Kayıtlar

Kur’an-ı Kerim’e Göre En Hayırlı İşler

Kur’an-ı Kerim’e Göre En Hayırlı İşler Hayır ve şer Allah’tandır. Hayır, insanların tercih, rağbet ve arzu ettiği şeydir. En iyi, en faydalı, en güzelidir. Hayır, şer ve zararın zıddıdır. Hayır, kelimesi 176 ayette geçer. Allah'ın verdiği akıl, güç, nimetlerin teşekkürüdür. İnsan hayırlı olunca, ‘insan’ olur. İşte Kur’an-ı Kerim’e Göre En Hayırlı İşler... 01-            Takva giysisi en hayırlıdır. (Araf-26) 02-            Tevbe ederseniz sizin için daha hayırlıdır. (Tevbe-3) 03-            Ölçüleri, tartıları, görevleri doğru yapmanız sizin için daha hayırlıdır. (İsra-35) 04-            Ahiret hayatı için Salih ameller en hayırlı işlerdir. (Kehf-46) 05-            Sulh hayırlıdır. (Nisa-128) 06-        ...

Geçip giden zaman değil, ömürdür!

Geçip giden zaman değil, ömürdür! Hz. Ali Radiyallahü Anh buyuruyor ki: “Geçip giden zaman değil, ömürdür!” Ey yüceler yücesi Rabbimiz! Ömrümüzü biz aciz kullarına göndermiş olduğun yüce Kur’an-ı Kerim’e ve sevgili Habibin Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi Vesellem’in sünnetine uygun geçirmeyi nasip eyle! Âmîn! Velhamdü lillâhi Rabbil âlemin!

İnsanın Hali

İnsanın Hali   Gök duydu da insanın acısını, İnsan duyamadı, insanın feryadını.   Kuş bildi de yan yana uçmayı, İnsan bilemedi, insanın elinden tutmayı.   Dağ bastı da bağrına her canlıyı, İnsan, açamadı insana kapısını.   Nehir bildi de denize karışmayı, İnsan insana karışamadı.   Ne yazık ki insan insanı anlayamadı…

Bir Ömürden Geriye Ne Kaldı?

  Bir Ömürden Geriye Ne Kaldı?   Birkaç sayılı nefes, Büyük yorgunluklar, Boşa harcadığım yıllar, Affı bile olmayan kırgınlıklar, Çok kısa sevinçler, büyük acılar, Keşke tanımasaydım dediğim kişiler… Kirâmen Kâtibi Melekleri’nin yazdığı: “Amel Defteri”   “Zaman diriyken kıymetlidir; ölenin vakti bol olur... ”

Benim Şeyhim Seni Hakk'a Yetirir

  Benim Şeyhim Seni Hakk'a Yetirir   Benim şeyhim seni Hakk'a yetirir, Nice müşkülleri onda bitirir, Muhammed'in sancağına götürür, Abdülkadir Sultân derler şeyhime…   Giderler gazâya çalarlar satır, Dâimâ yaparlar hoş gönül hatır, Bağdad'da türbesi nûr olmuş yatır, Abdülkadir Sultân derler şeyhime…   Âşığın yüreği yanar tutuşur, Ciğerin vâr ise var onda pişir, Her kanda çağırsan gelip yetişir, Abdülkadir Sultân derler şeyhime…   Dâim Allah ile şeyhimin işi, Dost deyince akar gözünün yaşı, Eşrefoğlu Rûmî anın dervişi, Abdülkadir Sultân derler şeyhime…   (Eşrefoğlu Rûmî Rahmetullahi Aleyh)

Bilirim Seni Yalan Dünyasın

Bilirim Seni Yalan Dünyasın   Bilirim seni yalan dünyasın, Evliyaları alan dünyasın.   Kaçan kurtulmaz senin elinden, Demir kafesler kıran dünyasın.   Sevdiğim aldın beni ağlattın, Dönüp yüzüme gülen dünyasın.   Süleyman tahtın sen viran kıldın, Masumlar boynun büken dünyasın.   Kaç kez boşaldın, kaç defa doldun, Ahir bizden de kalan dünyasın.   Felek değirmen çarh vurur döner, Onun suyunu savan dünyasın.   Yunus hep sema edip çarh vurur, Bizim çarhımız bozan dünyasın.   (Yunus Emre Kuddise Sirrûh)   Kelimeler: Çarh: Çark, tekerlek. Ordunun ilerisinde bulunan askerlerin yaptıkları tâlim. Çıkrık gibi dönen yuvarlakça bir cins dolap.

Aslında Kurallar Basit

Aslında Kurallar Basit: ·      Allah Teâlâ’dan korkarsan, hiçbir şeyden korkmazsın. ·      Allah Teâlâ’yı seversen, Allah da seni sevdiklerine sevdirir. ·      Allah Teâlâ’dan istersen, kimseden istemezsin. ·      Allah Teâlâ’yı bulursan, hiçbir şeyi kaybetmezsin. ·      Allah Teâlâ’yı kaybedersen, hiçbir şeyi bulamazsın. Ömrünüz mutlu, uzun ve bereketli olsun!

Kim Umar Senden Vefâyı

Kim Umar Senden Vefâyı   Kim umar senden vefâyı, Yalan dünya değil misin, Muhammed-i Mustafâ'yı, Alan dünya değil misin?   Yürü hey bî-vefâ yürü, Sensin hod bir köhne karı, Nice yüz bin erden geri, Kalan dünya değil misin?   Sihr ile donadup kendin, Meydâna salan semendin, Âleme mihnet kemendin, Salan dünya değil misin?   Kasd edip halkın özüne Toprak doldurup gözüne Ehl-i gafletin yüzüne Gülen dünya değil misin?   Eğer şâh ü eğer bende Her kişiyi salan bende Kimse mekân tutmaz sende Vîrân dünya değil misin?   Kimisini nâlân edip, Kimisini giryân edip, Âhir-i kâr uryân edip, Soyan dünya değil misin?   İşin gücün dâ'im yalan, Çok kişiden arta kalan, Nice kerre boşaluban, Dolan dünya değil misin?   (Azîz Mahmûd Hüdâyî Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî)   Kelimeler: V efa: Sevgide devamlılık; vefa, ihtiyaç hâlinde ona yardım etmektir. Arkadaş, öldükten sonra, onun çoluk çoc...

Babam Derdi ki:

Resim
Babam Derdi ki:                    Babam derdi ki: “- Sen ne zaman büyüyeceksin biliyor musun?” “- Ben toprak olunca... Çünkü, babalar ölünce çocuklar büyür... Keşke sen ölmeseydin de; ben hep çocuk kalsaydım! Der insanoğlu... Lâkin ölenler geri gelmez evlât...” “Her acı zamanla azalır!” diyenlere söyleyin! “Babasızlık acısı” zamanla çoğalıyor…   Allah Teâlâ ölmüş anne ve babalarımıza gani gani rahmet eylesin! Yaşayanlara uzun ömürler versin!

Allah Teâlâ’dan Başka Sığınılacak Yok

  Allah Teâlâ’dan Başka Sığınılacak Yok · Ben Allah Teâlâ’ya acizliğimle gittim, o bana merhametiyle geldi. · Ben Allah Teâlâ’ya günahlarımla gittim, o bana affıyla geldi. · Ben Allah Teâlâ’ya dertlerimle gittim, o bana dermanıyla geldi. · Ben Allah Teâlâ’ya imkânsız dualarımla gittim, o bana mucizeleriyle geldi. · Ben Allah Teâlâ’ya hastalığımla gittim, o bana şifasıyla geldi. · Anladım ki O'ndan başka sığınak, O'ndan başka sığınılacak yok!

Deli

Resim
Deli   Ağanın biri köyünde büyükçe bir konak yaptırmış. Açılış günü köyde yaşayan herkese yemek vermiş. Çoluk-çocuk, kadın-erkek, akıllı-deli. Deli lafın gelişi değil, gerçekten deliyi de davet etmiş çünkü hemen her köyde olduğu gibi o köyün de bir delisi varmış. Yemekler yenmiş. Köylüler ayrılırken; Ağa: “- Deliye sorun, bu konaktan ne istiyorsa alsın.” talimatını vermiş adamlarına. Delinin gözü bahçede bağlı duran beyaz ata takılmış ve: “- Bu atı istiyorum.” demiş. O at ise Ağa'nın gözdesiymiş. “- Hayır!” demiş Ağa, “- Başka bir şey istesin.” Deli ısrar etmiş, “- İlla da bu beyaz at.” diye diretmiş. Ağa da: “- Hayır!” demiş başka bir şey dememiş. Ziyafet bitmiş, ayrılık zamanı gelmiş. Deli konaktan melül-mahzun bir şekilde ayrılırken bir şeyler konuşuyormuş kendi kendine. Ağa'nın dikkatini çekmiş bu hâl ve: “- Gidin dinleyin bakalım.” demiş adamlarına. Deli sürekli şunu söylüyormuş: “- Sen isteseydin verirdi, Ağa da kim oluyor ki?” “- Sen...

Sen de Âmîn Der misin?

Sen de Âmîn Der misin?   Taşı mücevher, toprağı insan eden Allah’ım! Zerreyi Güneş, damlayı deniz eden Allah’ım! Herkesin sıkıntısını çözen, zorluklarını kolaylaştıran Allah'ım! Bizlere razı olacağın, sana layık ameller işlemeyi nasip eyle! Rabbim zorluklarımızı kolaylığa, darlığımızı bolluğa, günahlarımızı affa, hastalıklarımızı şifaya, karanlığımızı aydınlığa, dualarımızı kabule tedbil eylesin! Rabbim dualarımızı cevapsız bırakmasın!   Âmîn, velhamdü lillâhi Rabbil âlemin!

Hastayım Aney

Hastayım Aney…   Çok hastayım aney, haberin yoktur, Soranlar çoktur, sanma kimsem yoktur! Hepsinin dilinde bir ahtır, bir vahtır! Bana sen gibi, yanan kimse yoktur...   Çok hastayım aney, tâkatim yoktur, Lokmalar boğazımda birer oktur! İstemem ne bir ilaç, ne bir doktur! Doktorda anamın elleri yoktur...   Çok hastayım aney! heç halim yoktur, Ateşim herhal otuzdokuz, kırktır! Anasız kalmışam, kalbim kırıktır! Başka da teşhise heç gerek yoktur...   Çok hastayım aney! Mecalim yoktur, Rengim de solmuş, yüzüm apaktır! Damarımda senin çorban yoktur! Serumun şurubun faydası yoktur...   Çok hastayım aney, gülesim yoktur, Bu gece yanına gelesim çoktur! Gittiğin yerden geri dönüş yoktur! Bari rüyama gel aney, Vallahi haktır...   Çok hastayım aney, benim anam yoktur, Bu kadar hasret, Halis'e biraz çoktur! İstemem ne hemşire, ne bir doktur! Kimsede anamın elleri yoktur...   Halis Ünlü