Hz. Osman Radiyallahü Anh’ın Şehid Edilişi

Hz. Osman Radiyallahü Anh’ın Şehid Edilişi

 

Hz. Osman Radiyallahü Anh Kur’an-ı Kerim okuyordu.

Bir ara susuzluğun ve yorgunluğun verdiği tesirle uzaklara daldı...

Diz üstü oturmuş Kur’an-ı Kerim okurken, birden başı öne eğildi uykuya dalmıştı birden bire.

Uykudayken, rüyasında önünde koridorlar açılıyordu.

O’nu tutup götürüyorlardı…

“Buradan!” “Buradan!” diyorlardı...

Sonra o koridorlardan geçti, orada bir ışık kümesi gördü orada birileri oturuyordu.

Yaklaşınca birden ne görsün. Allah Teâlâ Rasûlü Sallallahü Aleyhi Vesellem oradaydı.

Bir yanında Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh öteki yanında Hz. Ömer Radiyallahü Anh vardı.

Allah Teâlâ'nın Rasûlü Sallallahü Aleyhi Vesellem ile karşı karşıya kalmıştı,

Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem bakıyor gülümsüyordu:

“- Osman geldin mi?”

“- Geldim ya Rasûlallah!”

“- Seni susuz mu bıraktılar?”

“- Beni susuz bıraktılar, Ya Rasûlallah”

“- Seni hapis mi ettiler?”

“- Beni hapis ettiler!”

“- Seni mescide indirmiyorlar mı?”

“- Beni mescide indirmiyorlar!”

“- Sen aç mı kaldın?”

“- Ben aç kaldım Ya Rasûlallah!”

“- Ya Osman! Dilersen iftarı bizim yanımızda yapabilirsin istersen yardımına gelip seni kurtarsınlar!”

“- Sizinle birlikte iftar etmek isterim, ya Rasûlallah!”

“- Haydi Osman acele et gel bu akşam seni bekliyoruz, beraber iftar yapacağız!”

Birden sıçradı, uyanmıştı. Cuma günü akşamüstüydü...

Hanımı geldi:

“- Ne oldu Osman?” Dedi.

“- Demin Rasûlallah Sallallahü Aleyhi Vesellem’i gördüm, beni çağırıyordu. Ben gitmek üzereyim demek ki…”

Birden entarisini çıkardı, bana şalvar getirin dedi. Hayatı boyunca şalvar giymemişti.

O an şalvar giydi, sadece o an... Ve o kadar edepliydi ki biraz sonra şehit edileceğinden edep yeri açılmasın diye şalvar giyecekti.

Biliyordu ki o zalimler onu yerde sürükleyeceklerdi.

Kapı zorlanıyordu ve hanımına dedi ki:

“- Terk edin burayı, beni yalnız bırakın! Beni Kur’an-ı Kerim’le baş başa bırakın...”

Kur’an-ı Kerim önündeydi. Başını önüne eğmişti. Sadece Kur’an-ı Kerim'e bakıyordu. Kapıyı kıranlara bakmıyordu bile...

Sonra birisi içeri girdi, sakalından tuttu. O an başını kaldırdı baktı.

Birde ne görsün sevdiği bir insanın oğluydu, sevdiği bir dostunun oğluydu ve şunu dedi:

“- Baban görseydi bunu, sana ne diyecekti?"

O an gözlerinden yaşlar geldi, ağlıyordu halife.

Delikanlı bırakıp kaçtı.

Sonra üst üste başına gelen demir darbeleri meleklerin hayâ ettiği o büyük insanın başını yarmıştı…

Mübarek kanı Kur’an-ı Kerim’in üzerine: "Onlara karşı sana ALLAH yeter!" ayetinin üzerine damlıyordu…

Ve Hazreti Osman Radiyallahü Anh şehit edilmişti...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis