Gerçek Hikâye: Sevince Böyle Sevmeli
Gerçek Hikâye: Sevince Böyle Sevmeli
Köpeği ile yaşayan bir genç İstanbul'da bir bahçe katı daire kiralar.
Dairenin önünde bir teras vardır. Yan dairede de ev sahibi yaşlı kadın ve oğlu
oturmaktadır. İki dairenin teraslarından birbirine geçilebilmektedir.
Kiracı genç taşınırken ev sahibinin oğlu kiracıya şöyle der:
"Köpeğinize ne olur dikkat edin, annemin tavşanına bir şey yapmasın.
Annem yaşlı, o hayvana da çok bağlandı, tavşana bir şey olursa yaşayamaz.
Tavşanın kafesi terasta duruyor, aman dikkat."
Kiracı da dikkat edeceğini söyler.
Gel zaman git zaman, köpek ve tavşanın birbirileri ile hiç bir sorunu
olmaz, beyaz tavşan da iyice büyür. Tavşan bazen kafesinde duruyor, bazen de
terasta dolaşıyordur. Bir gece köpek ağzında bir şey ile sahibinin yanına
gelir. Sahibi bir de bakar ki köpeğin ağzındaki şey ev sahibinin beyaz tavşanı,
ama ölü ve çamur içinde!
Kiracı paniğe kapılır, ölü tavşanı alıp bir güzel yıkar, tüylerini saç
kurutma makinesi ile kurutup kabartır ve usulca yan terasa süzülüp tavşanı
kafesine bırakır. O gece, suç üzerine kalacak korkusu ile köpeği alıp annesine
gider.
Bir hafta sonra döndüğünde ev sahibinin oğlunu görür. Genç kederlidir.
Kiracı tedirgin tedirgin ne olduğunu sorar. Ev sahibinin oğlu cevap verir:
"Siz yoktunuz tabi, bilmiyorsunuz annem vefat etti..."
Kiracı suçlulukla yutkunarak sorar:
"Başınız sağ olsun, nasıl vefat etti anneniz?"
Ev sahibinin oğlu cevap verir:
"Tavşanı beslemeyi unutmuşuz, hayvancığız ölmüş. Annemle birlikte
tavşanı bahçeye gömdük. Ertesi sabah annem tavşanı hortlamış, kafesinde görünce
kalbi dayanmadı zavallının!"
Yorumlar
Yorum Gönder