Kayıtlar

Dünyanın Hâli Böyledir!

Dünyanın Hâli Böyledir! Cüneyd-i Bağdâdî Kuddise Sirrûh hazretleri, bir yolculuğu sırasında Kûfe'ye uğrar ve şehrin ileri gelenlerinden birisinin sarayını görür. Saray çok güzel ve süslüdür. Kapısında ise hizmetçiler vardır. Sarayın penceresinden birisi şu manada şiir söyler: "Ey Saray! Sana hüzün, gam, keder, girmez. Zaman senin sakinlerine, içindekilere bir şey yapmaz. Sen muhtaçlar için ne güzel bir konaksın." Belli bir zaman sonra Cüneyd-i Bağdâdî Kuddise Sirrûh hazretleri oraya tekrar uğradığında, sarayın kapıları kararmış, içinde yaşayanlar dağılmış, virâne olmuş görür. Saray, lisan-ı hâl ile sanki: "— Bu sarayın güzellikleri gitti. Yerini, gördüğün şu manzara aldı. Zaman içerisinde hiçbir şey aynı hâl üzere kalmaz. İşte gördüğün şu saray güzel durumunu bu yalnızlık, gariplik hâline, sevincini de, gam ve kedere bıraktı" demektedir. "Dünyanın hâli böyledir!" Cüneyd-i Bağdâdî Kuddise Sirrûh hazretleri, sarayın kapısını çalar...

Üzüntü Gideren Ve Borç Ödettiren Dua

Üzüntü Gideren Ve Borç Ödettiren Dua Bir gün, Resûlullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem mescide girdi. Orada Ebû Ümâme Radiyallahü Anh adında Ensar’dan bir zat bulunuyordu. Peygamberimiz ona: “Ey Ebû Ümâme, böyle namaz vakti olmadığı bir zamanda seni burada oturuyor görmekteyim, nedir bu halin?” dedi. Ebû Umâme Radiyallahü Anh; “Üzerime çöken üzüntüler ve borçlar, ya Resûlallah!” cevabını verdi. Peygamber efendimiz buyurdular ki; “Sana bir takım sözler öğreteyim mi, onları söylediğin zaman, Allah senin üzüntünü gidersin ve borcunu ödesin?” Ben; “Evet, öğret ya Resûlallah!” dedim. Peygamber Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem; “Sabahladığın ve akşamladığın vakitlerde şunları söyle!” buyurdular: اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْهَمِّ وَالْحَزَنِ وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْعَجْزِ وَالْكَسَلِ وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْجُبْنِ وَالْبُخْلِ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ غَلَبَةِ الدَّيْنِ وَقَهْرِ الرِّجَالِ Okunuşu: “Allahümme innî eûzü bike mine’l-hemmi ve’l-hazen ve eûzü ...

Kimsenin Görmediği Yer

  Kimsenin Görmediği Yer   Eski zamanda bir hoca, talebelerinden birini, çalışkanlığından, zekâ ve anlayışından dolayı diğerlerinden daha çok seviyor ve takdir ediyordu. Hocanın bu sevgi ve takdiri, diğer öğrenciler tarafından biliniyor ve için için kıskanılıyordu. “- Hocamız neden yalnız bu arkadaşa ilgi ve yakınlık gösteriyor, aramızdaki tek zeki ve çalışkan o mu?” şeklinde laflar ediyorlardı. Hoca da onların bu tür düşüncelerinin farkındaydı. Hoca efendi bir gün derse gelirken yanında öğrencilerinin sayısınca şeker getirdi. Her öğrenciye bunlardan bir tane vererek: “- Haydi, yavrularım, bu şekerleri hiç kimsenin görmediği bir yerde yiyin; ama dikkat edin, hiç kimse görmesin ha!” dedi. Bunun üzerine talebeler sağa sola dağıldılar. Bir müddet sonra da şekerleri yiyip dönmeye başladılar. Kimileri övünüyordu: “- Ben falan yerde yedim, hiç kimse görmedi!" gibi… Hoca da böyle övünenlere bir  “Aferin!"  çekiyordu. Biraz sonra bütün öğrenciler şekerleri yemiş olarak döndü...

Ne Mutlu Onlara...

Ne Mutlu Onlara... Onlar - “Yetimin hakkını kesinlikle yemezler.” Nisa / 2 Onlar - “Yolda kalmışlara yardım ederler.” Bakara / 177 Onlar - “İnsanların kusurlarını affederler.” Ali İmran / 134 Onlar - “Yalnızca Allah'a dayanıp güvenirler.” Mücadele / 10 Onlar - “Yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler.” Furkan / 63 Onlar - “Yoksulluk yüzünden evlatlarını öldürmezler.” En'am / 151 Onlar - “Hakk'ı bile bile gizlemezler.” Bakara / 42 Onlar - “İnananlara 'sen mü'min değilsin' demezler." nisa / 94 Onlar - “Namuslarını (ırzlarını) korurlar.” Mü'minun / 5 Onlar - “Anne ve babalarına öf bile demezler.” İsra / 23 Onlar - “Kötü zandan ve gıybetten kaçınırlar.” Hucurat / 12 Onlar - “Ahidlerine (sözlerine) sadıktırlar.” Mü'minun / 8 Onlar - “Zekâtlarını hakkıyla verirler.” Bakara / 177 Onlar - “Mü'minlere karşı alçak gönüllüdürler.” Maide / 54 Onlar - “Darlıkta ve bollukta da infak ederler.” Ali İmran / 134 Onlar - “Gerçekte...

Mûytâb Bedâyûnî Kuddise Sirrûh Hazretlerinden Nasihatler

Mûytâb Bedâyûnî Kuddise Sirrûh Hazretlerinden Nasihatler ·        “Tövbe etmiş olmak için dünyâyı, murâda ermek için de nefsinin arzu ve isteklerini terk et.” ·      “Güzel ahlâk, başkalarına eziyet etmemek ve güçlüklere katlanmaktır.” ·      “Gözünü harama bakmaktan, nefsini isteklerinden koruyup, kalbini devamlı murâkabe, bedenini sünnete uygun amellerle mâmur edenin, firâsetinde hiç hatâ olmaz.” ·      “Sabrın alâmeti üçtür: Samîmî bir rızâ, şikâyeti terk, kaderin tecellîsini gönül hoşluğuyla kabûllenme.” ·      “Tövbe etmiş olmak için dünyâyı, murâda ermek için de nefsinin arzu ve isteklerini terk et.” ·      “Takvânın alâmeti verâ; verânın alâmeti, helâl olduğu şüpheli olan şeylerden geri durmaktır.” ·      “Yalan söylemekten, gıybet etmekten ve hıyânette bulunmaktan uzak durunuz.” ·      "Rabbini ta...

Gözümü Haram Bakıştan Nasıl Korunayım?

Gözümü Haram Bakıştan Nasıl Korunayım? Günlerden bir gün, bir kişi gelip Cüneyd-i Bağdâdi Kuddise Sirrûh'a sordu: Gözümü haram bakıştan nasıl korunayım? Cüneyd-i Bâğdadi'nin cevabı şuydu: “Her şeyi gören Rabbinin sana bakışının senin bakışından daha önce olduğunu bilmenle..."

İyilerle Aynı Mecliste Bulunan Kimse

İyilerle Aynı Mecliste Bulunan Kimse İyilerle aynı mecliste bulunan kimse, misk kokusu satanla beraber bulanan kimse gibidir. Ya ondan güzel koku satın alır, ya güzel kokunun etkisi üzerinde kalır. Kötü insanlarla beraber olan kimse de, körükçü dükkânında oturan kimse gibidir. Ona ya körükçünün elindeki ateşten bir kıvılcım sıçrar, bir tarafını yakar veya oradaki pis koku üzerine siner, o koku ile kalkar. (Hadis-i Şerif)

Camiye Girerken ve Çıkarken Okunacak Dualar

Camiye Girerken ve  Çıkarken  Okunacak Dualar Camiye girerken “Bismillah!” deyip sağ ayağını ileri atarak; şu duayı okur. بِسْمِ الله وَالصَّلَاةُ والسَّلَامُ عَليَ رَسُولِ اللهِ، اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي ذُنُوبِي، . وَافْتَحْ لِي أَبْوَابَ رَحْمَتِكَ Okunuşu: "Bismillahi vessalatu vesselamu ala rasulillahi. Allahummeğfir li zunubi veftah li ebvabe rahmetike." Anlamı: "Allah'ın adıyla, Allah Resulune salat ve selam olsun. Allah’ım, günahlarımı bağışla ve bana rahmet kapılarını aç." (Müslim, müsafirin: 68) Camiden Çıkarken Yapılan Dua Camiden çıkarken ise, sol ayağını ileri atar ve şu duayı okur. ‎ بِسْمِ الله وَالصَّلَاةُ والسَّلَامُ عَلَى رَسُولِ اللهِ، اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ فَضْلِكَ، . اَللَّهُمَّ اعْصِمْنِي مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ Okunuşu: “Bismillahi vessalatu vesselamu ala rasulillahi. Allahumme inni es’eluke min fedlike, allahumme e’sımni mineşşeytanirracim.” Anlamı: Allah’ın adıyla (çıkarım). Salât ve se...

Eve girerken ve Evden Çıkarken yapılan Dualar

Eve girerken ve Evden Çıkarken yapılan Dualar Eve Girerken Yapılan Dua Bir diğer sahih hadis de şöyledir; “Kişi evine girerken ve yemek yerken Allah’ı zikrettiğinde şeytan (ashabına) “Size burada ne geceleyecek yer, ne de akşam yemeği var, der” Müslim, (h.2018). . ‎ بِسْمِ اللهِ وَلَجْنَا، وَبِسْمِ اللهِ خَرَجْنَا، وَعَلىَ اللهِ رَبِّنَا تَوَكَّلْنَا Okunuşu: Bismillâhi velecnâ, ve bismillâhi harecnâ, ve alellâhi rabbenâ tevekkelnâ. Anlamı: Allah’ın adıyla girdik, Allah’ın adıyla çıktık ve sadece Rabbimiz olan Allah'a tevekkül ettik. Sonra âilesine selâm versin. Kaynak: Ebu Dâvud (4/325) tahric etti. Allâme Abdulaziz b. Baz, (Tuhfetü’l-Ahyar s.28) isnadının hasen olduğunu söyler. Evden Çıkarken Yapılan Dua 1 ‎ اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ أَنْ أَضِلَّ، أَوْ أُضَلَّ، أَوْ أَزِلَّ، أَوْ أُزَلَّ، أَوْ أَظْلِمَ، أَوْ أُظْلَمَ، . أَوْ أَجْهَلَ، أَوْ يُجْهَلَ عَلَيَّ Okunuşu: Allahümme innî eûzü bike en edille, ev edalle, ev ezille, ev ezelle, ev ezl...

Borç, Hediye, Emanet, Buluntu...

Borç, Hediye, Emanet, Buluntu... 437. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: "Bir adam hiç hayır işlemezdi, sadece borç para dağıtırdı. Geri alma zamanı gelince, adamına: "imkânı olanlardan al, durumu uygun olmayıp sıkıntıda olanlardan alma, belki Allah da bizim günahlarımızı bağışlar," derdi. Nihâyet adam öldü. Allah ona sordu: "Herhangi bir iyi amelin var mı?" "Hayır, sadece halka borç para dağıtırdım, geri alma zamanı gelince, hizmetçimi şöyle diyerek gönderirdim: Durumu uygun olanlardan al, olmayanlardan alma. Allah da belki bu sebeple bizi bağışlar." Allah ona şöyle buyurdu: "Ben de seni affedip, günahlarından geçiverdim." Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî. 438. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: "Kim güç durumda olan kişiye, borcunu ödemesi için süre verir, ya da alacağını hiç almazsa, Allah onu, kıyamet gününde, kendi gölgesinden başka hiçbir gölgenin olmadığı günde, gölgesi a...

Ölüme Yakın

Ölüme Yakın                                        Akşamüstüne doğru, kış vakti; Bir hasta odasının penceresinde; Yalnız bende değil yalnızlık hali; Deniz de karanlık, gökyüzü de; Bir acayip, kuşların hâli. Bakma fakirmişim, kimsesizmişim; - Akşamüstüne doğru, kış vakti - Benim de sevdalar geçti başımdan. Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış; Zamanla anlıyor insan dünyayı. Ölürüz diye mi üzülüyoruz? Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada Kötülükten gayri? Ölünce kirlerimizden temizlenir, Ölünce biz de iyi adam oluruz; Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış, Hepsini unuturuz. (Yenisi) Orhan Veli Kanık   (1914 - 1950)

Beyaz Bulutlar Altında

Beyaz Bulutlar Altında Açmayın yüzünü ölünün O üstünde yatıyor şimdi Vakitsiz solmuş gülünün Ağlatmayın kızını ölünün Melekler kalıbını alıyor şimdi Kanatları yolunmuş dilinin Silmeyin izini ölünün Melekler kalıbını alıyor şimdi Üstüne serilecek halının Çalmayın sazını ölünün O bütün notaları unuttu şimdi Tılsımı bozuldu elinin İri kanatlı kuşlar götürdü yazını ölünün O sonsuza bakan bir başak gibi Kilidi sökülmüş yolunun Bahattin Karakoç

Sultan II. Abdülhamid Han Rahmetullahi Aleyh

Resim
Sultan II. Abdülhamid Han Rahmetullahi Aleyh  Hazırlayan: Akhenaton Konu Başlıkları 1.                 Giriş 2.                 Sultan Abdülhamid'in Doğumu ve Gençliği 3.                 Fiziksel Görünümü ve Kişiliği 4.                 Tahta Çıkışı 5.                 Sultan'ın Gözüyle Memleketin İçinde Bulunduğu Durum 6.                 Balkanlardaki Savaş 7.                 Tersane Konferansı 8.        ...