Korana Virüs Bize Neleri Hatırlattı?


Korana Virüs Bize Neleri Hatırlattı?

·     İslâmiyet’in 1500 yıl önce karantina uyguladığını: hak ve gerçek bir din olduğunu,
·     İslâm Bilimlerinin: Din bilimleri (Vahiy İlimleri) ve Fen (Tecrübe, deney ve gözlem) Bilimleri diye ikiye ayrıldığını; her ikisinin de İslâm bilimleri olduğunu,
·     İslâm dininin temizlik dini olduğunu,
·     İslâmiyet’te fiili duanın kavli duadan önce geldiğini ve çok önemli olduğunu,
·     İslâmiyet’i bütün yönleriyle yaşamamız gerektiğini,
·     Ölümün küçük büyük demeden herkese ansızın geleceğini ve herkesin hazır olması gerektiğini,
·     Müslümanların bütün tedbirleri aldıktan sonra âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ’ya güvenmesinin gerektiği,
·     Bütün insanlar bir araya gelseler bile ne kadar aciz olduklarını, esas güç ve kudret sahibinin Allah’ü Teâlâ olduğunu,
·     Haramlardan kesinlikle kaçınılması; farzların ve sünnetlerin yapılmasının gerekli olduğunu,
·     Dinimizde stokçuluk ve karaborsacılık haramdır; stokçuluk ve karaborsacılık yapanlara devletin en ağır cezaları vermesi gerektiğini,
·     Herhangi bir kıtlık veya savaş durumunda yokluk çekmemek için devletimiz gıda, petrol, ilâç gibi stratejik önemde olan maddeleri bozulmayacak şekilde depolamalı, tarihi geçme durumu olanları zayi etmeden ordumuzda veya fakirlere vererek değerlendirmeli,
·     İnsanların milletlerin birbirleri ile savaş halinde değil barış halinde ve dayanışma içinde olmaları gerektiğini,
·     Dünyanın bir ucundaki bir hastalığın, sıkıntının veya sorunun dünyanın öteki ucundakini de ilgilendirdiğini dünyanın globalleştiğini aslında küçük bir köy olduğunu,
·     Dinsizlerin, müşriklerin, kâfirlerin, ateistlerin; İslâm düşmanlığının aslında insanlığa düşman olduğunu,
·     Ülkemizin geleceği için bilim ordusu ne kadar gerekliyse dua ordusunun da gerekli olduğunu,
·     Bazı ecnebi ülkelerde yapıldığı gibi Yaşlıların ölüme terk edilmemesi; yaşlılarımızın korunması gerektiğini,
·     Bir Müslüman’ın dilinden dua, zikir ve salâvatın düşürülmemesi gerektiğini,
·     Bilimin ne kadar gelişirse gelişsin; maddi kalkınma ne kadar mükemmel olursa olsun; manevi kalkınma yoksa eksik olduğunu,
·     Dünyadaki bilim adamları milletleri ve devletleri farklı olsalar bile; ortak çalışsalar şimdiye kadar çoktan aşı ve ilâç bulabilirdi…
·     Petrol çıkar ve ırkçılık savaşlarında katledilen masumların öcünün Allah’ü Teâlâ tarafından alınacağı ve alınıyor olduğunu,
·     Dünyanın her tarafında; masumlar haksız olarak katledilmeyip insanlık onları kazansaydı, eğitilip okutulsaydı belki de onlardan biri bu tür hastalıkların çaresini bulacaktı…
·     İnsanların mahrem-namahrem ilişkilerine dikkat etmelerini, yakın temastan kaçınmalarını,
·     Çin diyor ki: “Bu virüsü ABD ordusu getirdi”, ABD diyor ki: “Bu virüsü Çin laboratuvar ortamında üretti”. Demek ki bu tür şeyler olabilir. Şimdi yalansa gelecekte olabilir. O zaman devletimiz bu tür biyolojik ve kimyasal saldırılara hazır olmalı…
·     Bu virüsün denizdeki hayvanlardan geçtiği söyleniyor. Her etin yenilemeyeceği Allah’ü Teâlâ’nın kâinatı bir nizam ve dengede yarattığı; bu nizamı ve dengeyi bozmanın tüm insanlık için ağır sonuçları olacağı ortaya çıktı. (Denizlerdeki ve tabiattaki tüm canlıların korunması gerekir…)
·     Her fırsatta din adamlarına saldıran ateist, vatan ve millet düşmanı içerdeki alçakların dış düşmandan çok daha tehlikeli oldukları,
·     Ecnebi Avrupa ve ABD’de görülen market yağmalarının hakiki Müslümanlar’da asla olmayacağını,
·     Ülkemizde görülen mal stoklama ve fırsatçılık yapılması; manevi gücümüzün kırıldığını; İslâmiyet’i tüm yönleriyle hayatımıza aksettiremediğimizi,
·     Polis gücünden ziyade iman gücünün önemli olduğunu,
·     Neden bu güne kadar Çin’e Maçin’e İslâm’ı yayamadığımızı sorgulamamız gerektiğini, (Eğer İslâm’ın nurlarını Çin’e tam hakkıyla götürebilseydik bu hastalık Çin’de de dünya da olmayacaktı…)
·     Biyolojik ve kimyasal saldırıların her an olabileceğini devlet ve millet olarak hazırlıklı olunması gerektiğini,
·     Müslümanlar’ın tüm bilim dallarında ve teknolojide dünyada en önde olmalarının gerektiğini,
·     Ecnebi bilim adamlarından önce Müslüman bilim adamlarının aşı ve ilâç geliştirmesi gerektiğini…
ü Sevgili dostlar benim aklıma bunlar geldi… Bilmem anlatabildim mi? Ne dersiniz?
ü Hoşça kalın, dostça kalın!!! Selâm ve dua eder, selâm ve dua beklerim efendim!!!
Yaşar AKKAŞ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)