Dünyaları Verseler, Ahiret İle Değişmem!
Dünyaları Verseler, Ahiret İle Değişmem!
Mûsâ Aleyhisselâm Firavun’un
sarayında bolluk içinde yaşamaktayken, Firavun’un kendisini öldürmek istediğini
haber almış ve derhal Medyen istikâmetinde azıksız olarak yola çıkmıştı. Tam
sekiz gün aç-susuz yürümüş, hâlsiz ve bitkin bir durumda Medyen kalesi önlerine
varmıştı. O kadar çâresizdi ki artık:
“…Rabbim! Doğrusu bana
indireceğin her hayra muhtâcım!”
(el-Kasas, 24) diye ilticâ ediyordu. Sonra orada kim olduklarını bilmeden,
Şuayb Aleyhisselâm’ın kızlarına, koyunlarını sulamaları hususunda yardımcı
oldu. Hazret-i Şuayb Aleyhisselâm bunu duyunca kendilerine iyilikte bulunan bu
zâtı evine davet edip yemek ikram etmek istedi. Hazret-i Mûsâ Aleyhisselâm sekiz
gündür mîdesine bir lokma girmemiş olmasına rağmen, önüne konulan yemeğe el
uzatmadı.
Hazret-i Şuayb’a da:
“–Biz öyle bir âileyiz
ki, bütün dünyayı verseler, bir âhiret ameli ile değişmeyiz! Ben size bu yemek
için değil, Allah rızası için yardım ettim.”
dedi.
Şuayb Aleyhisselâm bu cevâba çok
memnun oldu ve:
“–Bu ikramımız, yaptığın
yardım için değil, Hakk’ın misafiri olduğun içindir.” buyurdu. Bunun üzerine Mûsâ Aleyhisselâm ikrâmı kabûl etti.
İşte ahirete imanın,
davranışlara aksetmiş abidevi bir misali. Dünyada açlıktan bütün gücünün
tükeneceğini bilse bile, bir ahiret amelini dünyevî hiçbir karşılıkla değişmeme
feraseti…
Yorumlar
Yorum Gönder