Yâ Rabbî! Beni Kendinle Meşgûl Eyle!
Yâ Rabbî! Beni Kendinle Meşgûl Eyle!
Tâbiînden ve hanım velîlerin
büyüklerinden Râbiai Adviyye (rahmetullahi Teâlâ’ aleyhâ) çok oruç tutardı.
Bir defâsında bir hafta hiç
yiyecek bulamadı. Sekizinci gece açlığı iyice şiddetlendi. Nefsine eziyet
ettiğini düşünürken birisi kapıyı çaldı. Bir tabak yemek getirdi, o da yemeği
alıp, yere koydu. Mum getirmeğe gitti, gelince bir kedinin yemeğini dökmüş
olduğunu gördü.
Su bardağını almaya gitti. Mum
söndü. Su içmek isterken bardak düşüp kırıldı.
O da;
“- Yâ Rabbî! Bu zavallı kulunu
imtihan ediyorsun, fakat âcizliğimden sabredemiyorum!” diyerek bir âh çekti.
Bu âhtan neredeyse ev
yanacaktı.
Bir ses duyuldu:
“- Ey Râbia, istersen dünyâ
nîmetlerini üstüne saçayım. İstersen, üzerindeki dert ve belâları kaldırayım.
Fakat bu dertler, belâlar ile dünyâ bir arada bulunmaz.”
Bu sözü işitince;
“- Yâ Rabbî! Beni kendinle
meşgûl eyle ve senden alıkoyacak işlere bulaştırma.” diye duâ etti.
Bundan sonra dünyâ zevklerinden
öyle kesildi ki; kıldığı namazı;
“- Bu benim son namazımdır.”
diye huşû ile kılar, hep Allah’ü Teâlâ’ ile meşgûl olurdu.
Hattâ birisi gelip kendisini
Allah’ü teâlâ ile meşgûliyetten alıkoyar korkusuyla;
“- Yâ Rabbî! Beni kendinle meşgul
eyle de, kimse senden alıkoymasın.” diye duâ ederdi.
Yorumlar
Yorum Gönder