Tesbih, Tahmid, Tehlil ve Tekbirin Fazileti
Tesbih, Tahmid, Tehlil ve Tekbirin Fazileti
بِسْمِ اللّهِ
الرَّحْمَنِ الرَّحِيم
Tesbih: " سُبْحاَنَ اللهِ "
" Sübhânallâh " " Allah’ı noksanlıklardan tenzih ederim "
demek sûretiyle Allah'ı anmaktır.
Tahmid: " الْحَمْدُ ِللهِ "
" Elhamdülillah " " Allah’a hamd ederim " demek sûretiyle
Allah'ı zikretmektir.
Tehlil: " لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ "
" Lâ ilâhe illâllâh " " Allah’tan başka ibadete layık ilah
yoktur" demek sûretiyle Allah'ı birlemektir.
Tekbir: " اللهُ أَكْبَرُ "
" Allahu Ekber " " Allah en büyüktür" demek sûretiyle
Allah'ı yüceltmektir.
عَنْ أِبي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ أَنَّ رَسولَ اللهِ صَلّى
اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قالَ:
" مَنْ قالَ:
" لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ
الْمُلْكُ، وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَىكُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ "
في يَوْمٍ مِئَةَ مَرَّةٍ كانَتْ لَهُ عَدْلُ عَشْرِ رِقابٍ
وَكُتِبَتْ لَهُ مِئَةُ حَسَنَةٍ، وَمُحِيَتْ عَنْهُ مَئَةُ سَيِّئَةٍ، وَكانََتْ
لَهُ حِرْزاً مِنْ الشَّيْطانِ يَوْمَهُ ذلِكَ حَتّى يُمْسي وَلَمْ يَأْتِ أَحَدٌ
مِمَّا جاءَ بِهِ إِلاَّ أَحَدٌ عَمِلَ أَكْثَرَ مِنْ ذلِكَ "
( البُخَارِي ومُسْلِمٌ)
Ebu Hureyre radiyallahu anh’den Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
" Kim günde yüz kere:
" Allah’tan başka ibadete layık ilah
yoktur. O tektir. O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’nadır. Onun her
şeye gücü yeter. "derse on köle azad etmiş kadar sevab alır. Ona yüz
iyilik yazılır, yüz kötülüğü silinir, akşama kadar şeytandan korunur. Onun
okuduğunun fazlasını okuyandan başka kimse ondan daha iyi bir zikir yapmış
olmaz. "
(Buhari 4/95 Müslim 4/2071)
" مَنْ قَالَ:
"سُبْحاَنَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ"
في يَوْمٍ مِئَةَ مَرَّةٍ حَطَّتْ خَطاياهُ وَلَوْ كانَتْ مِثْلَ
زَبَدِ البَحْرِ"
( البُخَارِي ومُسْلِمٌ )
" Kim günde yüz kere;
" Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederek
ona hamd ederim " derse hataları denizköpüğü kadar bile olsa
affedilir."
(Buhari 7/168 Müslim 4/2071)
وَعَنْ أَبي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قالَ:
قالَ رَسولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم:
"مَنْ قالَ حِينَ يُصْبِحُ وَحِينَ يُمْسي:
" سُبْحاَنَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ "
مِئَةَ مَرَّةٍ لَمْ يَأْتِ أَحَدٌ يَوْمَ الْقِيامَةِ بِأَفْضَلِ
مِمَّا جاءَ بِهِ إِلاَّ أَحَدٌ قالَ مِثْلَ ما قالَ أَوْ زادَ عَلَيْهِ"
(مُسْلِمٌ)
Ebu Hureyre radiyallahu anh’den;
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’ın
şöyle dediği rivayet edilmiştir:
" Kim sabahladığı ve akşamladığı zaman
yüz defa;
" Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih
ederek ona hamdederim "
derse kıyamet gününde bunun söylediği gibi
veya daha fazlasını söyleyenden başka kimse ondan daha iyi bir zikir yapmış
olamaz."
(Müslim 4/2071)
وَعَنْ أَبي أَيوب الأََنْصاري رَضِيَ اللُهُ عَنْهُ عَنْ رَسولِ
اللهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم:
"مَنْ قَالَ:
"لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ
الْمُلْكُ، وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ"
عَشْرَ مَرَّاتٍ . كانَ كَمَنْ أَعْتَقَ أَرْبَعَةَ أَنْفُسٍ مِنْ
وَلَدِ إِسْماعِيل"
(البُخَارِي ومُسْلِمٌ)
Ebu Eyyub el- Ensari radiyallahu anh’den
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Kim on defa;
"Allah’tan başka ibadete layık ilah
yoktur. O tektir. O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’nadır. O her şeye
kadirdir "derse İsmail (a.s)’in oğullarından kırk kişiyi azad etmiş kadar
ecir alır."
(Buhari 7/167 Müslim 4/2071)
وَعَنْ أَبي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ:
قالَ رَسولُ اللهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم :
"كَلِمَتانِ خَفِيفَتانِ عَلى اللِّسانِ، ثَقِيلَتانِ في
المِيزانِ، حَبِيبَتانِ إِلى الرَّحْمنِ:
"سُبْحاَنَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ، سُبْحاَنَ اللهِ
الْعَظِيمِ"
( البُخَارِي ومُسْلِمٌ )
Ebu Hureyre radiyallahu anh’den Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
" İki kelime vardır ki onlar dile
hafif mizanda ağır ve Rahman’ın sevdiği kelimelerdir. Bu kelimeler;
" Subhanallahi ve bihamdihi
Subhanallahi’l azim " (Allah’a hamd ederek noksanlıklardan tenzih ederim.
Azamet sahibi olan Allah’ı noksanlıklardan tenzih ederim). dir "
(Buhari 7/168 Müslim 4/2072)
وَعَنْ أَبي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قالَ:
قَالَ رَسولُ اللهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم:
" لأَنْ أَقولَ:
"سُبْحاَنَ اللهِ، وَالْحَمْدُ ِللهِ، وَلاَ إِلَهَ إِلاَّ
اللهُ، وَاللهُ أَكْبَرُ"
أَحَبُّ إِلَيَّ مِمَّا طَلَعَتْ عَلَيْهِ الشَّمْسِ"
(مُسْلِمٌ)
Ebu Hureyre radiyallahu anh’den Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Benim için;
"Allah’ı noksanlıklardan tenzih
ederim, Allah’a hamd ederim. Allah’ tan başka ibadete layık ilah yoktur. Allah
en büyüktür. " demem; üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha
sevimlidir."
(Müslim 4/2072)
وَعَنْ سَعْدٍ رَضِيَ اللُه عَنْهُ قالَ:
كُنَّا عِنْدَ رَسولِ اللهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وَسـَلَّـمَ
فـقـالَ:
" أَيَعْجَزُ أَحَدُكُمْ أَنْ يَكْسِبَ كُلَّ يَومٍ أَلْفَ
حَسَنَةٍ ؟ "
فَسَأَلَهُ سائِلٌ مِنْ جُلَسائِهِ كَيْفَ يَكْسَبُ أَحَدُنا أَلْفَ
حَسَنَةٍ ؟ قالَ:
" يُسَبِّحُ مِئَةَ تَسْبِيحَةٍ فَيُكْتَبُ لَهُ أَلْفَ
حَسَنَةٍ أَوْ يُحَطُّ عَنْهُ أَلْفَ خَطِيئَةٍ "
(مُسْلِمٌ)
Sa’d radiyallahu anh’dan şöyle rivayet
etmiştir:
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in
yanındaydık. Bize şöyle söyledi:
"Sizden biriniz her gün bin hasene (iyilik,
sevab) kazanmaktan aciz midir? "
Oturanlardan biri her gün nasıl bin hasene kazanabileceğimizi
sordu. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi:
" Yüz kere tesbih eder (subhanallah
der) buna karşılık ona bin hasene yazılır veya bin hatası silinir. "
(Müslim 4/2073)
وَعَنْ جابِر رَضِيَ اللُه عَنْهُ عَنِ النَّبِيِّ صَلّى اللهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قالَ:
"مَنْ قالَ:
"سُبْحَانَ اللهِ الْعَظِيمِ وَبِحَمْدِهِ"
غُرِسَتْ لَهُ نَخْلَةٌ في الْجَنَّةِ"
(الترمذي والحاكم)
Cabir radiyallahu anh’den Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Kim
"Azamet sahibi olan Allah’ı noksan
sıfatlardan tenzih ederim ve Ona hamd-ederim"derse cennette onun için
hurma ağacı dikilir."
(Tirmizi 5/511 Hakim 1/501 sahih senedle )
عَنْ عَبْدِ اللهِ بن قَيْسٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قال:
قالَ رَسولُ اللهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ:
" يا عَبْدَ اللهِ بِن قَيْس أَلَا أَدُلُّكَ عَلى كَنْزٍ
مِنْ كُنُوزِ الْجَنَّةِ ؟":
فَقُلْتُ: بَلى يا رَسولَ اللهِ، قالَ رَسولُ اللهِ صَلّى اللهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمْ: قُلْ :
"لاَحَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ"
( البُخَارِي ومُسْلِمٌ )
Abdullah b. Kays radiyallahu anh’dan şöyle
rivayet edilmiştir:
" Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle dedi:
" Ey Abdullah b. Kays! Sana cennetin
hazinelerinden bir hazine bildireyim mi? "
Ben dedim ki: " Evet ya Rasulallah!
Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi:
" Allah’tan başka bir şeyi bir halden
diğer bir hale çevirecek ve kuvvet sahibi yoktur " de."
(Buhari Fethu’l Bari Şerhi 11/213, Müslim 4/2076)
" أَحَبُّ الكَلامِ إِلى اللهِ أَرْبَعٌ:
"سُبْحاَنَ اللهِ،
وَالْحَمْدُ للهِ،
وَلاَ إِلَهِ إِلاَّ اللهُ،
وَاللهُ اَكْبَرُ"
لا يَضُرُّكَ بِأَيِّهِنَّ بَدَأْتَ "
(مُسْلِمٌ)
" Allah’a en sevgili olan söz şu dört
sözdür:
" Sübhânallâh " Allah’ı
noksanlıklardan tenzih ederim,
" Elhamdülillah " Allah’a hamd
ederim.
" Lâ ilâhe illâllâh " Allah’tan
başka ibadete layık ilah yoktur.
" Allahu Ekber " Allah en
büyüktür."
Bunlardan istediğinle
başlayabilirsin."
(Müslim 3/1685)
عَنْ سَعد بن أَبي وَقّاص رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قالَ:
جاءَ أَعرابِيُّ إِلى رَسولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيهِ وَسَلَّمَ
فَقَالَ: عَلِّمْني كَلاماً أَقولُهُ: قالَ:" قُلْ:
"لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، اَللهُ
أَكْبَرُ كَبِيراً وَالْحَمْدُ ِللهِ كَثِيراً، سُبْحاَنَ اللهِ رَبِّ الْعاَلَمِينَ،
لاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ"
(مُسْلِمٌ)
قالَ فَهَؤلاءِ لِرَبّي فَما لي: قالَ:" قُلْ:
"اَللَّهُمَّ اغْفِرْليِ، وَارْحَمْنيِ، وَاهْدِنيِ، وَارْزُقْنيِ"
(أبُو دَاوُدَ)
Sa’d b. Ebi Vakkas radiyallahu anh’dan
şöyle rivayet edilmiştir:
" Arabinin biri Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem’a gelip:
" Bana söyleyebileceğim bir söz
öğret" dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi:
"Allah’tan başka ibadete layık ilah
yoktur. O Tektir. O’nun ortağı yoktur. Allah çok büyüktür. Allah’a çok
hamdolsun. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ı noksanlıklardan tenzih ederim. Aziz ve hâkim
olan Allah’tan başka bir şeyi bir halden diğer bir hale çevirecek ve kuvvet
sahibi yoktur" de."
Arabi dedi ki:
" Bunlar Rabbim içindir. Kendim için
ne diyeyim?"
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle dedi:
"Allah’ım! Beni affet, bana merhamet
et, bana hidayet et, beni rızıklandır."
(Müslim 4/2072)
Ebu Davud’da şöyle bir fazlalık vardır:
Arabi dönüp gidince Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle dedi:
" İki elini hayırla doldurdu."
(Ebu Davud 1/220)
عَن طارِقٍ الأَشْجَعي رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قالَ:
كانَ الرَّجُلُ إِذا أَسْلَمَ عَلَّمَهُ النَّبِيُّ صَلّى اللهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الصَّلاةَ ثُمَّ أَمــَرَهُ أَنْ يـَدْعو بِهَؤلاءِ
الْكـَلِـمـاتِ:
"اَللَّهُمَّ اغْفِرْليِ، وَارْحَمْنيِ، وَاهْدِنيِ وَعافِنيِ،
وَارْزُقْنيِ"
(مُسْلِمٌ)
Tarık el-Eşcai radiyallahu anh’den şöyle
rivayet edilmiştir:
" Bir adam müslüman olduğunda
Rasulullah ona önce namaz kılmayı öğretir sonra şu kelimelerle dua etmesini
emrederdi:
" Allah’ım! Beni affet, bana merhamet
et, bana hidayet et, bana afiyet ver, beni rızıklandır. "
(Müslim 4/2073)
Müslim’in rivayetinde ayrıca şöyle bir
ilave vardır:
" Bu kelimeler sana dünya ve ahiretin bütün
hayrını toplar."
عَنْ جابِرْ بْنِ عَبْدِ اللهِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُما أَنَّ رَسولَ
اللهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قال:
"إِنَّ أفْضَلَ الدُّعاءِ الْحَمْدُ للهِ، وَأَفْضَلُ
الذِّكْرِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ الله"
(الترمذي وابن ماجة والحاكم)
Cabir b. Abdullah radiyallahu anh’dan
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
" Duanın en faziletlisi;
"elhamdülillah ", zikrin en faziletlisi;" la ilahe illallah
" tır."
(Tirmizi 5/462, İbn Mace 2/1249, Hakim
1/503 sahih senedle )
"الباقِياتُ الصَّالِحاتُ:
"سُبْحاَنَ اللهِ، وَالْحَمْدُ ِللهِ، وَلاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ،
وَاللهُ أَكْبَرُ، وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَ بِاللهِ"
(أحمد)
"Sonunda kalacak olan salih
amellerdir.
"Allah’ı noksanlıklardan tenzih
ederim. Allah’a hamd ederim. Allah’tan başka ibadete layık ilah yoktur. Allah
en büyüktür. Allah’tan başka bir şeyi bir halden diğer bir hale çevirecek ve
kuvvet sahibi yoktur."
(Ahmed sahih senedle)
Yorumlar
Yorum Gönder