İmam-ı Azam Rahmetullahi, Aleyh ‘in Vasiyeti
İmam-ı Azam
Rahmetullahi, Aleyh ‘in Vasiyeti
01- Halkı, Hak yola getiresin!
02- Yürürken vakarlı
olasın.
03- Her işinde acele
etmeyip, teenni edesin.
04- Arkadan seslenene cevap
vermeyesin. Zira hayvanlar ardından çağrılır. Onu kendine layık görmeyesin.
05- Konuşunca, çok
yüksek seslenmeyesin. Muhatabın işiteceği kadar ve ağır söyleyesin.
06- Kendin için susmayı
ve az hareketi âdet edesin. Böylece sabır ve sebatını herkes bilsin.
07- İnsanlar içerisinde
Allah-û Teâlâ’yı çok an ki, O’nu senden öğrensinler.
08- Beş vakit namazın
arkasından kendin için öyle vird kabul et ki, onda Kur’an okuyup, zikir ile
şükrünü yapasın.
09- Her ayda birkaç gün
oruç tut.
10- Nefsini murakabe
edip, ilmi muhafazaya alasın. Böylece amelinle iki dünyada menfaatlenesin.
İnsanlarla olan işlerini o görsün.
11- Elinde bulunan
dünya devletine ve bedenin sıhhatine itibar ve itimat etmeyesin. Böylece
hepsinden sorguya çekildikten ümitsizliğe düşmeyesin.
12- Sultan seni kendi
yakınlarından ederse de, sen bu yakınlığını insanlara duyurmayasın. Zira
sultana yakınlığı izhar edince, insanların ihtiyaç ve işlerinin yeri olursun.
Hepsinin işlerini görmeyi boynuna alırsan, sultanın gözünden düşüp hakaret
bulursun. Yapmazsan ayıplanır, insanları darıltmak sıkıntısında kalırsın.
13- Halkın hatasını
örtüp, doğruluğuna uyasın.
14- Kötü bildiğin
kimseyi, kötülüğü ile anmayıp bir iyiliğini bulup, onunla söyleyesin. Kötülüğü
din hakkında ise, onu insanlara söyleyesin ve ona uymaktan onları koruyasın.
15- Hak Teâlâ bu Din-i Mübin’in
yardımcısıdır. O halde sen, makam sahiplerinin dininde gördüğün sakatlıkları
bir kere söylersen Allah-û Teâlâ yardımcın olur. İnsanlar senden elbette
çekinir. Ne kimse dinde bir bidat çıkarabilir, ne de bozukluğu o halde kalır.
16- Sultanından ilme
uymayan amel görürsen, ona saygılı tatlı dille söyleyesin. Çünkü onun eli,
senin elinden kuvvetlidir.
17- Bir sözü bir kere
demekle yetinesin. O makam sahibi, o bozukluğu gıyabında söylemekle senden
çekinmediyse, yine işleyip terk etmediyse, sarayına gidip, yalnız olarak tatlı
dille nasihat edesin. Bidat sahibi ise, münazara ile Kitap ve sünnetten
hatırına geleni söyleyesin. Kabul ederse ne âlâ, yoksa onu kızdırmaktan
çekinesin. Sakın ölümü unutmayıp, Hak Teâlâ’dan üstatların için mağfiret ve
rahmet dileyesin.
18- Kur’an-ı Kerim
okumaya devam edip, kabir ziyaretlerine ve meşayıhı görmeye ve kıymetli yerlere
çok gidesin.
19- Avamın sana arz
ettikleri enbiya ve salihleri, mescit, menzil ve mezarlar hakkında gördükleri
rüyaları kabul edesin.
20- Küfür ve bidat
ehlinden bir kimse ile oturup konuşmayasın. Mümkünse dine davet edesin. Yoksa
oyun meclislerine gitmeyesin.
21- Müezzin ezan
okuyunca, hazır olasın. Böylece avamdan önce mescide gelesin.
22- Hâkimin evine yakın
evde oturmayasın.
23- Komşundan gördüğün ayıp,
emanettir; saklayıp, kimsenin sırrını kimseye söylemeyesin.
24- Bir iş için seninle
meşveret edene doğruyu söyleyesin. Seni Mevlâ’ya yakın eden işleri O’na
gösteresin.
25- Benim bu vasiyetlerimi
can ile kabul kılasın. Bunlarla dünya ve ahiretinde fayda bulasın. Tevfik-i
Hakk’ı refik bulasın.
26- Sakın bahil olma
ki, halin kötü olur. Tamah ve yalan ehli olma ki, mürüvvetsiz kalmayasın.
27- Doğruyu yanlışa
katma ki, ihanet görmeyesin.
28- Her işte mürüvveti
gözetesin.
29- Sıkışık ve rahat
zamanlarda beyaz elbise giyip, kalben kimseye muhtaç olmadığını gösteresin.
30- Fakirsen kimseden
bir şey istemeyesin.
31- Dünya ehline hırs
ve rağbet etmeyesin. Himmetini yüksek yapıp, alçakta kalmayasın.
32- Yolda giderken
sağına soluna bakmayıp, önüne toprağa bakasın.
33- Hamama giderken,
hamam ücretini pazarlık etmeden insanlardan daha çok veresin. Hamam ehli
arasında mürüvvetin zahir olup, onlardan tazim ve hürmet bulursun.
34- İlim sahipleri
yanında alçak olan dünyayı aşağı tutasın. Hak Teâlâ’nın katında dünyadan yüksek
olan devlete kavuşasın.
35- Dünya işleri için
sadık bir vekil bulasın. İşlerini o görüp, sen ilim ve amele dönesin.
36- İlim ehlinden
hüccet ve münazara bilmeyenlerle ve makam kazanmak için olan bahis ve
konuşmalara katılmayasın. Zira onlar senden kaçınmayıp, seni mahcup etmeye
çalışırlar. Senin haklı olduğunu bilseler de, aykırı giderler. Ayan ve ekâbir
meclisine vardığında onlar seni yüksekte oturtmayınca, sen yukarda oturmayasın.
37- Bir cemaat içinde
iken, onlar seni tazim ile ileri geçirip imam yapmayınca, önlerine geçmeyesin.
38- Kadınların,
kızların, gençlerin toplandıkları mesire (piknik) yerlerine gitmeyesin.
39- Fısk, çalgı, şarkı
ve haram bulunan meclislere girmeyesin. Onlarla ortak olup, ihanet görmeyesin.
40- İlim meclisinde
sakın kızmayasın.
41- Halka, inanılmamaya
yakın olan hikâyeleri söylemeyesin.
42- İlim ehlinden biri
için bir meclis kurmak istersen, eğer fıkıh meclisi ise, kendin gidersin, orada
bildiğin gerçekleri takrir edersin. Böylece halk onu âlim sanıp, ona
aldanmasınlar. Senin huzurunla şüphede kalmasınlar. Sözü fetvaya salih ise, onu
ondan zikretmeli, yoksa senin huzurunda ders görmüş olmaması için kalkıp
gidesin. Belki onun yanında talebenden birini bulundurup, sözünün durumunu,
ilminin derecesini öğrenirsin.
43- Bidatle karışık zikir
meclisine gitmeyesin.
44- Evlenme işlerini,
cenaze, bayram namazlarını ve Cum’a hutbesini üzerine almayasın.
45- Anneni, babanı,
üstadını hayır duadan unutmayasın.
46- Bu nasihatimizi, bizden
can-ü gönülden kabul edesin. Zira bunu senin ve herkesin iyiliği için vasiyet
eyledim. Bu yolda gidesin ve halkı da Hak yola getiresin.
Yorumlar
Yorum Gönder