Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’i Ağlatan Olay!
Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’i Ağlatan Olay!
Bir
gün bir sahabe, bir cuma günü cuma namazına yetişmek için mescide doğru koşmaya
başlar…
Mescide
varan sahabe abdest almak için çeşmeye yaklaşır ayakkabısını çıkarırken birde
bakar ki hiç farkına varmadan bir karıncayı ezdiğini fark eder.
Bu
mübarek sahabe; farkına varmadan bir karıncayı ezdiği için:
“– Ben
bunun hesabını yarın mahşerde nasıl vereceğim?” diye hüngür hüngür ağlamaya
başlar...
Peygamber
Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in huzuruna gelir,
“– Ey
Allah’ın Resulu; cuma namazına yetişmek için mescid’e doğru koşmaya başladım hiç
farkına varmadan bir karıncayı ezerek öldürdüm. Bunun hesabı ağır mı?” diye
ağlayarak sorar.
Peygamber
efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem;
“– Ey
ashabım sen şimdiye kadar bundan daha ağır bir suç işledin mi?”
“– Ya Rasulallah! Ben kızını diri diri
gömenlerdenim!” der.
Peygamber
efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem sahabeye sorar:
“–
Nasıl yaptın ashabım anlat!”
“– Ya
Resullah; Biz cahiliye devrinde kız çocuklarımızı diri diri toprağa gömerdik.
Benim de bir kız çocuğum vardı. Annesine, ‘Bunu giydir, dayısına götüreceğim!’
dedim. Kadın bunun ne demek olduğunu iyi bilirdi. Ciğerparesi, biricik evladı
biraz sonra bir kuyuya atılacak ve orada çırpına çırpına can verecekti. Ne var
ki, kadının böyle bir canavarlığın önüne geçme imkânı yoktu. Yapabileceği tek
şey, için ağlayıp kanlı gözyaşı dökmekti. Hanımım dediğimi yaptı. Çocuk
gerçekten dayısına gideceğini zannediyor ve cıvıl cıvıl koşuşuyordu. Çocuğun
elinden tutup daha önce kazdığım bir kuyunun yanına getirdim. Ona kuyuya
bakmasını söyledim. O tam kuyuya bakayım derken, sırtına bir tekme vurdum ve
onu kuyuya yuvarladım. Fakat her nasılsa, eliyle kuyunun ağzına tutundu. Bir
taraftan çırpınıyor, diğer taraftan da:
“– Babacığım üzerin toz oldu” deyip elbisemi
silmeye çalışıyordu.
Buna
rağmen bir tekme daha vurdum ve onu diri diri toprağa gömdüm.”
Adam
bunu anlatırken Sevgili Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem ve
yanındakiler hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Orada oturanlardan birisi:
“– Be adam, Rasulullah’ı, çok üzdün!” deyince:
Efendimiz,
adama:
“– Bir daha anlat!” dedi.
Adam
olayı bir kere daha anlattı. İki Cihan Güneşi Peygamberimizin gözlerinden
süzülen yaşlar mübarek sakalından aşağıya damla damla akıyordu.
Allah
Rasulu Sallallahü Aleyhi Vesellem hadiseyi tekrar tekrar anlat deyince bunu
anlatmaya çalışıyordu:
“– İşte
siz İslam’dan önce böyleydiniz. İslam öncesi kömür ve demir gibiydiniz. Şimdi
ise altın ve elmas gibisiniz.”
“– Dün
kızını diri diri gömen biri bugün bir karınca’yı ezdiği için onun hesabını
yapıyor işte size getirdiğim (İslam) din budur. Tekrar tekrar anlattırdım ki, İslam’ın
size kazandırdığı insanlığı, güzel özellikleri bir kere daha hatırlayın! Müslüman
olduğumuz için binlerce kez şükürler olsun...
Lütfen
bu kıssayı herkes paylaşsın, çünkü Resullah Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimiz
demiştir ki;
“– Allah,
bizden herhangi bir şeyi işiten ve işittiği gibi de tebliğ edip başkalarına
aktaran kişinin yüzünü ak etsin. Çünkü tebliğ edilen kişi, benden işiterek
tebliğ edenden daha anlayışlı ve kavrayışlı olabilir.” (Tirmizi İlim, 5; İbn
Mâce, Mukaddime: 1, 18)
Allah’ü
Teâlâ’nın lütfu hepimizin üzerine olsun Âmin!
Yazımızı
okuyanlar paylaşıp daha çok kişinin okumasına vesile olsun!
Rabbim
hepimizi iman şuuru ile kıyamet gününde sıddıklarla peygamberlerle velilerle
salih kullarıyla birlikte haşr eylesin! Rabbim hepimizin duasını kabul eylesin.
Yüce rabbim duâmızı, ibadetimizi, namazımızı kabul eylesin. Rabbim herkesin
tövbesini kabul eylesin...
Yorumlar
Yorum Gönder