Biz Onları Senden Alınca İlimsiz Kalıyorsun
Biz
Onları Senden Alınca İlimsiz Kalıyorsun
Îmâmı
Gazâlî, çocukluğunda fıkıhtan bir miktarını kendi memleketinde okudu. Sonra
Cürcan'a gitti, İmâm Ebû Nasr İsmâilî'den bir müddet ders aldı. Üç sene sonra
Tûs'a döndü. Cürcan'dan Tûs'a dönerken başından geçen bir hadiseyi şöyle
anlatır:
“Bir
grup yol kesici karşımıza çıktı. Yanımızda olan her şeyimi alıp gittiler. Benim
ders notlarımı da aldılar.
Arkalarından
gidip kendilerine yalvardım.
-Ne
olur işinize yaramayan ders notlarımı bana verin dedim. Reîsleri,
-“Onlar
nedir? Nasıl şeylerdir?” diye sorunca,
-“Onları
öğrenmek için memleketimi terk ettim, gurbetlere gittim. Filân yerdeki birkaç
tomar kâğıtlardır” dedim.
Eşkiyaların
reîsi güldü:
-“Sen
onları bildiğini nasıl iddia ediyorsun, biz onları senden alınca ilimsiz
kalıyorsun” dedi ve onları bana geri verdi.
Sonra
düşündüm, Allahü teâlâ yol kesiciyi beni ikaz için o şekilde söyletti dedim.
Tûs'a
gelince üç yıl bütün gayretimle çalışarak, Cürcan'da tuttuğum notların hepsini
ezberledim. O hâle gelmiştim ki, yol kesici önüme çıksa, hepsini alsa, bana
zararı dokunmazdı.”
Îmâmı
Gazâlî, Rahmetullahi Aleyh Buyurdu ki:
"Farzet
ki öldün! Mezarında yalvardın yakardın ve sana “Bir gün” daha verildi. Bugünü
öyle bil ve öyle yaşa..."
Yine
buyurdu ki:
"Bana
rahmet okuyun, rahmet olunasınız, Biz gittik, biliniz ki, sırada siz varsınız.
Yalvarırım Allaha, kendime rahmet için… Ve Rabbim dostlarıma çok merhamet
eylesin!"
Yorumlar
Yorum Gönder