Sakız Satıcısı

Sakız Satıcısı

 Ahmet, sekiz yaşında bir çocuktur. İnce bir gömlek, yırtık bir pantolon ve bir ayakkabı giyer.

 أحمد طفل بالثامنة من عمرة. يرتدي قميصا خفيفا وبنطالا ممزقا وحذاء

 Elinde de bir kutu sakız var.

Trafik lambalarında şoförlere sakız satar.

 بيده علبة علك. يبيعه للسائقين عند أضواء المرور

 Mevsim kıştı ve yağmur yağdı. Ahmet şemsiyenin altında yağmurdan korunmak için dükkânın önüne koştu.

 في فصل الشتاء عندما كان المطر يهطل لم يكن لدى أحمد شمسية ليحتمي بها. فركض نحو الدكان المقابل

 Yağmur kesilince arabalardan birine yöneldi.

 المطر جعل إحدى السيارات تنحرف

 Ayağı kayıp yere düştü. Sakızları saçıldı. Arabalar sakızları ezdi.

 فزلت قدم أحمد وسقط على الارض. وسقطت قطع العلكة فداستها السيارات

 Ahmet sakızları toplamaya çalıştı; ama yapamadı. Ağlayarak onlara baktı ve:

"Bugün anneme kim bir ekmek alacak?" dedi.

 حاول أحمد أن يجمع القطع. لكنه فشل. فبكى وقال: "هذا اليوم لن تحصل أمي على أي خبز"

هناك الكثير من أحمد في حياتنا لكننا لا نشعر بوجودهم لأنهم يعيشون في الطبقات المنسية من المجتمع

 Ahmet gibi çok insanlar var. Fakat biz onları hissetmiyoruz. Çünkü onlar unutulmuş toplum tabakalarında yaşıyorlar.

 (Alıntı)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis