Kayıtlar

Karınca (Bereket) Duası ve Sırrı

Karınca (Bereket) Duası ve Sırrı ﺑِﺴْﻢِ اﻟﻠّٰﻪِ اﻟﺮَّﺣْﻤٰﻦِ اﻟﺮَّﺣٖﻴﻢ اَللَّهُمَّ يٓا رَبِّ جَبْرَائِيلَ وَمِكَائِيلَ وَإِسْرَافِيلَ وَعَزْرَائِيلَ وَإِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ وَيعْقُوبَ وَمُنْزِلَ البَرَكَاتِ وَالتَّوْرَاتِ وَالزَّبُورِ وَالإِنْجِيلِ وَالفُرْقَانِ وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ العَلِي العَظِيمِ. لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ المَلِكُ الحَقُّ المُبِينِ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ صَادِقُ الوَعْدِ الأَمِينِ. يٓا رَبِّ، يٓا رَبِّ، يٓا رَبِّ، يٓا حَي، يٓا قَيومُيٓا ذَا الجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ أَسْئَلُكَيٓا رَبِّ العرش العَظِيم أَنْ تَرْزُقَنِي رِزْقًا حَلاَلَا طَيبًا بِرَحْمَتِكَ يٓا أَرْحَمَ الرَّحِمِينَ. يَمْلِيخَا مَكْثَلِينَا مثلينَا مَرْنُوشْ دَبَرْنُوشِ شَاذَنُوشْ كَفَشْطَطَيُّوشِ قِطْمِيرْ   Okunuşu: Bismillahirrahmanirrahim. Allahümme Yâ Rabbi Cebrâîle ve Mîkâile ve İsrâfile ve Azrâile ve İbrahime ve İsmaile ve İshaka ve Yakube ve münzilel berakâti vet Tevrâti vez-Zebûri vel İncili vel Furkan. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illa billâhil a...

Ey Siyonist İsrail, Katil Sürüleri…

Resim
Ey Siyonist İsrail, Katil Sürüleri… Ey Siyonist İsrail, katil sürüleri… Sürekli “Vaad edilmiş topraklar, Nil’den Fırat’a kadar…” diye haritalar yayınlıyor, rüyalar görüyor, zırvalıyorsun! Zerre kadar aklın varsa başına al! Türkiye ile savaşmak, İran’la cilveleşmeye benzemez. O vaad edlmiş topraklar dediğin Osmanlı toprakları, tapusu hâlen bizim! Bir gün aklını alıp başına vereceğiz. Toprakların üstü bizim altı sizin olacak… Yâ Rabbi en kısa zamanda Osmnlı’nın dirilişini; eski şaşalı günlerine dönüşünü bizlere göster!

Çöpler Ekmek Dolu…

Resim
  Çöpler Ekmek Dolu…   Çöpler Ekmek Dolu… Yine de pahalı diyorlar… Harman yerinde toz yutmayan; ne bilsin ekmeğin kıymetini…   Rabbimiz bizleri; israf etmeyen, verdiği nimetlere şükreden; bahtiyar kullarından eylesin!

Ölüm Nedir Hocam?

Ölüm Nedir Hocam?   Bir Gün Öğrencileri İmam’ı Gazâli Rahmetullahi Aleyh Hazretlerine: “- “Hocam! Ölüm nedir? Bize özel olarak anlatır mısın?” demişler. Velâyet nûru ile ölümünün çok yakın olduğunu anlayan İmam’ı Gazâli Hazretleri “Men lem yezuk, lem ya’rif” Yani: “- Tatmayan bilmez ki! Önce kendim tadayım! Sonra size anlatırım!” demiş. Öğrencileri: “- Aman hocam! Öldükten sonra sizinle nasıl bağlantı kurarız?” dediklerinde: Gülümseyerek, yalnızca: “- İnşâ Allah!” diye cevap vermiş. Gerçekten aradan çok geçmeden İmam’ı Gazâli Hazretleri ölümü tatmış ve öldüğü gece öğrencilerinin rüyalarına gelerek: “- Allah dostları sözünü tutar. İşte, bugün ölümü tattım ve sözümü tutmak için rüyanıza geldim!” demiş. “- Abdestimi tazeleyip, sabah namazını kıldıktan sonra, yalnızca odama çekildim ve ölüm meleğini beklemeğe başladım. ‘Lâ ilâhe illallah’ diye zikir ederken, bir anda odamı nur kapladı ve bütün hücrelerim nur oldu. Başımı kaldırıp yukarı baktım. O nurun etkisi ile...

Hakka Doğru Gidiyorum

Hakka Doğru Gidiyorum   Yaşımız atmışa vardı, Hakka doğru gidiyorum. Bedenimi dertler sardı, Hakka doğru gidiyorum.   Çocuk iken koşamadım, Gençliğimi yaşamadım. Bu dünyadan adım adım, Hakka doğru gidiyorum.   Hakkın badesini içti, Anam babam öte göçtü. Bunca ömür gelip geçti, Hakka doğru gidiyorum.   Gül gibi yüzümüz soldu, Saçımız bembeyaz oldu. Hayattan geri ne kaldı? Hakka doğru gidiyorum.   Yusuf vay koca dünya vay, İki gün gibi geçti ay. Yaşadımsa yaşadım say, Hakka doğru gidiyorum. Yusuf Tuna

Sahtekâr

  Sahtekâr                     Arkadaşımsın derler, sonra söverler; Çıkarı varsa senden, seni överler; Fırsatını bulunca, bil ki döverler; Öyle sahtekârlardan, koru kendini...   Çıkar varsa, helale haram katarlar; Dünya malı için, dostunu satarlar; Garibi tanımaz, zengini tutarlar; Öyle sahtekârlardan, koru kendini...   Arkadaşız diyerek, kandırır seni; Onun kalbinde saklı, amansız kini; Doğruyu söylemezler, paradır dini; Öyle sahtekârlardan, koru kendini...   İnan tutulmayacak, laflar ederler; Sana zarar verince, çekip giderler; Çıkar uğruna senden, özür dilerler; Öyle sahtekârlardan, koru kendini...   Aldırmaz hiçbiri, tükürsen yüzüne; Güvenip dost diye, inanma sözüne; Hiç geri durmaz, kestirirse gözüne; Öyle sahtekârlardan, koru kendini...   Güvenerek onlara, sırrını verme; Sözlerine inanıp, doğrudur deme;...

Gidiyorum Hakka Doğru

  Gidiyorum Hakka Doğru   Ömür dediğin bir nefes. Gidiyorum Hakk’a doğru... Güç azaldı bitti heves. Gidiyorum Hakk’a doğru...   Ta Âdem’den Nuh’tan beri Aradım özde cevheri. Kalmadı gözümün feri. Gidiyorum Hakk’a doğru...   Zevk almam dünya tadından. Gönül geçti muradından. Bıktım canın feryadından. Gidiyorum Hakk’a doğru...   Gördüm arzuyla kamberi. Yanmışlar ezelden beri. Gidenler dönmüyor geri. Gidiyorum Hakk’a doğru...   Dünya sanki bir bilmece. Gidiyorum gündüz gece. Azrail başa gelince. Gidiyorum Hakk’a doğru...   Zalimdir feleğin fendi. Ömür bitti yol tükendi. Yalan dünya beni yendi. Gidiyorum Hakk’a doğru...   Takat biter can yorulmaz. Korhani Yolda durulmaz. Azrail’e yol sorulmaz. Gidiyorum Hakk’a doğru...   Âşık KORHANİ/Kanber ORHAN

Benim Anam Erzurumludur

Benim Anam Erzurumludur   Şerefle tarihe yazmış adını; Çünkü benim anam Erzurumludur... İstiklal uğruna kurmuş vadini; Çünkü benim anam Erzurumludur...   Kolay mı tarihe destan yazması; Silahları, balta, kürek, kazması; Sargı olmuş yemenisi yazması; Çünkü benim anam Erzurumludur...   Doksan Üç Harbi’nden geliyor izi; Şehit Erzurum’un dağları düzü; Araştırdım anam öz DADAŞ kızı; Çünkü benim anam Erzuruludur   Benim anam analardan baş idi; Şehit vermiş iki gözü yaş idi; Sırtında cepheye mermi taşıdı; Çünkü benim anam Erzurumludur...   Bakışıyla şimşekleri çakardı Hançerini kurşağına takardı Düşman baş kaldırsa karsı çıkardı Çünkü benım anam Erzurumludur...   Yaranî sevdiğin Hak’tır vatandır; Şehitleri toprağında yatandır; Bu dediğim ana Nene Hatundur; Çünkü benim anam Erzurumludur......   Aşık Cengiz Yârani

Oğula Nasihat

  Oğula Nasihat   Yıllardır anlattım sana sırrımı, Onu yâd ellere bildirme oğul... Bırakır giderim servet varımı, Sahip ol elinden aldırma oğul...   Babanın sözüne ne olur küsme, Fırtına misali dağlarda esme, Hısım akrabayı kapıdan kesme, Dostluğu aradan kaldırma oğul...   İnşallah olursun iyi bir insan, Beyhude dolanma görürsün ziyan, Gaflette yatarsan çok erken uyan, Düşmanı üstüme güldürme oğul...   Doğru çalış helâl kazan helal ye, Sana ne söylersem dinle deki e, Ne olduğun deme ne olurum de, Kem söz ile yürek deldirme oğul...   Eğer yapmıyorsan bir gönül yıkma, Kendine sahip ol ahlâktan çıkma, Kendini bilmezle oturup kalkma, Ölmeden sen beni öldürme oğul...   Çok güvenme gençliğine varına, Kem göz ile bakma elin yârine, Çünkü kanat germiş yavrularına, Onu yuvasından aldırma oğul...   Yarani boş lafla halkı aldatma, Aldanan kendinsin kendin avutma, Aslın Türk ve Müslümandır un...

Özledim Gardaş

  Özledim Gardaş   Gayri o köylerden göçüp geldik de; Dağını taşını bi başka özledim gardaş... Baba ocağını viran ettik de; Adam gibi bir gün görmedikgardaş...   Ne havası tutar köyü ne suyu tutar; Bırakmaz bu şehir bizi de yutar; Can dediğin ucuz mudur bu kadar; Düştük kaldıranı görmedik gardaş...   O boyanın cilanın altı hepten dert yükü; Sonradan görme çoğu sırtında kürkü; Kapılmışlar popa caza bilmezler türkü; Kaval sesi koyun sesi özledim gardaş…   Yazılarda çelik çomak oynardık; Yavan ekmek kuru soğan ile doyardık; Eve geç geleni köyde kınardık; Çoluk çocuk eve gelmiyor gardaş...   Yabanda yazıda ayağımıza diken batardı; Rahmetli ninem bir kara sakız yapardı; Ne doktor arardı ne ilaç arardı; Hapşırsak doktordan beri gelmiyok gardaş...   Köyde gelin pınar başında kalsa; Bir iki komşuyla az lafa dalsa; Evi dar ederdi oğlana kalsa; Şimdi eve hiç gelmese bir şey demiyo gardaş...   V...