İbadet Ve Taat
İbadet Ve Taat
Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
“Onlar, dîni Allah için hâlis kılarak bâtıl dinleri bırakıp tevhid dînine teveccühle yalnız Allah’a ibadet etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekâtı vermekle emrolunmuşlardır. İşte doğru din budur.” (Beyyine: 5)
Resulûllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Saadet-i Uhreviye (Ahiret saadeti) için ibadet ve taat de bulunanlara Cenab-ı Hakk Celle Celâlüh saadeti dünyeviyesini de (Dünyevî saadetini de) ihsan buyurur.”
Ahiret için çalışan mü’min kuluna Cenab-ı Hakk Celle Celâlüh dünya saadetini de ihsan buyuruyor. Cenab-ı Hak ne büyük lûtuf sahibi, İslamiyet ne yüce ulvî bir din… Âhiret için çalışmak ise, mü’min üzerine terettüp eden ne mühim ve mühim olduğu kadar da ulvî bir vazife… Bir mü’minin bunları bilip âhirete olan hazırlığı, Allah Celle Celâlüh’a olan yakınlığı o nisbette fazla olmalıdır.
“Cenab-ı Hakk’ın Celle Celâlüh rızasını kazanmak için beslenen güzel niyet sahibini Cennete dahil eder.” (Hadis-i Şerif)
Esmâ’ül-Hüsnâ’dan
El-Muktedir: (Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde de istediği gibi tasarruf eden.)
Kaynak: Mevlâna Takvimi
Yorumlar
Yorum Gönder