Beyaz At Ve Hükümdar
Beyaz At Ve Hükümdar
Hükümdarın birinin beyaz bir atı varmış. Hükümdar, bu atını çok
severmiş. Bir gün bütün maiyetinin (kendi adamlarının) hazır bulunduğu bir
sırada:
- “Bu beyaz atımın ölüm haberini getirenin kafasını
uçurabilirim. Çok dikkatli olun. Çünkü bu beyaz atı canım kadar seviyorum. Onun
ölüm haberi bana kriz geçirtebilir,” demiş.
Günün birinde, her şeyin eceli gibi beyaz atın da eceli gelir.
Ve beyaz at ölür. Hükümdarın adamlarında bir telaştır kopar. Kimse cesaret
edemez ki, beyaz atın ölümünü hükümdara haber versinler.
Seyis başı, düşünür taşınır, olacak gibi değil.
-“Ben gidip hükümdara haber vereceğim. Öyle olsa da, böyle olsa
da bizim kafa gidecek,” der.
Ve Seyis başı, hükümdarın huzuruna çıkar:
- “Hükümdarım!” der.
- “Sizin beyaz at var ya!”
- “Evet!” der, Hükümdar.
Seyis başı:
- “O, yatmış, ayaklarını dikmiş, gözlerini yummuş, karnı şişmiş,
hiç nefes almıyor”, der.
Hükümdar:
- “Seyis başı, seyis başı! Desene, bizim beyaz at öldü!”
Seyis başı:
- “Aman hükümdarım! Ben demedim, siz dediniz! Hükümdarım, siz
dediniz!” der ve kafayı kurtarır.
Güzel konuşma ve söyleme şeklimiz birçok şeyi değiştirir.
Yorumlar
Yorum Gönder