Azâbı Hak Eden Kadınlar
Azâbı Hak Eden Kadınlar
Hz. Ali
Kerremallahü Vecheh anlatıyor:
“- Bir
gün zevcem Fâtıma ile Rasûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem’in yanına gittik.
Onu ağlıyor bulduk.
Ben:
“- Anam
babam sana feda olsun yâ Rasûlallah! Seni ağlatan nedir?” dedim.
Buyurdu
ki:
“- Ey
Ali, Mi’rac gecesi ümmetim içinden kadınların çeşitli azâblarla tâ’zib
edildiklerini gördüm. Onların ağır azâblarını hatırladım da ağladım.”
Rasûlullâh
Sallallahü Aleyhi Vesellem devamla buyurdular ki:
“- O
gece bir kadının saçlarından asıldığını ve beyninin kaynadığını; bir başka
kadının dilinden asıldığını ve boğazına kaynar su döküldüğünü; başka birini
ayakları göğüslerine; elleri nâsiyesine bağlanmış bir halde; diğer bir kadın göğüslerinden
asılmış olarak; yine başka birini de başı domuz başı; vücudu merkeb vücudu gibi
kendisine milyonlarca azâbın icra edildiğini; başka birisini de köpekler
suretinde ağzından ateşler girer; gerisinden çıkar şekilde melekler ateşten
topuzlarla kendisine vuruyorlarken gördüm.”
Fâtıma
ayağa kalktı ve:
“- Sevgili
babacığım, gözlerimin nuru! Banların suçları nedir ki, kendilerine bu derece
ağır azablar ediliyor?”
Rasûlullâh
Sallallahü Aleyhi Vesellem:
“- Ey
kızım! Saçlarından asılanlar başlarını kapamayanlar. Dillerinden asılanlar
dilleriyle kocalarına ezâ edenler. Göğüslerinden asılanlar kocalarının yatağına
hıyânette bulunanlar. Ayaklarından göğüslerine, ayaklarından perçemlerine
asılanlar cünüplük ve âdet sonrası yıkanmayan, namazla istihza (alay) edenler.
Başı hınzır, vücudları da merkeb gibi olanlar kovucu ve yalan söyleyenler.
Köpek suretinde olup ağızlarından ateşler giren ve gerilerinden çıkanlar;
yaptıkları iyilikleri başa kakan kıskanç kadınlardır.”
(İmâm
Zehebî, Büyük Günâhlar, s.174)
Yorumlar
Yorum Gönder