Kayıtlar

Ölüm Var, Ölüm…

Hz. İsa Aleyhisselâm bir gün yolculuk sırasında bir sürünün yanından geçerken orada bulunan bir koyunun kulağına bir şeyler fısıldar, gider. Daha sonraları bir gün tekrar tanınmamak için kıyafetlerini değiştirerek tekrar bu sürünün yanından geçmektedir. Bakar ki; bir koyun sürüden ayrılmış, ne yer ne içer, mahzun ve çok düşünceli bir şekilde durmakta. Gider çobana sorar bu koyun neden diğerleriyle birlikte sürüde durmaz, yemez içmez, gezmez. Çoban şu cevabı verir: “- Geçenlerde buradan bir yolcu geçti bu koyunun kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı. O günden beri bu koyun sürüden ayrıldı; ne yemek yemekte, ne içmekte, ne de gezmekte, bu şekilde derin düşüncelere dalıp gitmektedir.” dedi. Hz. İsa Aleyhisselâm o koyununun kulağına sadece şunları fısıldamıştı... “Ölüm var, ölüm…”

Nefsinin Eline Düşme!

Nefsinin Eline Düşme! Bir gün Rasûlullah'ın huzuruna Cüleybib isminde bir genç gelir ve: “–   Yâ RasûlALLAH! Zina için bana izin ver, çünkü tahammül edemiyorum!" der. Hazreti Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem, genci dinledikten sonra yanına çağırır ve oturtur. Ona sorar: “–   Böyle bir şeyin senin annene yapılmasını ister miydin?" “–   Anam babam sana feda olsun ey ALLAH'ın Rasûlü, istemezdim." “–   Hiçbir insan da annesine böyle bir şey yapılmasını istemez!" “–   Senin bir kızın olsaydı, ona böyle bir şey yapılmasını ister miydin?" “–   Canım size feda olsun ya Rasûlallah Sallallahü Aleyhi Vesellem, istemezdim." “–   Hiçbir insan da, kızı için böyle bir şey yapılmasını istemez!" “–   Halanla, teyzenle böyle bir şey yapılmasını ister miydin?" “–   Hayır, ya Rasûlallah, istemezdim!" “–   Kız kardeşinle bir başkasının zina etmesini ister miydin?" “–   Hayır, hayır, istemezdim!" “–   Hiç ki...

Örnek Alınacak Bir Aile

Resim
Örnek Alınacak Bir Aile Yıllar önce eşim bir iftiraya uğradı. İşinden atıldı ve hapse girdi. Eşyamıza haciz geldi. Ev alıyorduk ödeyemeyince banka el koydu. Hayatımın en zor zamanlarıydı. O günler gitsin İnşallah bir daha geri gelmesin. Üç yaşından küçük iki çocukla biraz annemlerde biraz kaynanamlarda o kadar çok zor günler geçirdim ki ancak yaşayan bilir. Altı ay sonra eşim hapisten çıktı. Ben sonuna kadar inanıyorum eşim suçsuz ama kimse inanmadı. Günlerce iş aradı ama maalesef bulamadı. Ev ev üstüne yaşamak sanki bir azap. Her şeyimiz göze battı. Kaynanamlarda bir süre kaldık ama bize etmediğini bırakmadı. Oysa ben evin bütün işini yapıyor ve harçlığımı çıkarmak için patik örüp internetten satıyordum. İçtiğimiz çay kahve hatta çocukların sütü bile sorun oldu. Büyük bir kavga sonunda annemlere gittik. Bir süre kalınca bu sefer babam başladı eşime: “–   Kızıma torunlarıma bakıyorum bir de sana mı bakacağım” diye. Eşim çıktı bende çocukları aldı...

Zekeriya Aleyhisselâm’ın Duası

Zekeriya Aleyhisselâm’ın Duası رَبِّ لَا تَذَرْن۪ي فَرْداً وَاَنْتَ خَيْرُ الْوَارِث۪ينَۚ ﴿٨٩﴾ Okunuşu: Rabbi lâ tezernî ferden ve ente hayrul vâris’in! Anlamı: Rabbim! Geride kalanların en hayırlısı sensin, yine de sen beni yalnız bırakma! Kaynak: Enbiya Sûresi, 89

Cenazelerin Kabirlerine Konulması Ve Ölülere Telkin Verilmesi?

Cenazelerin Kabirlerine Konulması Ve Ölülere Telkin Verilmesi? Soru: Cenaze kabre konulduktan sonra başında telkin veriliyor, yapılan işlemler, telkin ve dualar hakkında bilgi verir misiniz? Cevap: Değerli kardeşimiz, Cenazelerin Kabirlerine Konulması Cenaze kabre götürülüp omuzlardan indirilince, bir engel olmadığı zaman cemaat oturur. Bundan önce oturmaları mekruh olduğu gibi, bundan sonra ayakta durmaları da mekruhtur. Kabrin bir insan boyu kadar derin ve yarım boy kadar enli olması güzeldir. Yarım boy miktarı derin olması da yeterlidir. Kabirlerde faziletli olan lâhiddir. Şöyle ki: Toprağı sert olan bir kabrin içinde kıble tarafı oyulur. Ölü buraya konulur. Önüne de tahta, kamış veya kerpiç benzeri şeyler konur. Bu durumda toprak, tam ölünün üzerinde değil, bu şeyler üzerine atılmış olur. Bu ölüye karşı bir saygıdır. Fakat kabrin yeri yumuşak veya ıslak olup da, lâhit kazılması mümkün olmazsa, dere gibi çukur kazılır. Buna "şakk = yarma" denilir. Gerek...

Yetiş Ey Keştibânım Büsbütün Deryada Yangın Var

Yetiş Ey Keştibânım Büsbütün Deryada Yangın Var Yetiş ey keştibânım büsbütün deryada yangın var Değil derya yalınız cümle hep sahrada yangın var Açıldı bağ-ı vahdet gülleri mest oldu bülbüller Zemîn ü âsumân dünyâ ve mâfîhâda yangın var Erişti nev-bahâr vakti figâna başladı bülbül Değil bülbül yalınız ol gül-i ranâda yangın var Kaşınla kirpiğin zülfün beni mest etti ey dilber Değil mestane gözler kâmet-i zîbâda yangın var Muhabbetden yarattı Ol Habîb'i Hazret-i Mennân Değil kim Ol Muhammed Hazret-i Mevlâ'da yangın var Hitab-ı "kün fekân" erdi zuhura geldi akl-ı küll Felekler gulgule düştü kamu esmada yangın var Zemîne indi me'vâdan nice yıllar döküp kan yaş Yalınız ağlayan Âdem değil Havva'da yangın var Nice yıl hasret-i hicran oduyla yaktı Kenan'ı Yanan Yakûb değil gör Yûsuf u Zelha'da yangın var Cihan halk olalı göster bana âsûde ahvâlin Ki yok bir istirahat esfel ü âlâda yangın var Erişti S...

Esma-üş Şerif أسمائه شرف (1)

Esma-üş Şerif أسمائه شرف (1) Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Tüm İsimleri ile Salavat الحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي هَدَانَا لِلإِيْمَانِ وَالإِسْلاَمِ، وَالصَلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ نَبِيِّهِ الَّذِي اسْتَنْـقَذَنَا بِهِ مِنْ عِبَادَةِ الأَوْثَانِ وَالأَصْنَامِ، وَعَلَى آلِهِ وَأَصْحَابِهِ النُّجَبَاءِ البَرَرَةِ الكِرَامِ   Kul   Abd Sallallahü Aleyhi Vesellem سَيِّدِنَا العَبْدُ ﴿ﷺ﴾ 001   Allah’ın c.c Kulu Abdullah Sallallahü Aleyhi Vesellem سَيِّدِنَا عَبْدُ الله ﴿ﷺ﴾ 002   Kahredici, Galip Allah’ın c.c Kulu Abdülcabbar Sallallahü Aleyhi Vesellem سَيِّدِنَا عَبْدُ جَبَّار ﴿ﷺ﴾ 003   Günahları gizleyip bağışlayan Allah’ın c.c Kulu Abdulgaffar Sallallahü Aleyhi Vesellem سَيِّدِنَا عَبْدُ الغَفَّارٌ ﴿ﷺ﴾ 004   En uygun şekilde Yaratan Allah’ın c.c Kulu Abdulhallak Sallallahü A...