106 Sene Evvel Çanakkale Siperlerinden Ramazan-ı Şerife Dair Bir Mektup
106 Sene Evvel Çanakkale Siperlerinden Ramazan-ı Şerife Dair Bir Mektup
“Benim güzel kızım,
Bu gün Temmuz 14, Ramazan’ın ikinci günü.
Şeyhülislam oruç
tutmayabilirsiniz diye fetva yayınlamış,
Ama benim içim rahat
etmedi. Oruca niyetlendim.
Sahur
vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasadan daha küçük bir ot) buldum.
Gündüzü yeni siperler
kazdık. Hiç susamadım.
Taarruz arttı.
Kafamızı çıkaramadık.
Akşam
olunca bir asker ezan okudu.
Siperin içinde matara
elden ele dolaştı.
Herkes
orucunu su ile açtı.
Ben zannettim ki sadece
ben oruçluyum.
Meğer bölüğün hepsi
oruçluymuş.
Matara
en son bana geldi.
Geldi ama ben kendimden
utandım.
Arkadaşlarım
hepsi sahursuz oruç tutmuşlar.
Ben
ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim.
O gün oruçlu şehit olan Erzurumlu, Darendeli, Edinceli, Afyon’lu
ve Yeniceli’nin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm…”
Bu kadar bolluk, varlık ve huzur içinde tutulamayan oruçlar!
Sofralarımızda unutulan fakirler!
Muhtaç olanların kapısına götüremediğimiz bir pide, bir tas
çorba!
Öbür tarafta sağanak-sağanak yağan, kurşunlar altında iki
çirişle başlayan ve bir yudum su ile biten oruçlar...
Sayılı günler çabuk bitiyor dostlar…
Ramazan işte
geldi, işte gidiyor.
Gelecek sene Ramazan ayına ulaşabileceğimize dair elimizde
senedimiz var mı?
Şu yüksek imana bakar mısınız?
Şu “Oruc” saygısına bakar mısınız?
Bugünlerde ise…
Ben İstanbul’da oturuyorum. Ana Caddeye indiğimde; açık
lokantalar, sigara içenler, birbirlerini kahvaltıya davet eden insanlar
görüyorum.
Bazı kızların ve kadınların rezil kıyafetlerine bakamazsınız.
Yanınızdan geçerken utanır başınızı eğersiniz…
“Ben Türkiye’de miyim yoksa yabancı bir ülkede miyim?” diye kendinize sormadan edemezsiniz!
Acaba Çanakkale ve diğer cephelerde milyonlarca şehidi bunun
için mi verdik? Halâ da şehit vermeye devam ediyoruz…
Allah’ım basiret gözü ile bakmayı nasip eylesin! Ölüm gelmeden
önce uyanmayı, aslımıza dönmeyi, İslâmiyet’i hakkıyla yaşamayı nasip eylesin!
(Allahümme Âmîn! Allahümme Âmîn! Allahümme Âmîn!)
Yorumlar
Yorum Gönder