Başarının Sırrını Açıklayan Ayet-i Kerime!
Başarının Sırrını
Açıklayan Ayet-i Kerime!
Toz gibi yumurtadan çıkan minik bir yavrunun hayatına
dikkatinizi çekeceğim. Altıgen bir kutunun içerisinde dünyanın en özel sütüyle
sürekli beslenir. On binlerce kardeşiyle birlikte kendisine dadılık yapan işçiler
yetişinceye kadar on bin kez doyurulur. Bu hızla altı günde ilk ağırlığının
1500 katına ulaşır.
Kutusundan çıkar çıkmaz, kimseden ders almadan ve boş beklemeden
yuvasındaki atık maddeleri dışarıya taşır ve yuvayı yeni kardeşleri için
temizler. Önce vücudunun salgıladığı mikrop öldürücü sıvıyı yuvaya sürer.
Ardından da yeni doğan binlerce kardeşleriyle uyum içinde kanatlarını
vantilatör gibi çırparak içerdeki kirli havayı dışarıdaki temiz havayla
değiştirir.
Hayatı yeni başlamıştır ve son nefese değin durmayacak,
yavaşlamayacaktır. Kovan içinde veya dışında, ilahi plan kendisine hangi görevi
vermişse onu gerçekleştirmek üzere sürekli çalışır. İnsanlara bir kilo bal
bırakabilmek için 40 bin kardeşiyle birlikte 6 milyon çiçeği dolaşır. Bir kilo
bal uğrunda yüz bin km kanat çırpmayı, ya da dünyanın etrafında 7 defa dönmeyi
göze alır.
Bal arısı çalışkanlığı sayesinde adını tarihe yazdırmış,
insanların hayatında yer ve rol edinmiştir. İnsan da benzer biçimde İnşirah
suresinin sonundaki ilahi emre tam uysa adı tarihe altın harflerle yazılır.
Dertlerden kurtulur, huzur bulur. Başarının efendisi olur.
Başarımızı arttırmak ve hayatımızdaki değerleri yükseltmek
istiyoruz. Bu yolda bize yol ve yordam sunacak eserler arıyoruz. Ancak son
zamanlarda televizyonun ve internetin getirdiği eylemsiz, girişimsiz
hayalcilikten sıyrılamıyoruz. Hele de anne babalarımız bizi koruyup besledikçe
de cam fanus içerisinde hayatın çilelerinden mahrum büyüyoruz. Derken ergenlik
çağı geçiyor ve ansızın yaşadığımızı, omuzlarımızda büyük bir sorumluluk
bulunduğunu fark ediyoruz.
Önce kolay ve bedavadan yollar arıyoruz. Alın terinin değerini
keşfedemeyenler piyangoyla, at yarışıyla hayata tutunabileceklerini sanıyorlar.
Derken akıllı gibi görünerek başta türlü hayalciliklere kapılıyoruz. “Başarıyı
hayal etmeyi başarının yeter şartı sayan” kitapların büyüsüyle bodruma çekilip
hayal kurmakla hedeflerimize ulaşacağımızı sanıyoruz. Sihir gibi, hokus pokus
yoluyla… Sonra da insanı yaratıcı yerine koyan sırlı, çekimli, kuantumlu
formüllere inanıyor, yıllar içinde bir arpa boyu yol alamıyoruz. Biz böyle
hayallerle oyalanırken hayat ayaklarımızın altından akıp gidiyor.
Küresel aktörlerin istediği budur. Kendi elitleri dışındaki
toplulukları sürü yerine koyuyorlar. Sürüler düşünmemeli, sadece onlara hizmet
için çalışmalı, dönen dolapları anlamamalı, boş hayallerle oyalanmalı. Sürüler
sadece taklit etmeli, çılgınca tüketmeli, borç içerisinde kavranmalı, özgün bir
sanata, ciddi bir beceriye sahip olanlarsa mutlaka kendi küresel değerlerine
boyun eğenler arasından çıkmalı.
Küresel güçlerin pazarladığı her şey o güçlerin saflarını
güçlendirmeye hizmet ediyor. Biz de başardığımızı kazandığımızı sanarak
oyalanıyoruz ve yıllar sonra perdeler çekilince soyulduğumuzu anlıyoruz.
Bir sır arayana benim verebileceğim sır iki kanattır: Hikmetine
uygun şekilde üretmek için çalış ve gerektiği gibi dua et. İste ve hakkıyla
çırpın. Dua ve çalışma başarı güvercininin iki kanadıdır.
Hayatta yeterince başarılı olabilecek misiniz? İnsanların
dünyasına muhteşem katkılar sunabilecek misiniz? İyi şeyler üretmek
istemiyorsanız, yeşeren çekirdek olmak istemiyorsunuz demektir. Öyleyse ya
ekildiğiniz toprakta, ya da sizi yiyen bir kuşun midesinde çürüyüp yok
olursunuz.
Değerinizi beslemek istiyorsanız yapacağınız bellidir:
-Hayatınızdaki tüm gereksiz meşguliyetleri çıkarıp atın.
-Başarının sadece alın terinden geçtiğini onaylayın. Alın
terinizi katmadığınız başarının onurunu üstlenemeyeceğini kabul edin.
-Erken kalkın ki dünya erken kalkanların malıdır.
-Asla boş oturmayın. Ne televizyonun, ne bilgisayarın karşısında
ne parkta, ne otobüste, ne kuyrukta… Hiçbir yerde bir dakika bile boş durmayın.
Boş durmak, faydasız bir iş yapmaktır.
-Boş dakikalarınızda yapabileceğiniz faydalı işler, hobiler
listesi oluşturun.
-Yapacak hiçbir iş bulamıyorsanız yürümek, gülümsemek, derin
solumak, hatta salonu dağıtıp düzeltmek de bir iştir. Yapacak iş bulamamak
imkânsızdır. Çevrede milyonlarca iş varken boş duran kimseyi suçlamasın.
-İlle de işi başkası vermek zorunda değil. Kendinize iş yapın.
Siz de bir gün kendi işinize ücret ödeyebilir hale gelirsiniz.
-İşleriniz arasında saat başı 5-10 dakika kaslarınızı gevşetmek
ve zihninizi boşaltmak için durun. Ancak en iyi dinlenmenin yolunun da farklı
biçimde çalışmak olduğunu unutmamalısınız.
İnsanı çok çalışmak bir yorarsa, boş oturmak on yorar.
Çalışarak
ilerleyeceksiniz ve attığınız her adım sizi yeni bir kapının önüne getirecek.
Siz ilerledikçe yeni yollar açılacak. Çalışmaya alışmanızın sonunda,
-Akşamınıza gönül huzuru içerisinde uyumaya hazır ulaşacaksınız.
-O günkü iş ve üretim hâsılanız kalbinizi coşturacak.
-Yaşamanın, kendini gerçekleştirmenin evrende varlık, etki ve iz
oluşturmanın değerini kavrayacaksınız.
-Sevilen meşguliyetlerle en ciddi hastalıkların bile iyileşebildiğini
fark edeceksiniz.
-Vücudunuzdan toksinleri, zihninizden düşünce virüslerini atmış
olacaksınız.
-Basit kafalarla ve dedikodularla kıvranan doyumsuz ve tatminsiz
insanlarla aranızda uçurumlar oluşacak.
-Üretiminiz ve birikiminiz hızla artacak, başarınız geometrik
katlanacak.
-Varlığınız insanlığa rahmet olacak ve vesilenizle çok sayıda
insanın ıstırabı dinecek. Edison’a başarısının sırrını sormuşlar da yüzde
birini zekâyla, yüzde doksan dokuzunu çalışmayla ilişkilendirmiş. Çalışmaya
köle olan başarıya sultan olur. İşte başarının sırrını açıklayan o ayet:
فَإِذَا فَرَغْتَ فَانصَبْ ﴿٧﴾ وَإِلَى
رَبِّكَ فَارْغَبْ ﴿٨﴾
“Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. Ancak Rabbine yönel
ve yalvar.”
(Kur’an-ı Kerim: İnşirah, 7-8)
Çalışmanın coşkusunu keşfetmek muhteşem bir ilahi lütuftur.
Şükürsüz gönüller çalışmaktaki lezzetleri tadamıyorlar. Herkesin çalışmanın
coşkusunu keşfetmesini dilerim. Dr. Muhammed Bozdağ
Yorumlar
Yorum Gönder