En Nûr اَلنُّورُ

 En Nûr اَلنُّورُ

 

“Allah göklerin ve yerin nurudur. O'nun nuru içinde ışık bulunan bir kandil yuvası gibidir. Kandil cam içindedir. Cam da sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır. Ne tam doğuda ne de tam batıda olan mübarek bir zeytin ağacının yağıyla tutuşturulur. Yağ neredeyse ateş değmeden bile tutuşup ışık verecek olan bir zeytin ağacından yakılan sanki bir inci yıldızı gibidir. Bu, nûr üstüne nûrdur. Allah dilediğini nûruna kavuşturur. Allah insanlara misaller verir. Allah her şeyi hakkıyla bilendir" (Nûr Suresi 35. Ayet Meali)

en-NÛR: Âlemleri, bütün kâinâtı nûrlandıran, aydınlatan, Nûr olan; istediği bütün simalara, zihinlere ve gönüllere Nûr, aydınlık ihsan eden, göklerin ve yerin Nûrudur.

 

Ey yerlerin ve göklerin Nûru olan Allah’ım!

Ey sonsuz Nûr’un kaynağı,

Ey bütün Nûrların Nûru olan Allah’ım!

Sen Nûrsun!

Ve biz Nûr’a talibiz Allah’ım!

Gönlümüzü nûrlandır bizim !

Nûrlandır ki gönlümüzü, yüreğimizin en derin yerinde yalnız Seni bulalım Allah’ım!

Gözümüzü nûrlandır bizim!

Nûrlandır ki gözümüzü, Senin her an yenilenen mucizelerini görebilelim Allah’ım!

Ruhumuzu nûrlandır bizim!

Nûrlandır ki ruhumuzu ışık olup Sana akalım Allah’ım!

Sen ki Nûrsun Allah’ım;

İman nûruyla nûrlandır kalplerimizi bizim!

İmbikten süzülen dupduru bir suyla yıkanır gibi yıkansın kalplerimiz imanla!

İlmin Nûruyla nûrlandır bizi!

Ve bize indirdiğin ilimle amel etmemizi nasip et hepimize!

 

"Hamd gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı (nûru) var eden Allah'a mahsustur" (el-En'am Suresi 1. Âyet Meali)

Göklerin ve yerin Nûru Senindir Allah’ım!

Sendendir, her nerede Nûr varsa.

Kalın bir duvar gibi yükselen gece,

Nasıl aydınlanırsa hilalin nûruyla,

Kalplerimiz de öyle aydınlansın Senin Nûrunla Allah’ım!

Ulaştığı her zerreyi nasıl aydınlatırsa güneşin ışığı,

Nûrun ulaşsın ruhumuzun her zerresine!

Nûrunla aydınlat ruhumuzu!

Nûr olup akalım biz de gece çöken gönüllere!

 

Cezbedici bir ebemkuşağı gibi uzansın ışığımız uzak ufuklara

Gökyüzü baştanbaşa mercan olsun,

Beyaz zambakların tül yaprakları arasından süzülen gün ışığı olalım!

İlham alıp en parlak yıldızlardan,

Yıldız yıldız ışıtalım karanlıkları Allah’ım!

Yıldız gibi ışıt bizi!

Ay gibi nûrlandır,

Güneş gibi nûrlandır bizi Allah’ım!

 

“Ey Peygamber! Biz seni, bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı, Allah'ın izniyle Allah'a davet eden bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak gönderdik" (el-Ahzâb Suresi 45-46 Âyet Meali)

Ey en büyük hikmet Sahibi olan Allah’ım!

Ey kullarını bütün kötülüklerden koruyan Allah’ım!

Ey kâinatın Nûru Resulullah’ı (s.a.v) bize gönderen Allah’ım!

Resulullah’ın (s.a.v) gözünün Nûru Namazı bize hediye eden Allah’ım!

Resullullah’ın (s.a.v) diliyle dua ediyorum şimdi Sana:

"Yâ Rabb!

Kalbimi nûrlandır, gözümü nûrlandır, ku­lağımı nûrlandır, sağımı nûrlandır, solumu nûrlandır, üs­tümü nûrlandır, altımı nûrlandır, önümü nûrlandır, arkamı nûrlandır ve beni nûr eyle!”

 

"O gün mümin erkeklerin ve mümin kadınların nûrlarının önlerinde ve sağlarında koştuğunu görürsün. Melekler onlara "Bugün sizin müjdeniz altından ırmaklar akan cennetlerdir. İşte asıl kurtuluş budur!" ( Hadid Suresi 12. Âyet Meali ).

 “Allah’a ve peygamberlerine iman edenler, işte onlar gerçekten “Sıdık” ve “Şâhid” mertebesinde olanlar bunlardır. Bunların Rableri katında mükafatları ve nûrları vardır " (Hadid Suresi 19. Âyet Meali).

Bir yıldız yağmurunda gün doğarken Mekke’de,

Mübarek toprakları aydınlatan Nûrun düşsün bizim de kalplerimize Allah’ım!

Bizi Nûr eyle!

 

Ve son yolculuğa çıkarken yapayalnız

İlahi Nûrunla nûrlandır bizi Allah’ım!

Bizi karanlıkta bırakma!

 

“Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla ve bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin.” (Tahrîm Sûresi 8. Âyet Meali)

Âmîn! Âmîn! Âmîn!

Ve’lhamdülillâhî Rabbil Âlemîn!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis