Müjde! Müjde!

Müjde! Müjde!

Bir gün Peygamberimiz, Hazret-i Aişe annemizle konuşurken şöyle buyurdu:
- Allah'a kavuşmayı ve onu görmeyi kim isterse, Allah Teâlâ da o kulunu görmekten memnun olur.
Kim Allah'a kavuşmayı istemezse, Allah da onunla görüşmekten hoşlanmaz. Peygamberimizin sözlerini zevkle dinleyen Aişe annemiz:
- İyi ama ey Allah'ın sevgili elçisi! Bizler ölümü hiç sevmeyiz, dedi. Peygamber Efendimiz:
- Hayır, hayır, diye açıkladı. Ölüm hiç de sizin bildiğiniz gibi değil. Bakın anlatayım:
- Allah'ı seven ve O'na inanan bir kimse öleceği zaman, melekler onun yanına gelirler. Allah'ın onu ne çok sevdiğini, ona vermek için ne güzel nimetler hazırladığını müjdelerler. O zaman bu mutlu insan, bir an önce dünyadan ayrılmayı ve Allah'a kavuşmayı ister. Allah Teâlâ da o kuluna kavuşmayı arzu buyurur. Ama Allah'a inanmayan adam böyle değildir. O zavallı, öleceği zaman, ahirette başına gelecek felâketler kendine söylenir. Bunları duyunca çok üzülür ve ölümden nefret eder. Allah'a kavuşmayı hiç mi hiç istemez. Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz. Demek ki, sevgili çocuklar, iyi kimseler için ölüm, korkulacak bir şey değildir. Allah'a şükür biz Müslüman’ız. Allah'ı seviyor ve O'na inanıyoruz. Öyleyse, bizim de dünyadan ayrılma, ahiret hayatına başlama zamanımız gelince melekler etrafımızı alacaklar; bize Allah'ın selâmını getirecekler; cennetteki yerimizi gösterecekler. Sonrada: “Haydi, buyur. Gidelim!” diyecekler. O zaman biz, yüzümüzde tatlı bir tebessümle cennete doğru uçup gideceğiz. Biz ölümden korkmayız. Ölümden kötüler korksun.

Prof. Dr. M. Yaşar KANDEMİR 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)