Kayıtlar

Nasrullah Şadırvanı

  Nasrullah Şadırvanı   Ruhumu bir ilâhî kapladı bilmem neden? Anladım ki; çağlayan, Nasrullah Şadırvanı. Güllerin bülbüllere 'nerdesin?' demesi bu, Her yanından beş vakit, mırıldanır ezanı.   Gözlerinden suyunu, inciler döker gibi Avuç avuç kalplere doldurmada Nasrullah. Duâ edercesine rükûda iki büklüm İçenlerin muradı, Lâ İlâhe İlâllah...   Engin denizler nasıl, alırsa benden beni Hep başımı döndürür, baktıkça bu şadırvan. İçimde derin bir his, dalgalanır durur da Atar beni meçhule, aktıkça su şadırvan...   Bir musıkî âlemi karşısında kendimi Bularak kaybetmişim, orada bir akşamüstü. Bembeyaz örtüleri, içinde gül benizli Nice kişi geçerken, içime ateş düştü.   Saf saf olup dediler: Kerim'dir, Kerim Allah! Gördüm ki, bu girenler Nasrullah'tan içeri... Ellerinde başları, başlarında önderi Çıkarken olmuşlardı, yeminli birer çeri...   Uyandım ki, onlardı sulara karışanlar, Onlardı kurtuluşun emsâls...

Farzet ki…

  Farzet ki…   Farzet ki, Bir çölün ortasında kalmışım; Kum fırtınalarında jilet yemiş yüzüm, Dibe çekilmiş yorgun bedenim, Güneşin indirdiği alev toplarında erimiş beynim, Susuzluktan kurumuş, lal olmuş dilim...   Farzet ki, Bir ummana dalmışım; Alabora olmuş bütün iyi bildiklerim, Yelkenleri fora suratsız kötülüklerin... Sulara dalmışım çaresiz çırpınışlarla; Yunus’ un Yunus’ unu arayan gözlerim, Köpek balığının dişlerine takılmış...   Farzet ki, Bir ben kalmışım dünyada; Bir ben varmışım yanımda; Hayal olmuş toprak kokulu sıla Bütün iyilikler gibi Kötülükler de uzakta... İyiliklere susuzlukta, Kötülüklerden kaçmakta, Robinson’ un Cuma’ sından bile mahrum kalmışım...   Farzet ki, Kabul etmez beni bu şehirler; Yalnızlıkların voltaladığı Gece ayazının sarmaladığı sokaklar, Ezilen Arnavut kaldırımları... Vapurlar, trenler, otobüsler; Vebalı bulmuşlar beni... Delicesine sevdim diye seni...... ...

Kastamonu Evliyaları

  Kastamonu Evliyaları   Kastamonu şehrini dolaş, Şeyh Şaban-ı Veli Han'ı gez. Gezerken sakın etme telaş, Gidip Âşıklı Sultan'ı gez.   Kale içinde vardır mağra, Benli Sultan'da yazar tuğra. Kaysül Hamedani'ye uğra, Mehmet Feyzi'ye var onu gez.   Erenlerin ellerinden tut, Muhyiddin Kastamoni'ye git. Ahmed Hicabi'ye dua et, Bayraklı Sultanı, canı gez.   İsa Dede sana olsun yar, Dünyada gönlün olmasın dar. Yusuf El Horasani'ye var, Şeyh Abdurrahman Şaban'ı gez.   Kastamonu Evliya yeri, Atabey Gazi Türkmen eri. İbrahim Nurettin'e yürü, Varıp Halife Sultan'ı gez.   Yusuf Tuna

Ebû Abdullah Merrakûşî Kuddise Sirrûh’dan Vasiyetler

  Ebû Abdullah Merrakûşî Kuddise Sirrûh’dan Vasiyetler   Ebû Abdullah Merrakûşî hazretleri, 1210 (H.607) yılında doğdu. Aslen Cezayir’deki Tilemsan şehrindendir. 1284 (H.683) yılında Kâhire’de vefât etti. Küçük yaşta ilim tahsîline başladı. Tilemsan ve Merrakeş’teki âlimlerden ders aldıktan sonra ilmini ilerletmek üzere İskenderiye’ye gitti. Çeşitli âlimlerden ilim tahsîl etti. Mâlikî mezhebi fıkıh bilgilerinde âlim ve zamânın imâmı oldu. Tasavvufta ince bilgilere, yüksek derecelere kavuştu. Sohbetleri, birçok talebeyi tasavvufta yüksek derecelere kavuşturdu. Ebû Abdullah Merrakûşî hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce bir sohbetlerinde şöyle buyurdu:   ·      “Bütün mahlûklara her ni’meti, iyilikleri veren yalnız Allahü teâlâdır. Her şeyi var eden, var olmak ni’metini veren Odur. Her ân, varlıkta durduran da Odur. Kâmil, iyi sıfatlar, insanlara, Onun rahmeti ile, acıması ile verildi. Hayât, ilm, sem’, basar, kudret ve kelâm sıfatlarımız...

Hacı Veyiszade Mustafa Efendi’nin Duası

  Hacı Veyiszade Mustafa Efendi’nin Duası   ·      Estağfirullahe'l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-Hayyü'l-Kayyûmü ve etûbü ileyh! ·      Yast ığı m seccade olsun, uykum namaz k ı ls ı n, solu ğ um zikir ç eksin Allah ’ı m! ·      Ayağımdan ba şı ma, do ğ du ğ umdan bu ya şı ma b ü t ü n g ü nahlar ı ma t ö vbe ya Rabbi! ·      Ö lece ğ ime b ü t ü n kalbimle inan ı yorum, Azrail‘i karşıma güler yüzle çıkar ya Rabbi! ·      G ö z ü m ü n ışığı n ı , beynimin dima ğı n ı , elimin, kolumun, ayaklar ı m ı n direncini, t ü m v ü cudumun g üç ve kuvvetini elimden alma ya Rabbi! ·      Bak ışı m ibadet, s ü k û tum tefekk ü r olsun. Konu ş mam zikir yaps ı n. ·      G ö z a çı p kapay ı ncaya kadar bizi nefsin elinde bırakma ya Rabbi! ·      Her nefeste dilimi zikirden, kalbimi şü k ü rden, beyn...