Allah’ü Teâlâ Kâfirlerin Rızıklarını Neden Kesmiyor?
Bir
gün, Hz. Musa Aleyhisselâm Tur dağına münacata gitmekte idi. Bir Mecusi önüne
çıktı. Hz Musa Aleyhisselâm’a dedi ki:
“-
Ya Musa! Nereye gidersin?”
Hz.
Musa Aleyhisselâm buyurdular ki:
“-
Rabbimle münacata giderim.”
Mecusi
dedi ki:
“-
Rabbine söyle ki ben ona tapmıyorum. Benim rızkımı muktedirse kessin. Ben onu
tanrı olarak, mabut olarak kabul etmiyorum.”
Hz.
Musa Aleyhisselâm Tur dağına münacata çıktı. Münacattan sonra diledi ki dönüp
gitsin. Hak Teâlâ kendi kereminden dedi ki:
“-
Ya Musa! Hani sana ısmarladıkları haberi niçin söylemezsin?”
Hz.
Musa Aleyhisselâm buyurdu ki:
“-
İlâhi! Gizli aşikâr her şey sana malumdur. Bu sebepten sana söylemeye hayâ
ettim.
Hak
Teâlâ buyurdu ki:
“-
Ya Musa! Var o kuluma söyle, benim kulluğumdan arlanırsa ben rububiyetimi bu
sebepten terk etmem. Bütün mahlûkata rızıklarını veririm. İster bana ibadet
etsinler, isterlerse etmesinler.”
Hz. Musa
Aleyhisselâm dönüp gelirken o Mecusiye yolda rastladı. O Mecusi, Hz Musa’ya
dedi ki:
“-
Ya Musa! Benim haberimi Allah’ü Teâlâ’ya söyledin mi?
“-
Söyledim, ya kâfir.
Mecusi:
“-
Allah ne dedi, diye sordu. Hz. Musa Aleyhisselâm buyurdular ki:
“-
Hak Teâlâ dedi ki ”O benim kulluğumdan arlandı diye ben; ‘Razzak- ı Alenilik’
sıfatımı terk etmem. Müslüman, fasık, salih olan bütün mahlûkatı yaratan ve
rızıklarını veren benim. Veririm kesmem.”
Mecusi
bu sözleri işitince ağladı. Parmağını kaldırıp dedi ki:
“-
La ilâhe illallah, Musa kelimullah.” Yani: “Allah’tan başka ilâh yoktur, Hz.
Musa Aleyhisselâm onun kelimi, yani onunla konuşandır, O’nun peygamberidir.”
O
zamana kadar o Mecusi ancak “Lat” der ve “Lat” putuna tapardı.
(Müzekkin
Nüfus – Eşrefoğlu Rumi)
Yorumlar
Yorum Gönder