Ebû Ya’kûb Râzî Kuddise Sirrûh Hazretlerinden Nasihatler


Ebû Ya’kûb Râzî Kuddise Sirrûh Hazretlerinden Nasihatler

·     “Yapmacık olarak, riya ile yapılmış çok az bir amelle Allahü Teâlâ’nın huzuruna çıkacağıma, günah yükü ile çıkmayı tercih ederim.”
·     “Allah yolunda yürümek arzusunda bulunan bir tâlib, azimeti bırakıp ruhsatla amel ederse, artık ondan hayır gelmez, ilerleyemez.”
·     “Nefsin aldatmasına, dünyanın yalancı ve geçici tadına kapılan, hayrın tadını alamaz. Yabancılarla beraber olmak, bu yolda yürüyenler için felâkettir.”
·     “Allah’ü Teâlâ’nın kendilerini her an görmekte olduğunu bilen insanlar, O’nun kendilerini görmekte olduğunu düşünerek, O’ndan ve emirlerinden başka şeye iltifât etmekten hayâ ederler.”
·     “Kim, Allah'ü Teâlâ'yı hakkıyla zikrederse, O’ndan başka her şeyi unutur. O’nun zikri ile O’ndan başka her şeyi unutan kimseyi, Allah'ü Teâlâ her şeyden muhafaza eder.”
·     “Dünyâda en kıymetli şey, ihlâstır.”
·     “Allah yolunda yürümek isteyen bir kimse için, en büyük tehlike; bu yolda olmayan kimselerle beraber olmaktır.”
·     “Saadete kavuşmak istersen, edeble ilim öğren, edeble ilim öğrenen onunla iyi amel eder. İyi amel eden, hikmet sahibi olur. Hikmet elde edilince, insan zühd sahibi olur. Zühd sahibi olunca, kalbinde, insanı Allah’ü Teâlâ’dan uzaklaştıran şeylerin sevgisi kaybolur. Bu sevgi kaybolunca, insan âhirete rağbet eder. Hep âhireti düşünen ve ona hazırlanmakla uğraşan kimse, Allah’ü Teâlâ’nın rızâsına kavuşmuş demektir.”
·     “Bütün hayırların hepsi, bir ev gibidir. Anahtarı da tevâzudur. Bütün kötülüklerin hepsi de, bir ev gibidir. Onun anahtarı da kibirlenmektir. Nitekim Âdem aleyhisselâmın zellesinden dolayı tevâzu etmesi ile affa ve ikrama kavuşması ve İblîs’in kibirlenmesi, kendisine hiçbir şeyin fayda vermeyip zelîl olması buna delîldir.”
·     “Aklın zâhiri, sevgili Peygamberimize tam tâbi olmaktır. Aklın bâtını, hâlini gizlemek ve aklın aslı ise, sükût etmektir.”
·     Vefât ederken, “Yâ Rabbi! Gücüm yettiği kadar insanları sana davet ettim. Kusurlarımı bağışla” dedi ve vefât etti. Vefâtından sonra kendisini rüyâda görüp, “Hâlin nasıldır?” diyenlere, “Allahü teâlâ, vefât ederken söylediğim sözü tekrar söylememi emretti. Ben de söyledim. Sonra bana 'Seni sana bağışladım' buyurdu” dedi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis