Kayıtlar

“Bu Dünyada Ahde Vefa Kalmamış” Dedirtmem

“Bu Dünyada Ahde Vefa Kalmamış” Dedirtmem Hz. Ömer Ömer Radiyallahü Anh ’ın hilafeti döneminde, gerçekleşen gerçek ve muhteşem bir hikâye… Hz. Ömer Radiyallahü Anh , Ashab-ı Kiram ile beraber bir mecliste oturuyorlarken, karşıdan üç kişinin gelmekte olduğunu gördüler. Bu gelen kimseler, bir delikanlıyı yakalayıp ellerinden sıkıca tutmuşlar ve belli ki halifenin huzuruna çıkarmak üzere getiriyorlardı. Bütün Sahabe’nin dikkatli bakışları arasında bu üç kişi yakaladıkları gençle gelip Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ın huzurunda durdular. Adalet timsali olarak bilinen Hz. Ömer Radiyallahü Anh sordu : “- Nedir bu hâl, bu adamı neden böyle yaka paça getirdiniz?” diye sordu. Gelen üç kişiden biri saygıyla cevap verdi. “- Ya Ömer Radiyallahü Anh! Bu adam bizim babamızı öldürdü. Biz de adaletin tecellisi için tutup size getirdik. Ne yapmak lâzım geliyorsa onun yapılmasını sizden istiyoruz!”… Katil zanlısı mahkemede bizzat Hazreti Ömer Radiyallahü Anh tarafından yargılandı. Hazreti Ö...

Dünyada Kaç Yıl Kaldınız?

Dünyada Kaç Yıl Kaldınız? Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla; Yunus suresi; 45. Ayet وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ كَاَنْ لَمْ يَلْبَثُٓوا اِلَّا سَاعَةً مِنَ النَّهَارِ يَتَعَارَفُونَ بَيْنَهُمْۜ قَدْ خَسِرَ الَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِلِقَٓاءِ اللّٰهِ وَمَا كَانُوا مُهْتَد۪ينَ ﴿٤٥﴾ ﴿45﴾   Allah onları mahşerde topladığı vakit, sanki (dünyada) sadece günün bir saatinde, aralarında tanışacak kadar kısa bir süre kaldıklarını düşünürler. Allah’ın huzuruna çıkarılacakları uyarısını asılsız sayanlar ve doğru yolda yaşamamış olanlar hüsrana uğramış olacaklar. Tâ-Hâ Suresi; 103., 104. Ayetler يَتَخَافَتُونَ بَيْنَهُمْ اِنْ لَبِثْتُمْ اِلَّا عَشْرًا﴿١٠٣﴾ نَحْنُ اَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ اِذْ يَقُولُ اَمْثَلُهُمْ طَر۪يقَةً اِنْ لَبِثْتُمْ اِلَّا يَوْمًا۟﴿١٠٤﴾ Tâ-Hâ Suresi; 103,104: Aralarında birbirlerine “(Dünya’da) sadece on (gün) kaldınız” diye gizli gizli konuşacaklar. -Onların, hakkında konuşacakları şeyi biz daha iyi biliriz.- O vakit içlerinden en aklı başında olanları...

Allah’ü Teâlâ’ya Sığınma

Allah’ü Teâlâ’ya Sığınma رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاط۪ينِۙ ﴿٩٧﴾ وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ ﴿٩٨﴾   Okunuşu: (Mü'minûn Sûresi 97-98): Rabbi e’ûżu bike min hemezâti-şşeyâtîn. Ve e’ûżu bike rabbi en yahdurûn. Anlamı: “ Rabbim! Şeytanların vesvese ve tahriklerinden sana sığınırım.” “Onların yanımda bulunup beni tesir altına almalarından da sana sığınırım!” Hasen Basrî Rahmetullahi Aleyh’nin naklettiğine göre: “Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem namaza başlarken üç defa:   لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ (Lâ ilâhe illallah) Üç defa اَللّٰهُ اَكْبَرُ (Allahu ekber) ve ardından اَللّٰهُمَّ اِنّ۪ى اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاط۪ينِ مِنْ هَمْزِهَا وَنَفَثِهَا وَنَفْخِهَا وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ Okunuşu: (Allahumme innî e‘ûzü bike min hemezâtiş şeyâtîn min hemzihâ ve nefesihâ ve nefhihâ ve e‘ûzü bike rabbi en yehdurûn) Anlamı: Allahım! Şeytanların vesvese ve kışkırtmasından, tahrik etmesinden,   tükürmesinden v...

Şehitler Tepesi Boş Kalmayacak

Şehitler Tepesi Boş Kalmayacak Şehitler tepesi boş değil, Biri var bekliyor. Ve bir göğüs, nefes almak için; Rüzgâr bekliyor. Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye; Yattığı toprak belli, Tuttuğu bayrak belli, Kim demiş meçhul asker diye? Destanını yapmış, kasideye kanmış. Bir el ki; ahretten uzanmış, Edeple gelip birer birer öpsün diye fâniler! Öpelim temizse dudaklarımız, Fakat basmasın toprağa temiz değilse ayaklarımız. Rüzgârını kesmesin gövdeler Sesinden yüksek çıkmasın nutuklar, kasideler. Geri gitsin alkışlar geri, Geri gitsin ellerin yapma çiçekleri! Ona oğullardan, analardan dilekler yeter, Yazın sarı, kışın beyaz çiçekler yeter! Söyledi söyleyenler demin, Gel süngülü yiğit alkışlasınlar Şimdi sen söyle, söz senin. Şehitler tepesi boş değil, Toprağını kahramanlar bekliyor! Ve bir bayrak dalgalanmak için; Rüzgâr bekliyor! Destanı öksüz, sükûtu derin meçhul askerin; Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye Yattığı toprak belli, Tut...

Mutluluğun Sırrı Nedir?

Mutluluğun Sırrı Nedir? Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya koyulmuş. Ne yaptıysa da mutluluğu yakalayamamış. Kimden yardım istesem diye düşünürken, uzak bir diyarda, zengin bir bilgeyi önermişler. Bu bilge aklı, bilgisi ve malı ile ün salmış zengin birisiymiş. Kim yardımına gelse sorularına cevap verip derdine derman bulmadan geri göndermezmiş. Bu bilgeden yardım istemeye, mutluluğu nasıl yakalarım diye sormaya karar vermiş. Uzun bir yolculuktan sonra bilgeyi bulmuş, ancak kapısında derdine derman arayanlardan oluşan çok uzun bir kuyruk varmış. Bilgenin gerçekten sorusuna doğru cevap vereceğine inanmış, beklemeye başlamış. Sonunda sıra ona da gelmiş ve bilgeye mutluluğu nasıl yakalarım diye sormuş. Bilge bu soruyu cevaplarsa sıradaki diğer insanların beklemekten sıkılacağını düşünmüş, adamlarından bir kaşık istemiş ve içine iki damla yağ damlatmış sonra demiş ki: – Sarayımın her yerini gez ve sonra tekrar g...

Bil ki Bir Yolum Var Ölmeye Değer

Bil ki Bir Yolum Var Ölmeye Değer Hakkını helal et, yolum var daha, Dağlara sor beni gelmezsem eğer… Ant içtim bu aşka, döndüm Allah’a, Bayrağa sar beni gelmezsem eğer… Dert etme, üzülme gelmezsem eğer, Bil ki bir yolum var ölmeye değer… Elbet tükenecek yol gide gide, Dualar ederek hakkımı öde! Nasıl olsa kavuşmak var ötede, Beklerim yar seni gelmezsem eğer… Dert etme, üzülme gelmezsem eğer, Bil ki bir yolum var ölmeye değer… Söz, müzik: Uğur Işılak

Sahabeler Ve Hasletleri

Sahabeler Ve Hasletleri ·           Hz. Ebubekir (Radiyallahü Anh): Sıdk/doğruluk ve sadakat ahlâkı. ·           Hz. Ömer (Radiyallahü Anh): Kuvvet, güç ve adalet ahlâkı. ·           Hz. Osman (Radiyallahü Anh): Hayâ, edep ve infak ahlâkı. ·           Hz. Ali (Radiyallahü Anh): İlim, cesaret ve mücadele ahlâkı. ·           Hz. Hatice (Radiyallahü Anha): Fedakârlık, vefa ve annelik ahlâkı. ·           Zübeyr b. Avvam (Radiyallahü Anh): İhlâs ve dost ahlâkı. ·           Talha ibn Ubeydullah (Radiyallahü Anh): Kerem ve cömertlik ahlâkı. ·           Ebû Ubeyde ibn Cerrah (Radiyallahü Anh): Emanet ve emniyet ahlâkı. ...

Hz. Fatıma Radiyallahu Anha’nın, En Hayırlı Kadınlardan Olmasının Hikmeti Nedir?

Hz. Fatıma Radiyallahu Anha’nın, En Hayırlı Kadınlardan Olmasının Hikmeti Nedir?      Soru Detayı - Müslüman kadınların en hayırlıları şu dört kadın olarak duydum. (Yanlışım varsa lütfen düzeltiniz) Hz. Meryem as, Hz. Asiye as, Hz. Hatice ra Hz. Fatıma ra. Bunların kadınların en üstünü olma faziletleri nelerdir. - Yani Meryem validemiz Allah’a adanmış ve çok büyük imtihandan geçmiş, Asiye validemiz Firavun’a karşı dik durmuş onun yüzünden şehit olmuş. - Hatice validemiz maddi manevi her şeyi ile Allah Rasulüne destek olmuş ve ilk Müslüman. 1) Hz. Fatıma validemizin en hayırlı kadınlar arasında gösterilme hikmeti Peygamberimizin Sallallahü Aleyhi Vesellem kızı olması mı? 2) Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’in kızı olduğu halde neden Hz. Zeynep de sayılmamış bu hanımların içinde. Ki o da Allah yolunda hicret ederken bir müşrik yüzünden devesinden düşerek karnındaki bebeğini kaybetmiş ve dini uğruna çok sevdiği eşinden ayrı düşmüş vs. meşakkatler...

40 Hadis-i Şerif 18

40 Hadis-i Şerif 18 01-   Her göz yabancı bir kadına bakarak göz zinası işlemiştir. Bir kadın da güzel kokular sürünerek erkeklerin yanından geçerse, o da aynen bakan erkekler gibi zina etmiş gibidir. (Tirmizi, Edeb, 35; Dârimî, İstizan, 27) 02-   “Şüphesiz helâl de haram da bellidir. Fakat ikisinin arasında insanlardan birçoğunun bilmeyeceği şüpheliler de vardır. Kim o şüphelilerden sakınırsa, dinini şerefini kurtarmış olur. Kim de o şüphelilere düşerse haramın içine düşmüş olur. O kimse tıpkı hayvanlarını korunun etrafında otlatan çoban gibidir ki, o çok sürmeden hayvanlarını o çayırın içinde otlatmış olabilir. Haberiniz olsun ki, her hükümdarın bir korusu vardır. Allah’ın korusu da haram kıldığı şeylerdir. Gözünüzü açın, cesedin içinde öyle bir et parçası vardır ki, o iyi olduğu zaman bütün cesed iyi olur. Bozulduğu zaman bütün cesed bozulur. Gözünüzü açın ki o (et parçası) kalptir.” buyururken işittim. (Buhari-Müslim-Ahmed b. Hanbel) 03-   “Benim durumumla (...