyük felaketzede, dini yağma edilendir. Allah’u Teâlâ’ya hamd ve senadan sonra; Ben size, baki olan ve kendisinden başka her şey fani olan ve itaat edildiği takdirde dostlarına ihsanlarda bulunan; isyan olunduğu takdirde düşmanlarına azap veren Allah’tan korkmanızı tavsiye eylerim. Sapıklığı kurtuluş görüp o yola sapan ve helâke uğrayanların da, doğru olanı sapıklık sayarak onu terk edenlerin de ellerinde bir mazeretleri yoktur. Çünkü deliller kesindir ve yol açıklanmıştır. Artık mazeret ortadan kalkmış ve hiçbir kimsenin Allah’u Teâlâ’ya karşı diyecek bir sözü kalmamıştır. Bizim vazifemiz, Allah’ın taat için emrettiklerini ve günah olarak yasakladıklarını sizlere tekrarlamak ve halkın yakında ve uzakta bulunanları üzerinde Allahlın buyruklarını icra ve ikame eylemektir. Bilmeyenin bilip öğrenmesi ve aşırıya gidenlerin öğütlenmeleri için hak söz söylenmesini isterim. Bu hak sözü kim söylerse söylesin, tek hak söz söylesin. Biliyoru...

Tövbeye Gel Tövbeye…

Tövbeye Gel Tövbeye…   Dünya’ya mağrur kişi, Tövbeye gel tövbeye… Uçmadan ömrün kuşu, Tövbeye gel tövbeye…   Ey halk içinde ulu, Olmuş nefsinin kulu, İşit hey yaman havli, Tövbeye gel tövbeye…   Sakalına baka bak, Kara iken oldu ak, Dünya sana kurdu fak, Tövbeye gel tövbeye…   Ulu kıyamet kopa, Düz ola dere tepe, Niceler yoldan sapa, Tövbeye gel tövbeye…   Kaça gide can kuşu, Kuru kala ten dahi, Yunus Emre en dahi, Tövbeye gel tövbeye…   Yunus Emre Kuddise Sirrûh

Miftâhu’r-Rüşd’den Kıymetli Öğütler

Miftâhu’r-Rüşd’den Kıymetli Öğütler   Kardeşim!   ·      Allah’a Celle Celâlüh ve Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e itaate riayet et. ·      Müslümanlara hüs-ü zan etmeyi ve iyi niyet beslemeyi tavsiye ederim. Onlar arasında hep hayırlara koşmanı tavsiye ederim. ·      Kalbinde kimseye düşmanlık, kin ve buğz besleme. ·      Sana zulmedene dua ettiğin zaman da onu Allah’a havale et. ·      Allah’tan hayâ etmeni tavsiye ediyorum. ·      Her sabah güneşin doğuşuyla birlikte Allah’ı zikret ve her akşam da o gün ölen Müslümanlara dua et. ·      Her işe besmele ile başla. ·      Zikrin daima Hüdâ’ya hamd olsun. ·      Daima temiz ol. ·      Dinine bağlan, cehennem azabından da kork. ·      Tembel olma, namaza önem ver, o namazın nuru...

Kaç Çeşit Evliya Vardır?

Kaç Çeşit Evliya Vardır?   Evliyâullah efendilerimizin dört kısım olduğu beyan ediliyor. Şöyle ki: velâyetini (veli olduğunu);   1- Kendi bilir, halk bilmez. 2- Halk bilir, kendi bilmez. 3- Ne kendi bilir ne de halk bilir. Yalnız Allah Teâlâ bilir. 4- Kendi bilir, halk da bilir. Böyle kadri yüce efendilerimiz halkı irşada memurdurlar. Peygamberân-ı izâm efendilerimizin vazifelerini vekâleten devam ettirirler.   Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz buyuruyor ki: “Allah Teâlâ’nın dostları onlardır ki, kendilerine bakıldığı zaman Allah Teâlâ hatırlanır, günahlara pişmanlık duyulur. Onlar konuştuğunda ilminiz artar, güzel amelde bulunduğunuz zaman da ahireti düşünürsünüz.”   Veli, Allah Teâlâ’ya ibadet ve taat işini en güzel yapan kimsedir.   Velinin ibadeti, araya bir isyan hali girmeksizin fasılasız (ara vermeden) devam eder.   Veli, ârif-i billahtır…   Kaynak: Miftâhu’r-Rüşd