Annesini Üzen Gence Yapılan Kabir Azabı!

 Annesini Üzen Gence Yapılan Kabir Azabı!

 

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem bir gün, Selman-ı Farisî Radiyallahü Anh hazretlerine;

“- Ya Selman Radiyallahü Anh! Seninle garipleri ziyarete gidelim!” buyurdular ve birlikte Medine Kabristanına gittiler...

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Selman-ı Farisî Radiyallahü Anh hazretleri ile kabristana gitmişlerdi.

Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimiz, bir kabrin başına varınca gözyaşları dökmeye, hatta hırka-i saadeti ıslanıncaya kadar ağlamaya başladılar. Selman-ı Farisi Radiyallahü Anh hazretleri;

“- Ya Hayrelbeşer! Ağlamanızın sebebi nedir? Dedi.

Resûl-i Ekrem Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem;

- Bu kabirde yatan bir delikanlıdır; ona şiddetli azap olunmaktadır. Kardeşim Cebraile bu ehl-i kabre neden bu kadar azap edildiğini sordum, anasına asî olduğunu ve anasının da ona hakkını helâl etmediğini söyledi. Sen git Bilâl Radiyallahü Anha söyle, Medine halkını buraya çağırsın, buyurdular.

Selman-ı Farisî hazretleri gidip hazreti Bilâl Radiyallahü Anha durumu anlattı, o da bütün Medine ahalisine duyurdu...

Medineliler bölük bölük kabristana gelmeye başladılar.

Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, gelenlere ve herkese

Sahibi olduğunuz kabrin başına varın buyurdular...

Biraz sonra elinde asası olduğu halde yaşlı bir kadın geldi, Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in başında beklediği kabrin yanına yaklaşıp durdu.

Resulullah Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem;

- Burada yatan senin neyin olur? Diye sordu.

Kadın da oğlu olduğunu söyledi.

Resulullah efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem;

- Oğluna dargın mı idin? Diye sordu.

Kadıncağız dargın olduğunu söyledi ve oğlunun kendisine yaptığı eziyeti şöyle anlattı:

- Bir gece eve geç gelmişti. Kapıyı birkaç defa çalmış, ben kapıyı açtığım zaman geç açtığım için beni eliyle itti, kolumu ve gönlümü incitti, ondan sonra da iflah olmayıp bu dünyadan göçüp gitti...

Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, ihtiyar kadına;

- Oğlunun hâline bir bak! Eğer sen hakkını helâl etmezsen oğlun kıyamete kadar bu azabı çekecek, ondan sonra da cehennem azabı çekecek, diyerek gözlerinden dünya perdesini kaldırdı.

Ben hakkımı helal ettim!

Kadın, oğlunun bu hâlini görünce dayanamadı;

- Ya Rabbi! Oğlumu affet, ben ona hakkımı helâl ettim, diye Allah’ü Teâlâ’ya yalvarmaya başladı.

Cenab-ı Hak da o andan itibaren hemen ondan kabir azabını kaldırıp, başka bir günahı olmayan bu gencin kabrini, cennet bahçesine çevirdi.

Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem;

- Siz kabri ne zannettiniz, kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe, ya cehennem çukurlarından bir çukurdur, buyurdular...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)