Musibeti Göğüslemek
Musibeti Göğüslemek
۱- وَعنْ أَبي سَعيدٍ وأَبي
هُرَيْرة رضي اللَّه عَنْهُمَا عن النَّبيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قَالَ:
«مَا يُصِيبُ الْمُسْلِمَ مِنْ نَصَبٍ وَلاَ وَصَبٍ وَلاَ هَمٍّ وَلاَ حَزَن وَلاَ
أَذًى وَلاَ غمٍّ، حتَّى الشَّوْكَةُ يُشَاكُها إِلاَّ كفَّر اللَّه بهَا مِنْ
خطَايَاه » متفقٌ عليه.
Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre radıyallahu anhümâ’dan
rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu: “Yorgunluk, sürekli hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve gamdan,
ayağına batan dikene varıncaya kadar Müslümanın başına gelen her şeyi, Allah,
onun hatalarını bağışlamaya vesile kılar.” Buhârî, Merdâ1, 3; Müslim, Birr
49
۲- وعنْ أَبي هُرَيرة رضيَ
اللَّهُ عنه قال: قال رسولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: « مَنْ يُرِدِ
اللَّهُ بِهِ خَيْراً يُصِبْ مِنْهُ »: رواه البخاري. وضَبطُوا « يُصِب »: بفَتْحِ
الصَّادِ وكَسْرِهَا.
Ebû
Hüreyre radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah, hayrını dilediği kişiyi
sıkıntıya sokar.” Buhârî, Merdâ 1
۳- وعَنْ أَنَسٍ رضي اللَّهُ
عنه قال: قال رسولُ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: « لا يتَمنينَّ
أَحدُكُمُ الْمَوْتَ لِضُرٍّ أَصَابَهُ، فَإِنْ كَانَ لا بُدَّ فاعلاً فليقُل:
اللَّهُمَّ أَحْيني ما كَانَت الْحياةُ خَيراً لِي وتوفَّني إِذَا كَانَتِ
الْوفاَةُ خَيْراً لِي » متفق عليه.
Enes
İbni Mâlik radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Başına bir musibet geldi diye hiç
biriniz ölümü temenni etmesin. Mutlaka böyle bir şey temenni etmek zorunda
kalırsa: ‘Allahım, benim için yaşamak hayırlı olduğu sürece beni yaşat,
hakkımda ölüm hayırlı olduğu zaman da beni öldür’ desin.” Buhârî, Merdâ 19;
Daavât 30; Müslim, Zikir 10, 13.
٤ - وعن أنس رضي اللَّه عنه قال: قال رسولُ اللَّه صَلّى
اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: « إِذَا أَرَادَ اللَّهُ بعبْدِهِ خَيْراً عجَّلَ لَهُ
الْعُقُوبةَ في الدُّنْيَا، وإِذَا أَرَادَ اللَّه بِعبدِهِ الشَّرَّ أمسَكَ عنْهُ
بذَنْبِهِ حتَّى يُوافِيَ بهِ يَومَ الْقِيامةِ ».
Enes İbni Mâlik radıyallahu
anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu: “Allah, iyiliğini dilediği kulunun cezasını dünyada verir.
Fenalığını dilediği kulunun cezasını da, kıyamet günü günahını yüklenip gelsin
diye, dünyada vermez.”
٥- وَعَنْ أبي هُرَيْرةَ
رَضِيَ اللَّهُ عنه قال: قال رسولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: « مَا
يَزَال الْبَلاءُ بِالْمُؤْمِنِ وَالْمؤمِنَةِ في نَفْسِهِ وَولَدِهِ ومَالِهِ
حَتَّى يَلْقَى اللَّه تعالى وَمَا عَلَيْهِ خَطِيئَةٌ» رواه التِّرْمِذيُّ وقال:
حديثٌ حسنٌ صحِيحٌ.
Ebû Hüreyre radıyallahu
anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu: “Erkek olsun, kadın olsun mü’min, Allah’a günahsız olarak
kavuşuncaya kadar kendisinden, çoluk çocuğundan, malından belâ eksik olmaz.” Tirmizi,
Zühd 57
Yorumlar
Yorum Gönder