Müslümanlar ve Dünya Halkı Uyanmazsa...
Müslümanlar ve Dünya Halkı Uyanmazsa...
Müslümanlar
ve Dünya Halkı uyanıp gözünü açmazsa; “SİYONİZM”, önce komşuları olan İslâm
ülkelerini daha sonra tüm dünyayı yutacak…
Gazze,
Lübnan, Suriye... Ya sonra?
Yahudi
inancına göre Arz-ı Mevud yani vadedilmiş topraklar, Hz. İbrahim ve onun
soyundan gelen İsrailoğullarına vaat edilen kutsal bölgeyi ifade ediyor. Peki, Netanyahu'nun
planı, kutsal metinlerde yer alan Fırat'tan Akdeniz'e kadar olan bölge mi?
İsrail, "din" politikası diyerek Orta Doğu'nun kaderini mi
değiştirmek istiyor? Türk topraklarına saldırı ihtimali var mı?
İsrail Saldırılarının Referansı Din mi?
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, ''Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin
tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer
açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu an bütün hesap bunun
üzerinedir.'' ifadelerini kullanmıştı.
Yahudilerin
kutsal kitabı olan Tevrat’ta, Yasa’nın Çıkışı 11:24’te “Ayak bastığınız her yer
sizin olacak” ifadesi, İsrailoğulları’na vaat edilen geniş bir coğrafyaya
işaret eder. Çölden Lübnan’a, Fırat Irmağı'ndan Akdeniz’e ayak bastığınız her
yer sizin olacak, hiç kimse size karşı koyamayacak, Tanrınız Rab size verdiği
sözle, her yere dehşetinizi, korkunuzu saçacaktır.'' İşte bu sözlerle Arz-ı
Mevud yani vadedilmiş toprak sınırları anlatılır.
Sözde "Vadedilmiş Toprak" Diyerek Nereyi
Hedefliyor?
Fırat’tan
Akdeniz’e vadedilmiş topraklar, Yahudilerin Mesih beklentisi… Büyük İsrail
Krallığı’nın kuruluşu… Netanyahu, Orta Doğu’yu, tahrif edilmiş Tevrat üzerinden
"din politikası" ile mi dizayn etmeye çalışıyor?
İlahiyatçı
Ümit Özdemir ''Kan dökeceksin, nefes alan her şeyi öldüreceksin, çoluk çocuk,
yaşlı, kadın gözetmeyeceksin. Bu ifadelerin yer aldığı, inanç altında buna izin
verilen bir sistemde insanların neler yapabileceğini hayal bile edemeyiz.
Günümüzde zaten bunu görüyoruz. Netanyahu’nun ve Siyonistlerin aslında yapmış
oldukları ve referans aldıkları tam olarak bu.'' dedi.
Bu
vaadin yorumları, Siyonizmin doğuşu ve modern İsrail’in sınırlarının
belirlenmesinde temel bir etken oldu. Önce Gazze, ardından Lübnan, şimdi de
Suriye... Netanyahu, Türkiye'de sınırlarında yer alan noktaları da mı istiyor?
Özdemir,
''Fırat Nehri'nden bahsediyor değil mi? Fırat’ın aşağı kısmı, Mezopotamya kısmı
da vaat edilmiş toprakların içinde. Ataları olan Hazreti İbrahim’in ana yurdu
Urfa ve Harran olmasından sebep orayı almak, Kudüs’ten sonra alınması gereken
en önemli yerlerden biri olarak kabul edilir.'' ifadelerini kullandı.
1990 Yılında, Netanyahu Ve Baş Haham Arasındaki Diyalog:
Baş
haham Netanyahu'ya: "Onun gelişini hızlandıracak bir şeyler yap''
Netanyahu:
''Yapıyoruz, yapıyoruz''
Baş
Haham: ''Görünüşe göre bu yeterli değil. Bugün çoktan saatler geçti ve o hala
burada değil. İyi haberler bekliyorum.''
Baş Hahamın Sözleri Netanyahu'yu Nasıl Yönlendirdi?
Ümit
Özdemir, ''Orta Doğu’yu kan götürmedikçe Mesih gelmeyecek. Mesih bir kurtarıcı
olarak gelecek ve o güzellikler içinde gelmeyecek. O yüzden ona "Ortayı
karıştır, savaşları çoğalt, Mesih’in gelebileceği bir ortamı oluştur"
demişti. Netanyahu’nun da günümüzde yapmış olduğu o hahamın söyledikleriydi aslında.''
dedi.
Davud Yıldızı Ve Çizgiler Yayılmacılığın Simgesi mi?
Siyonizm
inancının tarihi planları, İsrail devletinin kuruluşundan bu yana devam ediyor.
Öyle ki, İsrail bayrağında Davud Yıldızı ve Fırat’tan Nil’e çizgiler, yani
vadedilmiş toprakları simgeleyen gizli anlamlar var.
Özdemir, ''O, Davud ve Süleyman’ın mührüdür. Simgenin üstünde ve altında olan çizgiler, Fırat Nehri ile Nil Nehri arasında olan toprakların tamamını simgeler. Yani bu iki kısımda olan toprakların tamamı bize vaat edilmiştir ve biz burayı alıp Büyük İsrail Krallığı’nı kuracağız demişlerdir.'' şeklinde anlattı.
Yorumlar
Yorum Gönder