Şamanizm Yakında Hortlatılacak

Şamanizm Yakında Hortlatılacak

08.05.2010 Haberleri izliyorum. Antalya’da 11 yaşlarında, Mehmet isimli bir erkek çocuk ateşli ve tehlikeli bir beyin hastalığa yakalanmış. Hafızasını kaybetmiş. Kendi adını, ailesinin isimlerini kısacası her şeyi unutmuş. Yalnız bir istisnası var. Beşiktaş kulübünü çok seviyormuş. Beşiktaş futbol kulübünü ve futbolcuların isimlerini ağır ağır hatırlıyor. Bir firma sponsor olup, çocuğu İstanbul’a getiriyor. Beşiktaşlı futbolcularla tek tek tanışıyor. Çocuğa ünlü futbolcu “Şifo Mehmet’e” atfen; Küçük Şifo” ismi takılıyor, formalar, toplar hediye ediliyor. Küçük Şifo kısa süreli de olsa mutlu olarak Antalya’ya dönüp çok az yaşadıktan sonra ölüyor.
Cenazede herkes siyah beyaz renklere bürünmüş. Babası diyor ki: “Gökyüzü onu çok seviyormuş, bizden aldı.” “Bu cehalet ne?” demeye kalmadan; Spiker ballandıra ballandıra devam ediyor. “Minik Şifo şimdi gökyüzünde…”
Güler misin, ağlar mısın?
Gökyüzü de kim oluyormuş? Yedi kat semaları, yeri her şeyi her şeyi yaratan Allah’ü Teâlâ değil mi? Haşa, sümme haşa Gökyüzü diye bir yaratıcı mı var? Bu bir cehalet mi? Yoksa ihanet mi?
Bu olay 2010 Türkiye’sinde yaşanıyor. Çocuğun Beşiktaş’ı sevmesi, normal... Fakat en büyük sevginin takım sevgisi olması yanlış.
Masum Minik Şifo İnşallah Teâlâ önce; âlemi berzaha sonra da Cennet’e gidecektir. Çünkü mükellef olmadan vefat eden Müslüman çocuklar Cennet’e giderler ve akraba-i taallukatına büyük şefaat ederler. Ama asla gökyüzüne gitmez.   
Fakat “Gökyüzü onu çok seviyormuş, bizden aldı.”, “Minik Şifo şimdi gökyüzünde…” Sözleri ne oluyor??? Anlayan beri gelsin!
Bu durumda şöyle bir yargıya varmak mümkündür: Bazı çevreler tarafından bilinçli bir şekilde Şamanizm hortlatılmak isteniyor. Spikeri anladık da çocuğun babası acaba neden öyle söyledi? Ruhundaki Şamanizm kalıntıları mı çağrışım yaptı?  Yoksa söylettirildi mi? Diyeceksiniz ki çocuğu ölen acılı babaya kim, nasıl söyletebilir?
Muhterem dostlar! Türkiye üzerine öyle korkunç oyunlar oynanıyor ki… İnanın söylettirirler…
1980’li yıllardan önce Nevruz diye bir şey var mıydı? “Yeni gün” anlamına gelen Nevruz eski İran, Türk ve Kürtler’in kutladığı bir bayramdı. Türkiye’yi parçalamak, militanları bilemek için Siyonizm tarafından hortlatıldı. Bayağı da yol aldılar. Birçok kanlı anarşik gösteri yaptırmayı başardılar. Kim bilir daha neler çıkaracaklar, neler?
Şu güzelim ülkemizde terör olaylarına bakın, medyaya bakın, sokaklara bakın, neye bakarsanız bakın; her şey mukaddesatımızı yıkmak için tezgâhlanmış, pis mi pis tuzaklarla dolu…
Tarihin birinde bir devlet yetkilisi, heykelleşen bir zat için; “O şimdi Tanrı gibi, gökten bize bakıyor” dememiş miydi?
Basit birkaç Anayasa değişikliği için yapılan direnişe bakar mısınız? Sürekli kapatılan bir partinin tavrına bakar mısınız? Dıştan kumandalı kurum ve kişilere bakar mısınız? Adında Milliyetçi yazan kuruluşlara bakar mısınız? Hepsi aynı şeyleri savunuyorlar. Bu ne aymazlıktır? Bu kadar zıt gibi görünen kutuplar aynı potada nasıl birleşti? Bilen cevap versin Allah aşkına… Yine cevabı biz verelim. Hepsi dış efendilerinin kulaklarına üfledikleri şeyler… Ülkemize, halkımıza zarar veren kişilerin, örgütlerin, kurum ve kuruluşların kökleri dışarıda dalları içeride…
Topluma birbirine zıt gibi sunulan argümanların kaynağı hep aynı… Hepsi de aynı gizli gücün değişik sürüm ve versiyonları…
Bir tarih kartelci medyanın patronu ne demişti? “Bu ülkede sol gazete çıkacaksa ben çıkarırım, sağ gazete çıkacaksa onu da ben çıkarırım.”
Tekrar gelelim “Küçük Şifo” olayına. Küçük yaştaki bir yavrumuza en büyük sevgi olarak bir futbol kulübünün sevdirilmesi yanlış mı yanlış…
Doğrusu: En çok Allah’ü tealâ, Kur’an-ı Kerim, peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm… Sevdirilmeliydi. Sonra da vatanımız, milletimiz, bayrağımız, aile ve devlet büyüklerimiz, öğretmenleri, tüm insanlar ve hayvanlar…
Daha sonrası renkler, zevkler, yemekler, spor kulüpleri vs…
Yüce milletimizin Hakkı hak bilip Hakk’a yapışması; batılı batıl bilip batıldan uzaklaşması dilek ve temennisiyle…
Sevgiyle kalın, Allah’ü Teâlâ’ya emanet olun efendim.
                                                                                                          Yaşar AKKAŞ
Yasal Uyarı: “Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis