Günlük Hayattan Uygulaması Kolay 5 Sünnet

Günlük Hayattan Uygulaması Kolay 5 Sünnet

 

Peygamberimiz Sallallhü Aleyhi Vesellem bizim için mükemmel bir örnek ve rehberdir. Rabbimiz Kuranda şöyle buyuruyor:

 Kim Allah’a ve Resûl’e itaat ederse işte onlar Allah’ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler sıddîkler şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır! (Nisa Suresi 69. Ayet)

Bu güzel grupta olmayı kim istemez ki. Olmak için şart ise Allahı Celle Celâlüh ve Rasulullahı Sallallhü Aleyhi Vesellem sevmek, Kurana ve Peygamberimizin Sallallhü Aleyhi Vesellem sünnetlerine muhabbetle uymaktır.

Öyle ki günlük hayatta bile samimi bir şekilde sünnete uyarsak çok küçük sandığımız davranışlardan bile büyük ecirler kazanabiliriz biiznillah. Peki bu fırsatlar neler olabilir. Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem efendimizin Sünnetlerinden birkaç örnek verelim inşallah:

Peygamberimiz Sallallhü Aleyhi Vesellem bizim için mükemmel bir örnek ve rehberdir. Rabbimiz Kuranda şöyle buyuruyor:

Kim Allah’a ve Resûl’e itaat ederse işte onlar Allah’ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler sıddîkler şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır! (Nisa Suresi 69. Ayet)

Bu güzel grupta olmayı kim istemez ki. Olmak için şart ise Allahı Celle Celâlüh ve Rasulullahı Sallallhü Aleyhi Vesellem sevmek, Kurana ve Peygamberimizin Sallallhü Aleyhi Vesellem sünnetlerine muhabbetle uymaktır.

Öyle ki günlük hayatta bile samimi bir şekilde sünnete uyarsak çok küçük sandığımız davranışlardan bile büyük ecirler kazanabiliriz biiznillah. Peki bu fırsatlar neler olabilir. Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem efendimizin Sünnetlerinden birkaç örnek verelim inşallah:

1. Selam Ver!

Selam vermek günlük hayatta yapabileceğimiz, Peygamberimizin de sürekli uyguladığı ve bize de uygulamamızı tavsiye ettiği bir sünnetidir. Selamlaşma Müminlerin birbirine fiilen dua etmesi, hakkında iyi düşünmesi art niyet içinde olmamasıdır.

Esselamu aleyküm diye selam verilmelidir. İmran Bin Husayn Radiyallahü Anh anlatıyor:

Biz Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem’in yanında iken bir adam geldi, selam verdi:”Esselamu Aleyküm” dedi.

Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem selamına karşılık verdi. Adam da oturdu. Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem:

“On” dedi.

Sonra birisi daha geldi:

“Esselamu aleyküm ve rahmetullah!” dedi. Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem onun selamını da aldı. Adam oturdu. Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem:

“Yirmi!” dedi.

Sonra biri daha geldi ve:”Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve beraketuhu” dedi.

Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem selamına karşılık verdi, adam da oturdu. Hz Peygamber bu sefer:

“Otuz!” buyurdu. (Ebu Davud, Edeb:132;Tirmizi, İstizan:2)

Bir diğer hadis-i şerifte Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem:

“Allah’a yemin ederim ki, siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de hakkıyla iman etmiş olamazsınız. Ben size, yerine getirdiğinizde onunla karşılıklı olarak birbirinizi seveceğiniz bir şey göstereyim mi? Aranızda selamı yayınız. ” (Müslim, İman:93)

2. Oturmaya Dikkat et!

Her gün oturur kalkarız, yürürüz, dururuz, koşarız koştururuz. Bu davranışlarımız hayatın bir parçası ve işlevidir.

Peki bunları sünnet çizgisinde nasıl yapabiliriz? Sünnete göre oturma ve kalkmayı uyguladığımızda bu davranışımız bizim için bir sevap kaynağı haline gelir.

İbn-i Abbas Radiyallahü Anh anlatıyor:

Resulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:

“Her şeyin bir şerefli şekli vardır. Oturuşların en şereflisi ise kıbleye dönerek oturmaktır” (Mu’cemus-Sagir, Hadis No: 2421)

Sahih-i Buhari ve Müslimde yer alan hadise göre Peygamber Sallallhü Aleyhi Vesellem’in en bilinen oturuş tarzı dizüstü oturma şeklindeydi. (Müslim, İman: 1, 5; Buhari, İman: 37)

Dizüstü oturmak bir tevazu şeklidir. Abdullah ibn Büsr Radiyallahü Anh anlatıyor:

“Resulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem a bir koyun parçası hediye etmiştim. Onu yemek üzere dizleri üstüne oturdu. Bir bedevi:

‘Bu ne biçim oturuştur’ dedi. Resulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem:

“Allah beni mütevazı bir kul olarak yarattı; kibirli kasılan biri yapmadı” diye cevap verdi. ”

Aynı zamanda çömelerek oturmak, bağdaş kurarak oturmak da ve tekrar dönülecekse oturulan yere eşya koymak da sünnettir.

Oturmada yapılmaması gerekenlerse:

İki Kişinin arasına oturulmamalı, birisini kaldırıp yerine oturulmamalı, elleri arkaya atarak oturmamalıdır.

3. Tebessüm Et!

Gülmek insani bir özelliktir, ilahi bir ikram, ahlaki bir görünümdür. Tebessüm ve gülümseme, gülüş ve gülücük gülmenin güzel olan biçimidir. Bu güzel davranışı da sünnete uyarak bir sevap kaynağı haline getirebiliriz. Peki, Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem’ın gülüşleri nasıldı?

Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem küçük dili görünecek kadar gülmezdi.

Hz Aişe Radiyallahü Anha diyor ki:

Ben Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem’in ciddi bir şekilde, küçük dili görünecek derecede güldüğünü görmedim. O, sadece tebessüm ederdi. (Buhari, Tefsir, Ahkaf: 2, Edeb: 68; Müslim, İstiska: 16; Ebu Davud, Edeb:113)

Güler yüz sadakadır. Tebessümü ve gülüşümüzü sıradan bir davranış olarak görmemeliyiz.

Ebu Zer Radiyallahü Anh anlatıyor:

Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:

“Kardeşine güler yüz göstermen senin için bir sadakadır. ” (Tirmizi, Birr ve’s Sıla: 36)

Gülmenin ölçüsünü kaçırmamalıyız. Enes Bin Malik (r. anh) anlatıyor:

Resulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem, şöyle buyurdu:

“Çok gülmeyiniz. Zira çok gülmek kalbi öldürür. ” (İbn Mace, Zühd:19)

4. Sünnete Göre Konuş

Konuşmak insani bir özelliğimiz ve Allah’ın bize verdiği üstün bir nimettir.

Konuşmak kendimizi ifade edebilmemiz, kendimizi tanıtmamız ve anlatmamızdır.

Konuşmak bir insan olarak Allah’ın ‘Mütekellim’ isminin hayatımıza geçmesi, kelamımızla kulluğumuzun dirilmesidir.

Öyle ise bu güzel nimeti hem Sünnete uyarak en güzel şekilde kullanmayı ve dolayısıyla ecir kazanmayı kim istemez? O zaman başlayalım:

Peygamberimiz konuşmasına Hamd ile başlardı. ’Elhamdülillah demeden hiçbir söz etmezdi. ' (Ebu Davud, Edeb:18; İbn Mace, Nikah:19)

Ayrıca Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem besmeleyi de hiç ihmal etmezdi. Allah’ın adını anmadan konuşmanın kalbi katılaştırdığını söyler, katı kalpli insanların Allah’tan uzak olduklarını söylerdi (Tirmizi, Zühd:62)

Peygamberimiz çok konuşkan değildi. Az ve öz konuşur ve bu konuşması çok derin hikmet ve manalar içerirdi. Bu yüzden Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem:

“Ben az sözle çok mana ifade etme kabiliyetiyle gönderildim” buyurmuştur (Buhari, Cihad:122, Ta’bir:22, İtisam:1;Müslim, Mesacid:5-8, Eşribe:71)

İnsanların anlama ve idraki farklı olduğunda Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem, herkesin seviyesine göre konuşur tüm hayatında bulunan mükemmelliği ve inceliği buraya da yansıtırdı.

Hızlı konuşmaz tane tane çok anlaşılır bir surette konuşurdu. Öyle ki bir kişi sözlerini sayacak olsa muhakkak sayardı ve ezberlerdi. İletişimde önemli olan anlaşılırlığı da Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem en güzel ve mükemmel surette göstermiştir.

Rasululah Sallallhü Aleyhi Vesellem önemli cümleleri üç kere tekrarlardı. Bunun nedeni ise o esnada dinleyicilerden aklı zihni karışık olanların ya da başka bir şeyle meşgul olanların da anlaması içindi. Aynı zamanda tekrar ederek konunun önemini vurgular, dinleyicilerin dikkatini konuya yoğunlaştırırdı.

Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem kişinin yüzüne dönük konuşurdu. Bu yüzden biz de biriyle konuşurken yüzümüz ona dönük olmalı ve sağa sola bakarak konuşmamalıyız. Bu durum muhatabımızı ciddiye aldığımızı gösterir.

Son olarak Boş ve faydasız şeyler konuşmamalı, kibirli bir şekilde konuşmamalı ve kimsenin kalbini kırmamalıyız

5. İltifat etmeyi ve Nezaketi unutma!

Sünnet her yönüyle bir nezaket eğitimidir. Bir zarafet ve incelik öğretimidir. İncelik ruhun rahatıdır; zarafet, kalbin ihtiyacıdır; nezaket de insani bir ahlak güzelliğidir. Bu konuda da yine En mükemmel örnek Peygamberimiz Sallallhü Aleyhi Vesellem’e bakalım.

Peygamberimiz Sallallhü Aleyhi Vesellem Neden yaptın, neden yapmadın demezdi.

Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem için “Ahlakça insanların en güzeliydi” diyen Enes bin Malik Radiyallahü Anh:

“Tam on sene Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem’e hizmet ettim. (Bana) bir kere olsun ‘Öf!’ bile demedi. Yaptığım bir şey için ‘Niye böyle yaptın’, yapmadığım bir iş için de, ’Neden yapmadın’ demedi. ” (Müslim, Fedail:51, 5)

Faydalı iş yapanları takdir etmeli ve onlara iltifat etmeli:

Peygamberimiz Sallallhü Aleyhi Vesellem’in davasına gönül veren, davetine “peki” diyen, çağrısına koşarak şevkle gelen, bu uğurda bütün zahmet ve meşakkatlere katlanmayı göze alan can dostlarına gösterdiği yakınlık ve iltifat onlara manevi bir güç veriyordu.

Habeşistan’a hicret edip orada 10 sene kadar huzur içinde yaşayan Peygamberimizin Sallallhü Aleyhi Vesellem amcasının oğlu Cafer bin Ebu Talib Radiyallahü Anh , Müslüman’larla birlikte hicretin 7. senesinde Medineye hicret etmek için Habeşistandan ayrıldılar. Medineye vardılar. Rasulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem de Hayber fethinden yeni dönmüştü.

Hz Cafer ile karşılaşınca onun iki gözünün arasından ve alnından öptü, kucakladı, bağrına bastı.

Resulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem o kadar sevinmişti ki:

“Ben hangisine; Hayber’in fethine mi, yoksa Cafer’in Radiyallahü Anh gelişine mi sevineceğimi bilemiyorum” buyurdu. Bir süre sonra da Mescid in yanında, Hz Cafer için bir ev yaptırdı. (Müslim, Fadail: 51)

Dostlarımızın Sevinçlerine ortak olmalıyız.

Bir yakınımızın, bir dostumuzun mutlu gününde onu sevindirmeli, tebrik etmeli, kutlamalıyız. Peygamberimiz Sallallhü Aleyhi Vesellem sahabelerin sevinçli günlerine ortak olur, onların duygularını yaşar, tebrik ve takdir eder ve memnuniyetini dile getirirdi. 

Ebu Hureyre Radiyallahü Anh anlatıyor: “Resulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem evlenen bir kimseyi şöyle tebrik ederdi:

Allah sana (evliliği) mübarek kılsın, üzerine bereket indirsin, ikinizin arasını hayırda birleştirsin.”

Ayrıca bize ihtiyacı olan kardeşimizi dinlemeliyiz. Resulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem de yine bunun mükemmel bir örneği var:

Enes bin Malik Radiyallahü Anh anlatıyor:

Yatsı namazı için kamet getirilmişti. Adamın biri Resulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem’e yaklaştı, ‘Benim sizinle bir işim var’ dedi.

Resulullah Sallallhü Aleyhi Vesellem o kişiyle kısık sesle konuşmaya başladı. O kadar uzun konuştular ki, sonunda cemaatin tamamı veya bir kısmı uyuyakaldı (Buhari, Ezan:28, Müslim, Hayz:126, Nesai, İmame: 13).

Rabbim sünnetle dirilip yaşamayı ve sünneti hayatımızın en önemli parçalarından biri yapmayı nasip etsin. Selamun Aleyküm ve rahmetullahi ve beraketuhu.

Kaynaklar: Sünnete Göre Günlük Hayat-Mehmed Paksu 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)