Yüzüne Su Serpiştir!
Yüzüne Su
Serpiştir!
Günümüzde
baş vermiş gerçek bir hikâyeyi sizinle paylaşmak istiyorum. Gencin biri
emirliklere, körfez ülkelerinden birine çalışmaya gitmiş. Tam 4 yıl. Gittiğinde
çok fakirmiş, ama çok geçmeden zenginleşmiş.
Babası
çok düzgün adamdı, imamdı. Genç parasını biriktirdikten sonra babasına
göndermiş ve demiş:
“- Baba,
ben evlenmek istiyorum. Çok yıllarım gitti bir ailem olmadan. Şimdi tam zamanı
ve senden benim için bir eş seçmeni istiyorum. Ve senden daha da ileri gidip
evlilik anlaşmasını da benim yerime imzalamanı istiyorum. Geldiğim günü evlilik günü olmasını istiyorum
ve onu önceden görmek istemiyorum.”
Gencin
babasına güveni bu kadar sonsuzdu.
Şüphesiz babası
biliyordu ki, Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vessellem) “- Evlilikte
eş için dört sebep aranıyor!” buyuruyorlar.
“Zenginlik,
güzellik, soy ve din. Sen en iyisi dini güzel olanını seç.” Babası oğlu için çok dindar eş seçti,
ama onun zahiri görünüşü pek te güzel değildi. Oğlu Mısır’a hava alanına geldi.
Onu karşıladılar ve karısının yanına götürdüler.
Karısı
yüzünü örten bir hanımdı. Sonra karısıyla onu baş-başa bıraktılar. Karısı
örtüyü kaldırdığı zaman genç şok oldu. O şok olmuştu! “Bu babamın benim için
seçtiği karım mı? O güzel değil, O güzel değil!”, düşündü. Genç o kadar
sarsılmıştı ki...”Bunca yıldan sonra o kadar heyecanlı geldim, o kadar
heyecanlı geldim ki!” O kadar sarsıldı ki, hemen yattı.
Gecenin
son üçte birinde kocasının tepkisini anlayan karısı onu uyandırmaya çalıştı,
ama genç itiraz etti. Karısı yine uyandırmaya çalıştı, genç yine itiraz etti ve
bu defa karısı onu uyandırmak için onun üzerine su serpiştirdi. Genç uyandı ve
karısı onunla konuşmaya başladı.
“- Biliyorum
ne kadar üzgünsün. Ve biliyorum ben güzel değilim, ama biliyor musun? Ben sırf
bir sebepten dolayı evlenmek istiyordum. Ben Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vessellem); “Allah
gece ibadet etmek için uyanan ve eşini de uyandıran, uyanmazsa üzerine su
serpiştirenlere merhamet etsin. Allah'ın rahmeti onların üzerine olsun'
hadisini yerine getirmek için evlenmek istiyordum!”
Ve onun
yerine getirmek istediği kısım buydu. “Allah'ın (sübhane ve teala) rahmeti
ve merhameti o kadın üzerine olsun ki, gece teheccüde kalkar ve eşini de
kendisiyle beraber kılmak için uyandırır ve eğer kalkmazsa karısı onun üzerine
su serpiştirer”.
“Vallahi!
Bana bu fırsatı verdiğin için sana çok minnettarım. Bu hadisi yerine getirmeği
o kadar çok istiyordum ki. Güzel olmadığım için evlenemeyeceğim diye bir az
ümitsizdim. Şimdi hadisi benimle birlikte tamamlar mısın? Kalkıp namazda bana
imamlık yapar mısın? Benimle teheccüd kılar mısın?”
Genç
kalktı ve namazda imamlık yaptı. Müslüman kardeşlerim, bu adam Allah'a yemin
ediyor ki:
“ İmamlık
yaptığım teheccüd namazını bitirdikten sonra karıma baktığımda sanki dünyanın
en güzel kadınına bakıyordum.”
İşte
böyle kardeşlerim, diziler ve filmler sizi aldatmasın. Aşk kalbe Allah için
giriyor. Allah eşini sana sevdire bilir, ama sen ve eşin Allah'a itaat
edin. Eşine namazda imamlık yap. Sana
imamlık yapmak için gece onu uyandır. Onların şimdi Kur'an hafızı ve ilim
sahibi torunları var ve yakında onlardan bazıları Ümmetin âlimleri olmak üzereler.
Müslüman
kardeşlerim! Allah'ın emirlerini test etmeyin. Eğer filmlerde denilen “sonsuz
mutluluk” istiyorsanız… Evlilik zor bir kurum. Sadece şu yetiyor ki, baş şeytan
karı-koca arasını açan şeytanın başına taç koyuyor. Senin iyi bir hayat
arkadaşına, ortağa ihtiyacın var. Ve aramalı olduğun özellik “Doğruluk” ve
“Dindarlık”. Eğer bunu yaparsan bu dünyanın en iyisini kazanırsın. Ve
Allah'ın izniyle Cennette arınmış eşlerinizle olursunuz.
Yorumlar
Yorum Gönder