Tükürün!

 Tükürün!

 

Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım:

Elemim bir yüreğin kârı değil paylaşalım:

 

Ne yapıp ye’simi kahreyleyeyim bilmem ki?

Öyle dehşetli muhîtimde dönen mâtem ki!

 

Ah! Karşımda vatan nâmına bir kabristan

Yatıyor şimdi Nasıl yerlere geçmez insan?

 

Şu mezarlar ki, uzanmış gidiyor, ey yolcu,

Nereden başladı yükselmeye, bak, nerede ucu!

 

Bu ne hicrân-ı müebbed, bu ne hüsrân-ı mübîn

Ezilir rûh-i semâ, parçalanır kalb-i zemin!

 

Azıcık kurcala toprakları, seyret ne çıkar:

Dipçik altında ezilmiş, parçalanmış kafalar!

 

Bereden reng-i hüviyetleri uçmuş yüzler!

Kim bilir hangi şenaatle oyulmuş gözler!

 

«Medeniyet» denilen vahşete lânet eder,

Nice yekpâre kesilmiş de sırıtmış dişler!

 

Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerle beden!

Nice başlar, nice kollar ki, cüdâ cisminden!

 

Beşiğinden alınıp parçalanan mahlûkât;

Sonra nâmusuna kurban edilen bunca hayat!

 

Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler!

Göğsü baltayla kırılmış memesiz vâlideler!

 

Teki binlerce kesik gözdeye âid kümeler:

Saç, kulak, el, çene, parmak Bütün enkaz-ı beşer!

 

Bakalım, yavrusu uğrar mı, deyip, karnından,

Canavarlar gibi şişlerde kızarmış nice can!

 

İşte bunlar o felâket-zedelerdir ki, düşün,

Kurumuş ot gibi doğrandı bıçaklarla bütün!

 

Müslümanlıkları bîçârelerin öyle büyük

Bir cinâyet ki: Cezâlar ona nisbetle küçük!

 

Ey bu toprakta birer nâş-ı perişan bırakıp

Yükselen, mevkib-i ervâh! Sakın arza bakıp

 

Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var

Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var!

 

Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdarımıza!

Tükürün: Belki biraz duygu gelir ârımıza!

 

Tükürün cebhe-i lâkaydına Şark’ın, tükürün!

Kuşkulansın, görelim, gayreti halkın, tükürün!

 

Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!

Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere!

 

Tükürün Ehl-i Salîb’in o hayâsız yüzüne!

Tükürün onların aslâ güvenilmez sözüne!

 

Medeniyet denilen maskara mahlûku görün:

Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün!

 

Hele i’lanı zamanında şu mel’ul harbin,

“Bize Efkar-ı umumumiyesi lazım Garb’ın”;

 

Oda ALLAHI bırakmakla olur herzesini,

Halka iman gibi telkin ile dinin sesini

 

Susturan aptalın idrakine bol bol tükürün

Yine hicran ile çılgınlığın üstünde bu gün,

 

Bana Vahdet gibi bir yar-ı müsait lazım

Artık ey yolcu bırak, ben yalnız ağlayayım

 

Mehmet Akif Ersoy Rahmetullahi Aleyh

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis