Günümüzdeki Müslümanların Durumu İçler Acısıdır

Günümüzdeki Müslümanların Durumu İçler Acısıdır

Ümmet olmak, kan bağı ile değil, nebiler rehberliğinde adaletle birbirine bağlanmış topluluk demektir.

İslam dini; hak, hukuk, paylaşım ve yardımlaşmayı ibadet gibi görür. Müslümanların sorunlarını aşmak için ümmet bilincine ihtiyacımız vardır. İslam dünyasındaki acılara, sıkıntılara ortak olmalıyız. Dememiz o ki, derdimiz ortak ise, duamız da ortak olmalıdır. Ayrıca ırkçılık ve radikalizmle mücadele etmek, önceliğimizi teşkil etmelidir. Ümmet şuuruna sahip olan dava adamı müminler, tüm baskılara ve zulme rağmen davalarından asla vazgeçmezler.

“Kıyamet kopana kadar, ümmetimden hak üzere bir topluluk asla eksik olmaz” (Buhari).

Bunlar, efendimizin hadisteki kapsamına giren bahtiyar müminlerdir. Yüce Rabbimiz bizleri de bu hidayetli zümreden eylesin. Bu açıdan baktığımızda ümmet şuuru, beraberinde sünnet bilincini de getirir. Sünnet denilince bazı kimselerin aklına; sakal bırakmak, misvak kullanmak ve güzel koku sürmek gelir. Bu sayılanlar sünnet olmakla beraber, asıl sünnet; efendimizin bizlere bıraktığı her şey.

Günümüzde bazı kesimler sünneti ihmal ederek veya küçülterek, küçümseyerek zayıflatmaya çalışıyorlar. Bu durum çok tehlikelidir. Çünkü sünnet ortadan kalkarsa, duvardan bir tuğla çıkmış gibi duvar yıkılır. Dolayısıyla sünnetsiz İslam düşünülemez.

Sünnet ve hadisler Kur’an’ın açıklaması ve pratik hayata uygulanmasıdır. Bu sebeple Kur’an’a gücü yetmeyen küfür ehli, şer güçler ve içimizdeki uzantıları olan münafıklar, kirli ittifak kurarak hadis ve sünnete saldırıyorlar. “Peygambere itaat, Allah’a itaattir.” (Nisa, 80). Bu ayeti kerimeden anlaşılıyor ki; hadislere inanmak, sünnete uymak Cenab-ı Allah’a itaat sayılıyor.

Hadis ve sünnetten yoksun bir İslam, haçlı ve Siyonistlerin tuzak projesidir. Yani dinimizden peygamberimizi çıkarma stratejisidir. Asıl hedefleri Kur’an’ı ortadan kaldırmaktır. Ancak buna onların güçleri asla yetmez. Çünkü Kur’an’ı koruyan bizzat Cenab-ı Allah Teâlâ’dır. Zor bir zamanda yaşıyoruz. Günümüzdeki Müslümanların durumu içler acısıdır. Coğrafyamızda ırkçılık, bölgecilik, mezhepçilik ve bölücü unsurlar maalesef çoğalmıştır. Bu sebeple birlik ve beraberlik bilincini bir türlü yakalayamıyoruz. Tek çaremiz ümmet şuurunu geliştirmektir. Ümmetçiliğin olmadığı yerde dağılmalar, kopmalar meydana gelir. Küresel iradenin emrinde çalışan haçlı-Siyonist kirli ittifakı, kutsal dinimizi parçalamak için, “Jön Türkler” gibi bölücü akımları zamanında devreye koydukları gibi, bugün de Kürtçülüğü ve etnik grupları kendi amaçları doğrultusunda manipüle ediyorlar. Enfal Suresi 46’da; “Birbirinizle çekişmeyin, Allah Teâlâ ve Resulüne itaat edin” buyurulmuştur. Oysa günümüzde ne yazık ki Müslümanlar birbirleriyle savaşıyorlar. Böylece evrensel gücümüzü zayıflatıyorlar. Yüce Rabbim ümmeti Muhammed’e akıl, şuur ve feraset eylesin. Her şeye rağmen, zafer inananların olacaktır. Hak din İslam galip gelir inşallah.

Ümmet şuuruna sahip, Asım’ın nesli; siyasette dürüst olur. Milleti kandırmaz. Şer güçlerin kölesi olmaz. Ticarette; doğru hareket eder, kul hakkını yemez. Helalinden çalışır, haline şükreder. Düşkünlere yardım eder. Eğitim alanında; insanları ve toplumu hakikat ışığında aydınlatır. Hukukta-yargıda ise; adaletten ayrılmaz. Haksızlık yapmaz. Verdiği kararlar adil olur. Cüzdanına değil, vicdanına bakar.

Kısacası ümmet şuuruna bağlı iyi bir Müslüman, hem devlete, hem millete faydalı bir insan olur. Vatanına, bayrağına, ezanına saygı gösterir ve sahip çıkar.

Yüce Rabbimiz; biz Müslümanlara ümmet şuuru ve sünnet bilinci ile birlik ve dirlik nasip buyursun. Selam ve dua ile…

Ahmet Tepe – Yeni Akit Gazetesi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Yuşa Aleyhisselam’ın Okuduğu İsm-i Azam Duası