Seni Seviyorum!


Seni Seviyorum!

Acaba kaç kişi bu sözü söylerken inanarak söylüyor?

Acaba kaç kişi sevgiyi en gerçek ve en yalın haliyle duyumsuyor yüreğinde?

Acaba kaç kişi sevgisinin üzerinde menfaat tohumlarının yeşermesine izin vermeden sevmeyi becerebiliyor?

Acaba kaç kişi sevgisi uğruna, almadan vermeyi erdem ayıyor?

Acaba kaç kişi sevgisini tek bir kadına/erkeğe yoğunlaştırıp, "Biri giderse diğeriyle idare ederim" zafiyetine düşmeden besleyebiliyor?

Galiba sevmeyi yanlış öğrendik. Yanlış benimsedik.

“Sevmek”; sadece sevgiliyi koluna takıp, çevreye caka satmak demek değildir.

“Sevmek”; sadece patlamış mısır yiyerek ya da el ele tutuşarak film seyretmek değildir.

“Sevmek”; otomatiğe bindirilmişçesine sadece hafta içi, sadece hafta sonu, sadece belli saatlerde buluşmak değildir.

“Sevmek”; "Seviyorsa beni bırakıp gitmez, giderse zaten sevmiyordur!" felsefesini savunarak sevgiyi kendi kaderine terk etmek demek değildir.

“Sevmek”; "O bana nasıl davranırsa, ben de ona öyle davranırım" demek de değildir.

“Sevgide yalan olmaz, rutin olmaz, menfaat olmaz, ihanet olmaz.”

Ne kadar anlamlıdır "Seni Seviyorum!" demek

“Sevmek”; bazen hiç sebepsiz, sırf sesini duymak için aramaktır.

“Sevmek”; gecenin bir yarısında uyanıp "Seni Çok Seviyorum!" mesajı yollayabilmektir.

“Sevmek”; hiç beklemediği bir anda, hiç bir şey demeden sarılabilmek, saçlarını okşayabilmektir.

“Sevmek”; zor anında yanında olduğunu hissettirebilmektir.

“Sevmek”; sıkıntılı zamanlarda sözle değil, özle destek olabilmektir.

“Sevmek”; kaybetmemek için kıyasıya mücadele edebilmektir.

“Sevmek”; "Tekrar tekrar ne gereği var ki?" diye düşünmeden defalarca "Seni Seviyorum!" diyebilmektir.

“Sevmek”; arabayı birden durdurup, köşedeki çiçekçiden bir çiçek alıp verebilmektir.

“Sevmek”; hiç gereği yokken bile ona küçücükte olsa bir şey almak, onu sevindirmek isteğidir.

“Sevmek”; alışkanlıklardan seve seve vazgeçebilmektir.

“Sevmek”; sevgisi uğruna her şeyi ayaklar altına alabilecek yüreği taşıyabilmektir.

“Sevmek”; sevgisi uğruna her şeyi ayaklar altına alarak, size koşan sevgiliye yüreğinizi açabilmektir.

“Sevmek”; şartlar ne olursa olsun, bir dilim ekmeği, bir meteliği paylaşabilmektir.

“Sevmek”; merak etmek, merak edildiğini bilmek istemektir.

“Sevmek”; özlemek, özlendiğini duymak istemektir.

“Sevmek”; başkalarına bakmak, başka birilerini düşünmek, başkalarıyla da gönül eğlendirmeyi asla düşünmemek, böyle bir isteğin içinden gelmemesidir.

Böyle hissetmiyorsak,

Sevgimizi böyle yaşamıyorsak birazcık dürüst olalım ve kimseye "seni seviyorum" demeyelim, kandırmayalım hem kendimizi hem de karşımızdakini.

Dünyada her şey bu denli kirlenmişken, bırakalım da bari sevdalarımız temiz kalsın.

Sevgi, dilimizden çok yüreğimizde olsun.

Sevgiyi, sadece dilimizde değil,

Sevgiyi, yüreğimizde yaşayalım-yaşatalım-duyumsayalım.

Ve eğer yüreğimizin derinliklerinden süzülerek,

Sımsıcak ve içtenlikle geliyorsa, hissediyorsak bunu,

Sevgiyi duyumsuyorsak eğer,

Sevdiğimize; “SENİ SEVİYORUM!” demekten kaçınmayalım!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis