Rüyâda Yenen Sopa
Rüyâda Yenen Sopa
Batıda
Ebü’l-Hasan ibni Harezhem adında bir imâm vardı. İmâm-ı Gazâlî hazretlerinin
İhyâ kitabını okuyunca beğenmeyip onu yakmayı emretti. Halkın elinde
bulunanları da toplayıp bir Cumâ günü yakılmasını kararlaştırdılar.
O Cumâ
gecesinde Ebü’l-Hasan rüyâsında: Kendi ders okuttuğu câminin kapısından içeri
girdi. Bir de ne görsün; câminin içinde Resûlullah (sallallahü aleyhi ve
sellem) ve yanında Ebû Bekr radıyallahü anh ve Ömer radıyallahü anh
oturuyorlardı.
İmâm-ı
Gazâlî de orada ayakta duruyordu ve elinde İhyâ kitabını tutup:
“Ey
Allah’ın Resûlü! Şu kimse benim hasmımdır.” deyip, sonra dizleri üzerine çöktü.
İhyâ kitabını Resûlullah’a verip:
“Yâ
Resûlallah, şu kitaba bakınız, eğer bu kimsenin dediği gibi bunda sünnete
uymayan, esâsa muhâlif bir yanlışlık varsa, ben Allahü teâlâya tövbe ettim.
Eğer sizin bildirdiğiniz dîne uygunsa, bu adamdan hakkımı alıp beni
sevindirin.” dedi.
Bunun
üzerine Resûlullah, İhyâ kitabını baştan sona kadar inceledi ve; “Vallahi bu
elbette güzel bir kitaptır.” buyurdu, sonra onu hazret-i Ebû Bekr’e ve hazret-i
Ömer’e verdiler. Onlar da inceleyerek, bu kitap elbette güzeldir, dediler.
Bunun üzerine Resûlullah:
“Adı
geçen Ebü’l-Hasan’ın elbisesini soyun, iftirâ edenlere vurulduğu gibi had
vurun.” buyurdu.
Beşinci
sopadan sonra hazret-i Ebû Bekr; “Yâ Resûlallah böyle yapması yine senin
sünnetini tâzim içindi. Fakat yanıldı.” dedi. İmâm-ı Gazâlî de affetti.
Ebü’l-Hasan
uyanınca gördüklerini talebelerine anlattı. Tövbe etti. Bir ay, rüyâsında
yediği sopaların acısından rahatsız oldu, canı yandı. Sonra geçti, fakat
ölünceye kadar sopaların izi sırtında görüldü. Bu rüyâsından sonra dâimâ İhyâ
kitabını okur, ona hürmet ederdi.
Yorumlar
Yorum Gönder