Kayıtlar

Nefsi Terbiye Etmek İçin 8 Tavsiye

  Nefsi Terbiye Etmek İçin 8 Tavsiye   1- Âlimlerin kitaplarını okumak, 2- Boş işlerden uzak durmak, 3- Nefsin hoşuna giden şeylerden uzak kalmak, 4- Salihlerle beraber olmak, 5- Tefekkür, 6- Zikir ile meşgul olmak, 7- Öfkelenmemek, 8- İbadet etmek…   1- Âlimlerin Kitaplarını Okumak   Ehl-i Sünnet Alimlerin ve Evliyaların Allah hepsinden razı olsun kitaplarını okumak ve faydalı ilimler öğrenmek nefsin aklı yanıltmasına karşı önlem olur. Evliyaların hayatlarıın okumakta bir çok konuda ders çıkarmamızı sağlar inşaallah. Çünkü bu büyük insanlar nefislerini öldürmüşlerdir. Ayrıca bu zatların nasihatleri bize ölümü hatırlatır, dünyanın değersizliğini bildirir. Bazı tavsiyeler: Ömer Nasuhi Bilmen “Büyük İslam İlmihali”, İmam Gazali Hazretleri kuddise sirruh “Kalplerin Keşfi”, Fahreddin Razi Hazretleri kuddise sirruh “Allah’ın Aşkınlığı”. Allah hepsinden Razı olsun.   2- Boş İşlerden Uzak Durmak Kısıtlı zamanımızı iyi değerlendirmeliyiz....

Çocukları Dini Eğitimle Terbiye Etmezsek

Resim
  Çocukları Dini Eğitimle Terbiye Etmezsek Sultan II. Mahmud Rahmetullahi Aleyh 1824’de çıkardığı bir ferman ile çocukların dini eğitimini almadan çıraklığa gönderilmesini yasaklamış ve böylece ailelerin bir an önce daha fazla para kazanalım derken dinden, diyânetten habersiz yetişen nesillerin Cenâb-Hakk’ın gazabına sebep olacağı konusunda anne babaları uyarmıştı…   Yani Sultan şöyle demekteydi: “Çocukların önce dini temelleri sağlam olsun, sonra para kazanmaya başlasınlar, yoksa bu işin sonu iyi değil!”   İşte O Ferman   “(…) vel hâsıl her şeyden evvel zarûrî dînî bilgileri öğrenmek, dünya işlerinin tamamından önce yapılması gereken bir farz iken, bir zamandan beri insanlar, analarının ve babalarının suçu olarak kendileri câhil kaldıkları gibi, çocuklarının da câhil kalmasına aldırmadan ve Rezzâk-ı Âlem olan Allahü Teâlâ hazretlerine tevekkülsüzlük ile hemen para kazanmak sevdasına düşerek çocukları, mektepten alıp bir usta yanına çıraklığa verdiklerinden,...

Nefsimizi Terbiye Etmenin 7 Yolu

Nefsimizi Terbiye Etmenin 7 Yolu   ·         “Nefis her dâim kötülüğü emreder.” (Yusuf Suresi 53. Ayet) ·         Nefislerinizi ıslah ederek öldürün! (Beydâvî)   1- Haramlardan uzak, farzlarla iç içe yaşamalı ibaretlerimizi aksatmamalıyız Her yapılan ibadet irademizi güçlendirirken nefsimizi zayıflatır. Özellikle irademizi güçlendirmek içinde haramdan uzak harama giden yolları terk etmemiz gerekiyor Peygamber efendimiz “Her kim bir haramı terk ederse Allah ona terk ettiği şeyi helal olarak nasip eder”. Buyurmuşlardır. Unutulmamalıdır ki! Haramda huzur arayana; huzur haram olur.   2- Tefekkür Her an ölümü tefekkür etmek insanları günahlardan vazgeçirir. “Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü bolca zikredin ölümden sonrasını düşünmeli ve kendimizi ölmeden önce hesaba çekmeliyiz.   3- Allah'ın, Peygamberinin ve Ashabı Kiramın konuşulduğu yerlerde bulunmak ve Salihlerle...

Üç Şey Kalbi Öldürür

  Üç Şey Kalbi Öldürür   ·      Vücudun rahatı için az yiyip içmeli, ruhun rahatı için ise günah işlememeli.   ·      Dünya zevklerine düşkün olmak nefsi beslemektir. Hâlbuki nefse düşmanlıkla emrolunduk. Çünkü nefs Allah’ü Teâlâ’nın düşmanıdır. Bize; nefsinizi besleyin diye bir emir yok, kalbinizi kuvvetlendirin diye emir var. Nefse düşmanlık; riyazet ve mücahede ile olur. Riyazet; nefsin arzularını yapmamak, mücahede ise nefsin istemediği şeyleri yapmaktır.   ·      Cereyan hata kabul etmez. Allah’ü Teâlâ cereyanı yarattı. Faydaları çok çeşitli, ama elini değeni yakıyor. Kontak yapıyor, evler yanıyor. Kullanmaya göre değişiyor. Su, çok faydaları var ama seller evleri yıkıyor. Yani hem faydaları var hem de zararları. Nefs de böyle. Nefissiz olmaz. Nefs, İslamiyet’e uyarak zapt edilirse ilerleme olur. Yani içimizde olan bu mahlûku iyi tanımalı, İslamiyet ile zapt etmelidir. Nefs, seni iman etmek, haram...

Nefsimizin Hoşuna Giden Şeylerin Hepsi Haram mıdır?

  Nefsimizin Hoşuna Giden Şeylerin Hepsi Haram mıdır? Nefsimiz kâfirdir. Haramlar ve mekruhlar onun hoşuna gider. Farzlar ve sünnetler hoşuna gitmez. Namaz kılmak ve oruç tutmak gibi ibadetleri yapmak istemez. Gıdası haramlardır. Haramları sever hep. Riyazet ve mücahede yapan nefsiyle savaşmış olur. Riyazet, nefsin arzularını yapmamaktır. Mücahede, nefsin istemediği şeyleri yapmak demektir. Bir hadis-i şerif meali: (Cennet, dünyada nefsin sevmediği şeylerle, Cehennem de nefsin arzu ettikleriyle bezenip süslenmiştir.) [Buhari, Müslim] Nefsin gıdası haramlardır Sual: (Nefsimiz, Allah'a düşmandır, gıdası da günahlardır) deniyor. O zaman nefsimiz günah işlemezse, gıdasız kalır. Gıdasız kalınca da ölmez mi? CEVAP Nefsimiz zayıflarsa da ölmez. Günahlar, nefsi besler, kuvvetlendirir. Kuvvetlenen nefis, İslamiyet’e saldırır. Nefsimiz, her çeşit çalgıyla keyiflenmekte, şehvânî ve hayvânî arzular kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefsin arzularını yok e...

Kişinin Kalbinde Hangi Sevgi Varsa Onunla Gider

  Kişinin Kalbinde Hangi Sevgi Varsa Onunla Gider   ·      Bugün çürük olan, yarın da çürük olur . ·      İnsan hür iradesi ile uçağa, gemiye, otobüse binmekte serbesttir. Ama bindikten sonra kaptanın işine karışılmaz . ·      İnsan yaşlandıkça beyin hücreleri yavaş yavaş ölmeye başlar. Bildiklerini unutur, ilim kalmaz. En son kalb (yürek değil) hücreleri ölür. Çünkü kalbde sevgi vardır. Kalbinde bulunan sevgi ile ölür. Kalbinde hangi sevgi varsa onunla gider. Kalbdekiler unutulmaz. Allah sevgisi, Peygamber sevgisi, dine hizmet sevgisi … ·      Niyet çok önemli; haramlardan kaçıp, farzları yerine getiren, dinimize hizmet niyetinde olanın, her adımı zikir sayılır. Niyeti unutmamalı. Her sabah, (Allah Rızası için, ibadet ve dinime hizmet etmeye, rızkımı helalinden kazanmaya) diye niyet edenin, yaptığı her iş, attığı her adım zikir sayılır . ·      Nefsin gıdası haramdı...

Kapanmayan Amel Defteri

  Kapanmayan Amel Defteri   Prof. Dr. Mehmet SOYSALDI   Sevgili Peygamberimiz (Sallallahü Aleyhi Vesellem, Müslim’in Ebu Hureyre Radiyallahü Anh’den rivayet ettiği bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “İnsanoğlu öldüğü zaman bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i cariye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat.” (Müslim, Vasiyyet, 14. Ayrıca bkz., Ebu Dâvûd, Vasâya, 14; Tirmizî, Ahkâm, 36; Nesâî, Vasâyâ, 8.) Ölüm dünya hayatının sonu, ebedî olan ahiret hayatının da başlangıcıdır. Ölüm, kişinin dünyadaki amellerini ve sevabını da sona erdirir. Yani insan öldüğünde sevaplarının yazıldığı amel defteri de kapanır. Ancak bazı ameller var ki, bu amelleri yapan kişiler ölmesine rağmen, amel defterleri kapanmaz, sevaplar hâla yazılmaya devam eder. İşte Sevgili Peygamberimiz, bu hadis-i şeriflerinde kişinin amel defterinin kapanmamasına vesile olan üç salih ameli açıklamaktadır. Bunlar; sadaka-i cariy...

Abdülaziz Dirini Kuddise Sirrûh

  Abdülaziz Dirini Kuddise Sirrûh   Mısır evliyâsından. İsmi Abdülazîz, babasının adı Ahmed'dir. Künyesi Ebû Muhammed, lakabı İzzeddîn'dir. 1216 (H.613) yılında doğdu. 1295 (H.694) senesinde Kahire'de vefât etti. Kabri Kahire'dedir .   Küçük yaşta ilim tahsiline başlayan Abdülazîz Dîrînî, zamânındaki âlimlerden ilim öğrendi. Ebü'l-Feth bin Ebi'l-Ganîm Rasânî'nin sohbetinde bulundu ve Şeyh İzzeddîn'den tasavvuf ilmini öğrendi. Tasavvuf yolunda yüksek mertebelere kavuştu. Abdülazîz Dîrînî dünyâya düşkün olmayan ve birçok kerâmeti görülen, edebiyât, kelâm ve Şâfiî mezhebi fıkhı âlimiydi .   Mısır'da er-Rîf denilen yerde otururdu. Bâzı günler buradan ayrılıp, civar bölgeleri dolaşırdı. Oralardaki insanlar, ondan, müşkillerinin çözülmesi için duâ etmesini isterlerdi. Kendisini görme imkânı bulamayanlar, meselelerini mektupla sorup cevap alırlardı. Kuvvetli îmân ve güzel ahlâk sâhibi idi. Herkese güler yüz, tatlı dil gösterirdi. Kimseyi kırmazd...