Cömertlik Yarışı
Cömertlik Yarışı
Bir zamanların Yemen hükümdarı,
oldukça cömert biri idi. Hatim-i Tainin cömertliğinden
bahsedilmesine tahammül edemez ve
onu öldürtmeye
karar verir. Bu iş için yüklü bir para
ile bir genç kiralar.
Genç, Tay kabilesine gelir. Güler yüzlü, kendisi
gibi yiğit bir gençle karşılaşır.
“Çok yorgun olduğun anlaşılıyor. Bu
gece misafirim ol!” diyerek
evine götürür.
Gece, misafirine çok ikram ve
ihsanda bulunur. İyilik ve
hizmet etmekten zevk duyduğu anlaşılan ev
sahibi der ki:
“- Buradaki işin nedir,
sana acaba bir yardımım
dokunabilir mi?”
“- Ey asil kişi, sen çok cömertsin,
iyilik seversin, senden sır çıkmayacağı belli. Hatim isimli birini arıyorum. Onu
öldürmek için geldim. Acaba tanıyor musun? Bu işte bana yardımcı olman mümkün
mü?
“- Elbette mümkündür. Yalnız
bu iş pek kolay olmaz. Dediklerime uyarsan tere yağından kıl çekmiş gibi
zahmetsiz olur. Çünkü Hatim de senin gibi yiğit biridir. Belki öldüremezsin.
Ben sana onun yerini tarif edeyim. Ancak öldüremez de iş meydana çıkarsa,
yerini söylediğim için beni öldürebilir. Bu bakımdan benim ellerimi, ayaklarımı
bağla. Zorla söylettiğin anlaşılsın.”
Misafir, ev sahibinin elini,
kolunu, ayaklarını iyice bağladıktan sonra sorar:
“- Hatim nerede?”
- Hatim denilen kimse benim.
Madem benim başım senin işine yarayacak, ne diye onu vermeyeyim? Misafirin
arzusunu yerine getirmek, gönlünü etmek benim en büyük arzumdur. Hemen öldür,
kimse duymadan buradan git!”
Genç, neye uğradığını şaşırır.
Hemen Hatim’in ayaklarına kapanıp der ki:
“- Sana gül yaprağı ile vuran
kalleştir. N’olur beni
bağışla!..”
Genç, helalleşip oradan ayrılıp hükümdarın huzuruna
çıkar. Olanları anlatır. Hükümdar da, iyiliksever, cömert olduğu için hatasını
anlayıp tövbe ederek,
“Sen verilen görevi fazlasıyla yerine getirdin” diyerek vaat ettiği altınları verdi.
Hadis-i şerifte
buyuruldu ki:
“Cömert
olursanız, Allah'ü Teâlâ da size,
cömertçe ihsanda bulunur.”
Yorumlar
Yorum Gönder