Lüzumsuz İşleri Terk Etmek
Lüzumsuz İşleri Terk Etmek
Ebû Hüreyre Radıyallahu Anh'den rivayet edildiğine göre
Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:
مِنْ حُسْنِ إِسْلَامِ المَرءٍ: تَرْكُهُ
مَالَايَعْنِيهِ
"Kendisini (doğrudan) ilgilendirmeyen şeyi terk etmesi,
kişinin iyi müslüman oluşundandır." Tirmizî, Zühd 11. Ayrıca bk. İbni Mace, Fiten
12
Açıklamalar
Dünyada lüzumsuz, boş ve faydasız hiçbir şey yoktur. Allah Teala
her yarattığını bir hikmete dayalı ve bir hizmete uygun yaratmıştır. Ancak
herşeyin herkes için her zaman gerekli olması da hiç şüphesiz düşünülemez. İşte
hadiste işaret buyurulan malayanî, "kişinin dinine ve dünyasına faydası
olmayan şey" anlamındadır.
İnsanı doğrudan ilgilendirmeyen şeylere bu anlamda
"lüzumsuz" veya "gereksiz" denilebilir. Halkımız "üstüne
elzem olmayan işe karışma" derken, işte bu manayı dile getirmektedir.
Neyin malayanî, neyin gerekli olduğunu ayırabilmek için,
öncelikle sağlam değer ölçülerine sahip olmak lazımdır. Hiç şüphesiz Müslümanlar
için Müslümanlığın değer ölçüleri esastır. O halde olgun mü'min, Müslümanlığın
ölçülerine göre yaşayan ve çevresini bunlara göre değerlendiren kişidir.
Malayanînin terkedilmesi, Müslümanın sürekli uyanık olduğunu gösterir. Murakabe
fikri ile yaşadığını belgeler.
Malayanîyi terk etmek, gerekli olanı icap eden yerde gerektiği
ölçüde yerine getirmek demektir. Toplumda olumsuz gelişmelerin önlenmesi, büyük
ölçüde gereksizlerin terkedilmesiyle mümkün olacaktır. Bu sebepledir ki, İslam âlimleri
bu hadisi "medar-ı İslam" olan dört hadisten biri kabul ve ilan
etmişlerdir.
Gereksizi terk etmek, lüzumluları önem sırasına koyma fikrini de
beraberinde getirir. Böylece Müslüman, her konuda en lüzumlu olanı işlemek, en
gerekli olanı ortaya koymak başarısını ve basiretini yani olgunluğunu gösterir.
Bu da onun güzel Müslüman olduğunun delili olur.
Malayanî ile
meşgul olmak, lüzumluları ihmal etmeye götürür. Çünkü gerekli-gereksiz her şeyle
meşgul olmak insanı, kolayı tercihe sevk eder. Bütün bunlar ise, sonuçta Müslümanı
fuzulî işlerin adamı durumuna düşürür. Bu bakımdan hadis, fevkalade önemli bir tespit
yapmakta, iyi Müslüman olabilmek için her şeyden önce kendisini ilgilendirmeyen
fuzulî işlerle meşgul olmamak gerektiğine dikkat çekmektedir. Çünkü ömür
kısadır ve hızla geçmektedir.
Gerekli-gereksiz
her şeyin harman olduğu günümüzde sadece lüzumlu işlerle meşgul olabilmek,
ancak gerçekten olgun bir iman ile mümkündür.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1- Kendisini doğrudan ilgilendirmeyen söz ve işlerle meşgul
olmamak, Müslümanın iyi bir seçim bilincine sahip olduğuna ve imanının
olgunluğuna işarettir.
2- İnsan, dünya ve ahireti için gerekli ve lüzumlu olan işlerle
meşgul olmalıdır.
3- Malayanîyi terk, sürekli ilahî denetim altında bulunduğu
şuurunun bir sonucudur. Murakabe'nin en büyük pratik faydası budur.
Yorumlar
Yorum Gönder