Düşmanına Bile Rahmet Okuyan Peygamber

Düşmanına Bile Rahmet Okuyan Peygamber

Uhud Gazvesi'nde Resûlullah'ın Sallallahü Aleyhi Vesellem mübarek yüzü yaralanıp dişi kırılınca, ashâb-ı kiram çok üzüldüler. Resûlullah'a Sallallahü Aleyhi Vesellem, "Beddua et, Allah Teâlâ, cezalarını versin" dediler. Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem, "Ben lanet etmek için gönderilmedim. Hayır dua ve mahlûkata merhamet etmek için gönderildim" buyurdu ve peşinden, "Yâ Rabbi! Bunları hidayet et. Onlar hakkı bilmiyorlar" diye dua etti. Düşmanlarını affetti. [Taberânî, el-Mu'cemü'l-Kebîr, nr. 5694; Kâdî iyâz, eş-Şifâ, 1/81; Emevî, Hayâtü'l-Kulûb, s. 270.]
Yine bir defasında Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem harp için yapılan bir yolculuk esnasında, ashâb-ı kiramdan ayrılmış, bir ağacın altında istirahat buyuruyordu. Gavres b. Haris adında bir müşrik, aniden onu öldürmek için gelip kılıcını çekti. Peygamber Efendimiz'in Sallallahü Aleyhi Vesellem başucunda durup, "Söyle bakalım, şimdi seni benim elimden kim kurtaracak?" dedi.
Resûlullah Efendimiz de Sallallahü Aleyhi Vesellem yüksek sesle, "Allah!" buyurdu.
O anda adamın elinden kılıcı düşüverdi. Bu defa Peygamber Efendimiz kılıcı alarak ona, "Ya seni şimdi benim elimden kim kurtaracak?" diye sordu. Adam çok korktu, titredi ve yalvarmaya başladı. "Ne olur beni öldürme! İntikamını alsan da, intikam alanların en hayırlısı sen ol" dedi.
Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem onu bağışlayıp salıverdi. Adam koşarak kavmine geldi ve onlara, "Şu anda, insanların en hayırlısı olan kimsenin yanından geldim"dedi. [Müslim, Fezâil, 4; Ebû Ya'lâ, Müsned, nr. 1778;İbn Hibbân, es-Sahîh, nr.4537; Ebû Nuaym, Delâilü'n-Nübüvve, 1/196; Begavî, el-Envâr fi Şemâili'n-Nebi, 1/180; Kâdî İyâz, eş-Şifâ, 1/82; Bursevî, Rûhu'l-Beyân, 8/503;İbn Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 3/85.]
Resûl-i Ekrem'in Sallallahü Aleyhi Vesellem güzel ahlâkına dair bir diğer hadise de kendisini zehirleyen yahudi kadını, suçunu itiraf ettikten sonra affetmesidir. Bilindiği gibi kadın, Peygamberimizi
Sallallahü Aleyhi Vesellem ve ashabını yemeğe davet edip kızartılmış zehirli koyunu önlerine koydu. Önce Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem yemeğe başladı, eti ağzına alınca, et ilâhî izinle dile gelip, "Ben zehirliyim, benden yeme!" diye ses verdi.
Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem hemen ağzındaki eti çıkardı, ashabını da uyardı. Herkes sofradan elini çekti. Kadın yakalandı, suçunu itiraf etti. Bunu niçin yaptığı sorulunca şöyle dedi:
"Eğer bu zat gerçek peygamber ise zehirli et ona zarar vermez; yok sahte bir peygamber ise ölür de halk ondan kurtulur, diye düşündüm" dedi. [Buhârî, Hibe, 28; Edebü'l-Mûfred, nr. 243; Müslim, Selâm, 18; Ebû Davud, Diyât, 6; Tebrîzî, Mişkâtü'l-Mesâbih, nr. 5931; Zehebî, Siyeru A'lâmi'n-Nübelâ, 2/86, Ebû Nuaym, Delâilü'n-Nübüvve, 1/197; Begavî, el-Envâr fi Şemâili'n-Nebî, 1/181.] Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem, kadını affetti, ona hiçbir ceza uygulamadı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)