Sende Evlât Acısı Ben de Kuyruk Acısı Varken…
Sende Evlât Acısı Bende Kuyruk Acısı Varken…
Zamanın birinde bir oduncu,
ormanda odun keserken çalı arasında bir yılana rastlamış. Elindeki baltayı
kaldırıp yılanın başını vurmak üzereyken bir an göz göze gelmiş. Yaratana olan
aşkı -yılan bile olsa- yaratılana yansımış ve yılanı vurmaya kıyamamış.
Yılan da duygulanmış, dile
gelmiş.
Ey insanoğlu, sen bana
kıyamadın, ben de sana bir iyilik edeceğim demiş. Bir kör kuyuya dalmış ve
kaybolmuş.
Biraz sonra ağzında bir altın
lira ile dönmüş ve oduncuya uzatmış.
"Bundan böyle ömür boyu
sana her gün bir altın lira vereceğim. "
Oduncu altını bozdurmuş ve
evinde o gün şenlik olmuş. Hiç kimseye olan biteni anlatmamış, ailesi dâhil.
Herkes sadece oduncunun çok çalıştığı için durumunun düzeldiğini zannetmiş.
Yıllar boyu her gün o kör kuyunun başına gitmiş, yılan ile buluşmuş ve altınını
almış.
Gel zaman git zaman, oduncu
ağır hastalanmış. Kuyunun başına gidemez olmuş. Bir kaç gün geçince bolluğa
alışmış evinde darlık başlamış. Oduncu oğlunu yanına çağırmış ve yılanın
sırrını anlatmış.
"Git kör kuyunun başına
ve oğlum olduğunu söyle, yılan sana altın verecek" demiş.
Oğlu inanmamış ama gitmiş,
yılan önce saklanmış, sonra ortaya çıkmış.
Onun oduncunun oğlu olduğuna iyice kanaat getirince de kuyuya inip bir altın
getirmiş. Oğlan önce inanmadığı hikâyenin gerçek olduğunu görünce hırsa kapılmış, kim bilir daha ne kadar altın var kuyudan içeride demiş... Hırsla yılanı öldürmek için bir hamle yapmış, ıskalamış ama yılanın kuyruğunu koparmış. Yılan da can havliyle dönüp oğlanı sokmuş ve öldürmüş.
Onun oduncunun oğlu olduğuna iyice kanaat getirince de kuyuya inip bir altın
getirmiş. Oğlan önce inanmadığı hikâyenin gerçek olduğunu görünce hırsa kapılmış, kim bilir daha ne kadar altın var kuyudan içeride demiş... Hırsla yılanı öldürmek için bir hamle yapmış, ıskalamış ama yılanın kuyruğunu koparmış. Yılan da can havliyle dönüp oğlanı sokmuş ve öldürmüş.
Akşam yaklaşıp da oğlu
gelmeyince oduncu iyice endişelenmiş. Hasta yatağından sürünerek bile olsa
kalkmış.
Kuyunun başına gitmiş ki oğlu
cansız yatıyor. Yılan o arada görünmüş ki, kuyruğu yok ve kanlar içinde...
Oduncu durumu anlamış ve çok
üzülmüş. Canının parçası oğlu yerde cansız, yıllardır velinimeti olan yılan
yaralı...
Hatalı olan oğlum olmalı
demiş ve yılandan özür dilemiş. Tekrar dost olalım demiş...
Yılan ise acı acı gülümsemiş.
Çok isterdim ama... Sende bu evlât acısı... Bende de bu kuyruk acısı varken
biz artık dost olamayız.
Yorumlar
Yorum Gönder