Şişmanlığın İlâcı

 Şişmanlığın İlâcı

 

İmam Şafiî Rahmetullahi Aleyh buyurdular:

“- Eski zamanların birisinde çok şişman bir hükümdar varmış. Tıp uzmanlarını bir araya topladı. Ve onlara:

“- Etimi hafifletecek, beni bir parça zayıflatacak bir çözüm önerin, bir yol gösterin!” dedi.

Ancak doktorlar ona bir çare bulamadılar.

 

Daha sonra ona akıl edip ve bu işten anlayan başka bir adam gönderdiler. Hükümdar kendisine gönderilen adama söyle bir göz attı,

“- Bu delikanlı mı beni tedavi edecek?” dedi.

O genç;

“- Allah iyiliğinizi versin, hükümdarım! Ben tabip ve müneccim bir adamım. Bana bir gece süre tanı, ta ki senin burcuna bakarak; senin ilacını tespit edeyim ve ona göre seni tedavi edeyim.” Dedi.

Bunun üzerine hükümdar ona uydu.

O genç kişi;

“- Ey melik eman eman (bana bir kötülük gelmeyeceğine emniyet ver)” dedi. Hükümdar;

“- Sana emniyet verdim!” dedi.

Bunun üzerine delikanlı hükümdara;

“- Senin talihine, burcuna baktım. Senin bir aylık bir ömrün kalmış… Dolayısıyla seni ne zaman tedavi edebilirimki?”

Bunun açıklamasını istersen bu süre içinde beni yanında alıkoy, beni hapset. Sözüm doğru çıkarsa beni serbest bırak. Yok eğer bir ayın bitiminde sözüm doğru çıkmazsa, bana istediğin cezayı ver.

 

Bunun ardından hükümdar genci yanında hapsetti. Sonra kendisi de eğlenceyi bırakıp insanlardan gizlendi. Tek başına halvete çekildi. Derin üzüntüye ve kedere daldı. Hüznünden bazen günlerce başını kaldırmaz oldu.

Günler silinip gittikçe melikin kederi ve derdi daha da ziyâde oldu.

 

Nihayet yağlar eridi. Zayıf ve hafif bir kişi oldu.. Yirmi sekizinci günde delikanlıya adamlarını gönderip onu hapisten çıkarıp huzuruna çağırdı.

Ona;

“- Ne görüyorsun?” diye sordu.

O genç:

“- Allâhü Teâlâ hazretleri melike izzet (şeref, güç ve kuvvet) versin. Ben gaybı bilmekten Allâhü Teâlâ hazretlerine karşı çok ehven olup (gaybı bilmekten Allah’a sığınırım). Allah’a yemin ederim ki, ben kendi ömrümü bile bilmiyorum. Senin ömrünü nerede ve nasıl bileyim?

Senin zayıflanmanın ilâcı bana göre, üzüntü, keder, gam ve hüzünden başka bir deva görmedim. Sana üzüntü vermenin de bundan (ölüm haberinden) başka bir yolunu bulamadım.

 

Melikin bütün yağları eridi. Melik zayıfladı. Melik o akıllı gence mükâfat verip; ona iyilikte bulundu…”

 

Kaynak: Makâsıdü’l-Hasene fî Beyânı Kesîrun mine’l-Ahâdîsi’l-Meşhûreti ale’l-Elsine, s. 150-151

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis