Allah Teâlâ’nın Aslanı Hz. Hamza Radiyallahü Anh

Allah Teâlâ’nın Aslanı Hz. Hamza Radiyallahü Anh

Künyesi, Ebu Ammâre (Umare) ve Ebu Ya’la olup, lakâbı Esedullah “Allah’ın arslanı”dır. Aynı zamanda Hazreti Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in sütkardeşidir. Annesi Hale, Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in annesi Âmine’nin amcasının kızıdır. Hz. Muhammed’den Sallallahü Aleyhi Vesellem iki ya da dört yıl önce doğmuştur. Hicretten yedi sene önce 615’te Müslüman oldu. 625 (H.4) yılında Uhud Savaşında şehit oldu.

Uhud Harbine gidiliyordu Rasûlullah Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, o sabah Rüyada, meleklerin Hamzayı yıkadıklarını gördüm! diye buyurdu. Uhud bölgesine varıldı, orduya savaş düzeni verildi. Kureyş’in birinci bayraktarı Talha bin Ebî Talha, Hazreti Ali Radiyallahü Anh tarafından, ikinci bayraktarı Osman bin Ebî Talha da Hazreti Hamza Radiyallahü Anh tarafından öldürüldü...

       Kureyşliler şaşkındı!

       Sancaktarlarının ölmesi Kureyş’i şaşkına çevirdi. Sarsıldılar, sendelediler. Halid bin Velid’in saldırıları da sonuç vermedi. Müşrikler, kaçışmaya başladılar. Sâfvân, Hazreti Hamza’yı Radiyallahü Anh savaşırken görüyor, “Ben, bugüne kadar kavmini öldürmeye onun kadar hırslı bir kimse daha görmedim” diyordu…

Uhud Harbinde; Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, Hazreti Hamzayı Radiyallahü Anh en önde zırhsız süvarilerin başında çarpışmakla vazifelendirdi. Hazreti Hamza Radiyallahü Anh, kendisine kartal kanadından bir tuğ yapmıştı. Umumi taarruza geçildi. Hazreti Hamza Radiyallahü Anh, iki elinde iki kılıç tutuyor “Ben Allahü teâlâ’nın arslanıyım!” diyor düşmanı önüne katmış öldüre öldüre ilerliyordu…

       Herkes bütün güçleriyle çarpışırken, bir ara Rasûlullah Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem ile Hazreti Hamza Radiyallahü Anh arasında kimse kalmadı. Hazreti Hamza Radiyallahü Anh, hiç arkasına bakmıyor, hep ileri doğru hücum tazeliyordu. Savaşın başlamasından bu ana kadar tek başına 30 müşriki öldürmüştü

       Bu sırada Siba bin Ümmü Emmar;

       “- Bana karşı koyabilecek bir yiğit var mı?” diyerek Hazreti Hamza’ya Radiyallahü Anh meydan okudu.

       Hazreti Hamza Radiyallahü Anh:

       “- Yanıma gel ey sünnetçi kadının oğlu! Demek sen Allaha ve Rasûlüne meydan okuyorsun, öyle mi?” Deyip;

       Onu göz açtırmadan bacaklarından tutup yere serdi, üzerine çöküp, kafasını gövdesinden ayırdı…

       Kalktı, karşı kayanın arkasında, Vahşi’yi elinde mızrak ile kendisine nişan alıyor gördü.

       Sel sularının açtığı çukura gelince ayağı kaydı. Arkası üzeri yere yıkıldı, karnından zırhı açılmıştı. Mızrak atmakta çok usta olan Vahşi, fırsatı kaçırmamıştı. Fırlattığı mızrak Hazreti Hamza’nın mübârek vücuduna saplandı. Hamza Radıyallahü Anh, oraya çöktü. Bedeni bir daha doğrulamadı, fakat ruhu cennete çoktan uçmuştu...

       Rasûlullah Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem mahzun…

       “- Vahşî’ye niçin beddua etmiyorsunuz?” dediklerinde;

       “- Mi’râc gecesi, Hamza ile Vahşî’yi kol kola Cennete giderken gördüm!” buyurdular.

       Evet, Vahşî de bir müddet sonra iman etmiş ve “Hazreti Vahşî” olmuştur... Bize düşen ise, onlara birer Fatiha göndermek...

Allah Teâlâ’nın Aslanı Hz. Hamza Radiyallahü Anh İlgili Sözler

·     Allah Teâlâ’dan korkan hiç kimseden korkmaz, Allah Teâlâ’dan korkmayan ise herkesten korkar!

·     Gözümün gördüğü hiçbir şeyden korkmam!

·     Beni düşmanımın kötülüğü değil, dostumun sinsiliği korkutur.

·     Kimseden bir şey bekleme, kimseden bir şey isteme! Beklentin ve isteğin sadece Allah Teâlâ’dan olsun!

·     Beni düşmanımın kötülüğü değil dostumun sinsiliği korkutur. (Hz. Hamza Radiyallahü Anh)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)