Hacı Bayramı Veli Kuddise Sirrûh’tan Nasihatler
Hacı Bayramı Veli Kuddise Sirrûh’tan Nasihatler
Hacı Bayram-ı Veli 15. yüzyılda
yaşamış büyük bir veli ve âlimdir. (1340 – 1430) Doğum tarihi kesin değildir. 90 yıl yaşamış ve
1430 yılında vefat etmiştir. Gerçek adı Numan olan Hacı Bayram Veli, Ankara’nın
Solfasol köyünde doğmuştur. Ulus’ta Hacı Bayram Kuddise
Sirrûh Camii yanında
yatmaktadır.
Hacı
Bayramı Veli Hazretleri çocukluk yıllarından itibaren ciddi bir eğitim
görmüştür. Gençlik yıllarında medrese eğitimi almış bu dönemde Tefsir, Fıkıh ve
Hadis gibi şer’î ilimlerin yanında, Matematik, Felsefe, Arapça, Farsça ve
Edebiyat gibi aklî ilimleri de tahsil etmiştir. Öğrencilik hayatından sonra
Ankara’da Melike Hatun isimli bir hayırseverin yaptırdığı Kara Medrese ‘de
müderrislik yapmıştır. Medreseler günümüzün üniversite ve fakülteleridir.
Burada ders veren müderrislerin unvanı günümüzün profesör unvanıdır.
001-
İnsanların fitnesinden kurtulmak istiyorsanız, çarşı ve
pazarlarda sık sık bulunmayınız.
002-
Hiddet ve kin, hakikatleri gören gözleri kör eder.
003-
İyi bilin ki öfke, düşünceyi, iyi düşünmeyi daraltır. Sonunda
insan yanılır.
004-
Allah’ü Teâlâ’ya isyan yolunda, hiçbir kimseye yardım
etmeyiniz.
005-
Küçük çocukları seviniz, başlarını okşayınız. Onları
sevindiriniz ki, Peygamber efendimizin emrini yerine getirmiş olasınız.
006-
Çarşıda ve câmi avlusunda bir şey yemeyiniz.
007-
Yol ortasında durmayınız.
008-
Ticaret erbabının dükkânlarında uzun müddet oturmayınız.
009-
Hiçbir günahı küçümsemeyin!
010-
Zengin bile olsanız çalışın.
011-
Boş durmayıp çalışınız. Çalışanları Allah sever. Boş
gezenler zengin bile olsalar yoldaşları şeytan, kalpleri şeytana konaktır.
012-
Helâlinden kazanıp, ondan fakirlere cömertçe veriniz.
013-
Tövbe ediniz ki, affa kavuşasınız.
014-
Ölümü çok hatırlayınız. Hesabınızı, hesaba çekilmeden
yapınız.
015-
Ayıp ve kusurlarını gördüğünüz arkadaşlarınızın,
komşularınızın, sırlarını ifşa etmeyiniz. Çünkü gördüğünüz bu sırlar, size
emanettir. Emanet’e hıyanet ise, çirkin bir harekettir.
016-
Âlim ve velilerin kabirlerini ziyaret ediniz. Zira o
büyükler, kendilerini ziyaret edenlere şefaat ederler.
017-
Efendimizin bir emrini yerine getirmek mi istiyorsunuz?
Çocukların başını okşayın!
018-
Âlim ve velileri çokça ziyaret ediniz ki şefaatlerine kavuşasınız.
019-
Arkadaşlarınızın kusurları emanet gibidir. Onları sır
gibi saklayınız.
020-
Halk içinde Allah’ı çokça anınız. Bu durum maneviyatı
yükseltir, katı kalpleri yumuşatır.
021-
Her nerede olursanız olunuz sizi Allah’ın gördüğünü
unutmayınız. Allah’tan korkunuz, fenalıklardan sakınınız.
022-
Neresi seni dünyaya çekiyorsa, sana Allah’ı unutturuyorsa
orası senin helakin için bir tuzaktır. Neresi seni Allah’a yöneltiyorsa, seni
düşündürüyorsa orası cennete gitmen için bir duraktır.
023-
Mübarek "Hiddet gözü kör eder!" buyurur,
"öfke aklı örter!”.
024-
Bizi sevenlerin gönüllerinde biz oturur, dillerinde de
biz konuşuruz.
025-
Başkalarından daha ihlaslı ve daha çok ibadet etmedikçe,
başkalarından daha çok ihsanda bulunmadıkça rahat etmeyiniz.
026-
Sevgi ve acıma, insanlık; hiddet ve şehvet ise hayvanlık
vasfıdır.
027-
Kibir bele bağlanan taş gibidir, onunla ne yüzülür, ne de
uçulur.
028-
Özünde ve sözünde temiz olmayanların, imanı tam değildir.
029-
Oturduğun yeri pak et, kazandığın lokmayı hak et.
030-
Mevki hırsı, koğu, gıybet, edepsizlik, hıyanet Hakk’ı
inkâr eder.
031-
Karşısındaki insanın iyi olmasını isteyen, önce kendisi
iyi olmalıdır.
032-
Avam ve zenginler arasında dini ve zaruri bilgiye dair
sözlerden çekinin. Zira zenginliğe ve mala karşı zaafın var gibi anlaşılmasın.
033-
Kadınlarınızı okutunuz, kadınları okumayan millet
yükselemez.
034-
İlimde, hukuki meselelerde sana teklif edilecek işler
ancak kendine uygun olanları kabul et ki sonuçta başka bir görüşü savunmak
zorunda kalmayasın.
035-
İlmi ve bilgiyi yüce tutan kimse hiçbir zaman küçülmez,
alçalmaz.
036-
Devlet büyükleriyle ilişkilerinizde ateşten
faydalandığınız gibi olun. Uzakça durun, ısınacak kadar yaklaşın.
037-
İçi murdar kimseyi ne kadar dıştan yıkarsan arınmaz.
038-
İlim, hakikate giden yolları aydınlatan ışıktır.
039-
İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.
040-
Çok gülmeyiniz zira kalbiniz kararır.
041-
Sakin ve ağırbaşlı olunuz, yürürken başınız önde vakarlı
bir şekilde yürüyünüz, aceleci olmayınız.
042-
Adalet güzel ama Emir’de olursa daha güzeldir, cömertlik
güzel ama zenginde olursa daha güzeldir, sabır güzel ama fakirde olursa daha
güzeldir, tevbe güzel ama gençlerde olursa daha güzeldir, utanmak güzel ama
hanımlarda olursa daha güzeldir.
043-
En büyük kerâmet çalışmaktır.
044-
En yüce servet, ilimdir.
045-
Hakk’a erişebilmek için, büyüklere ve doğrulara yaklaşın.
046-
Büyüklerin huzuruna girerken, hem kendi kadrini hem de
başkasının kıymetini bilen olun.
047-
Hakikatin ilk makamı, toprak olacağımızın bilinmesidir.
048-
Hamı pişiremezsen bari pişmişi ham etme.
049-
Her ne arar isen, kendinde ara.
050-
Emaneti koruyunuz. Zira din de size emanettir, beden de.
051-
Her namazın sonunda size hoş gelen bir ibadeti adet
edininiz. Örneğin; birkaç istiğfar çekmek, bir sure ya da ayet okumak, Allah’ı
zikretmek…
052-
Ezanla birlikte camide olunuz, cahiller sizden ilerde
bulunmasın.
053-
Her ayın tek günlerinde veya en az birinde, on beşinde ve
sonunda olmak üzere oruç tutmaya gayret ediniz.
054-
Sakın ölümü unutmayınız, her gece onu hatırlayınız,
hesabınızı yapınız, olur ki tevbe edince Hak’ta sizi affeder.
055-
Nefsinizi daima kontrol altında tutunuz. Düşünün, onu
başıboş bırakmayın, zira her fırsatta sizi ateşe götürür.
056-
Sakın dünyalığınız varsa ona güvenmeyiniz, yoksa çalışıp
helalinden elde ediniz, kazandığından fakirlere cömertçe payını veriniz.
057-
Kimden ilim tahsil etmişsen O hocan için daima Allah’tan
rahmet ve mağfiret dileyiniz.
058-
Başkalarından daha çok çalışıp çok ilim sahibi olunuz.
059-
Önce ilim tahsil ediniz, sonra helalinden para kazanıp
evleniniz.
060-
İlmi bir konuyu özüne göre düşününüz, öyle karar veriniz,
dıştan görünüşe bakıp yanılmayınız.
061-
Mezarlıkları sık sık ziyaret ediniz. Dünya gamından ve
nefsin sıkıştırmasından kurtulursunuz. Çünkü nefsin tek korktuğu ve
aldatamadığı yer mezarlıktır. Ölenin kendisi olacağını ve azabı tadacağını iyi
bilir.
062-
Bütün işlerde cimrilikten sakınınız. İnsanlığınızı
koruyunuz. Güzel huylu ve merhametli olunuz. Ne halde olursanız olun dünyaya
rağbeti azaltınız. Kötülükten uzaklaşınız.
063-
Her daim nasihat ediniz.
064-
Oyun oynanan ( kumar… vb.) gibi yerlere, laubali
konuşulan meclislere girmeyiniz.
065-
Aile arasında adaba dikkat ediniz.
066-
Konuşurken gürleme, bağırıp çağırma, yüksek sesle bile
konuşma.
067-
Cahil zümre arasında ne gülün ne de gülümseyin.
068-
Cahil topluluktan sakının, onlarla tartışmaya girmeyin.
069-
Çok konuşmayın, sorulanları biliyorsanız cevap verin. Kaynak
gösterin ki dinleyenler bunu şüphe ile karşılamasın.
070-
Halkın önünde konuşmayın ancak sorulursa cevap verin.
071-
Yol ortasını işgal etmeyiniz.
072-
Beyaz giyinmeyi adet edininiz. Zira bu huy sizi daha
dikkatli kılar.
073-
Padişah huzurunda dahi olsanız Hakkı ve hakikati
söylemekten korkmayınız.
074-
Padişah sizi hoşlanmadığınız, dininize uymayan bir işe tayin
etse kabul etmeyiniz.
075- Sen Seni Bil Sen
Seni
·
Bilmek istersen seni, Cân içre ara cânı.
Geç çanından bul ânı, Sen seni bil, sen
seni.
·
Kim bildi ef´âlini, Ol bildi sıfâtını,
Anda gördü zâtını, Sen seni bil, sen
seni.
·
Görünen sıfâtındır, Anı gören zâtındır,
Gayri ne hâcetindir, Sen seni bil, sen
seni.
·
Kim ki hayrete vardı, Nûra müstağrak oldu,
Tevhîd-i zâtı buldu, Sen seni bil, sen
seni.
·
Bayram özünü bildi, Bileni anda buldu,
Bulan ol kendi oldu, Sen seni bil, sen seni.
Yorumlar
Yorum Gönder