Kayıtlar

Etme

  Etme   Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.   Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı? Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.   Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru. Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.   Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için… Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.   Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi, Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.   Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan. Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.   Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan. Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.   Âşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer; Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.   Ey, cennetin cehennemin elinde olduğu kişi, Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.   Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,...

Anneler Günü

Anneler Günü   Rabbimiz sağ olan annelerimize uzun ömürler versin! Ölenlere gani gani rahmet eylesin! Bütün erkeklerimizi ve hanımlarımızı Batının kokuşmuş ve iğrenç değerlerinden kurtarsın! İslâmiyet’in Asr-ı Saadetteki ulvi değerleriyle donatsın! Âmîn velhamdü lillâhi Rabbil âlemin!

Önemliden Daha Önemli, Acayip Olandan Daha Acayip…

Önemliden Daha Önemli, Acayip Olandan Daha Acayip …   İmam-ı Şafî Rahmetullahi Aleyh’e soruldu: “- Ey imam! Bizleri öyle şeylere yönlendir ki, önemliden daha önemli, acayip olandan daha acayip, zor olandan daha zor, yakın olandan daha yakın olsun!”. O da buyurdu:   “- İnsanların tevbe etmesi gereklidir, lâkin günahları terk etmesi daha önemlidir!” . “- Hayat şartlarında zamanını boşa geçirmek acayiptir. Lâkin insanların dünya ve ahiretin hayat şartlarından gafil olması daha acayiptir!”. “- Musibetler özerinde sabır etmek zordur. Lâkin sevapların elden çıkması daha zordur!”. “- Arzu ve istenilen şeylerin tamamı yakındır. Lâkin ölüm hepsinden daha yakındır!”. Diye cevap buyurdular...

Sırat Köprüsü Nasıl Bir Yer? İlk Kimler Geçecek?

Sırat Köprüsü Nasıl Bir Yer? İlk Kimler Geçecek?   Bundan sonra cehennem köprüsü kurulur. Ümmetini onun üstünden en evvel geçiren ben olurum. O gün rasûllerin duaları “ اَللّٰهُمَّ سَلِّمْ سَلِّمْ : Allâhumme sellim sellim: Allah’ım, selâmet ver, selâmet ver!”dir. Sırat Köprüsü’nde saʻdân dikenlerine benzer birçok çengeller vardır. Sizler saʻdân dikenlerini gördünüz mü?” Sahâbîler:   “‒ Evet gördük yâ Rasûlallah!” dediler. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) devamla şöyle buyurdular: “‒ İşte bu çengeller saʻdân dikenlerine benzerler. Ancak şu var ki, ne kadar büyük olduklarını Allah Teâlâ’dan başka kimse bilemez. İşte bu çengeller insanları (kötü) amellerinden dolayı kapıp alırlar. Kimi kötü ameli sebebiyle helâk olur, kimi yere serilip (günâhı nisbetinde) yara aldıktan sonra kurtulur. Nihayet Allah Teâlâ kulları arasındaki meselelerde hükmünü tamamladıktan sonra, cehennem ehlinden Allah’tan başka ilâh olmadığına şehâdet edenler içinden dilediklerini çıkarmayı murâd edince ...

Komşunun Duası

Komşunun Duası   Dini bütün yaşlı ve fakir bir kadın her sabaha duâ ve hamd ile başlardı: “- Allah’ım, bize verdiğin nimetler için, Sana şükürler olsun.” Kadının sefaletine rağmen nasıl şükredebildiğine şaşıran yan komşusu hemen onu tersleyerek: “- Allah seni unuttu zavallım, unuttu!” derdi. Bir akşam komşusu yaşlı kadına oyun oynamak maksadıyla içinde meyve, sebze, ekmek vs olan torbayı kapısının önüne bıraktı. Ertesi sabah teyze kapıyı açıp da yiyecekleri görünce sevinçle: “- Bu gönderdiğin yiyecekler için, Sana şükürler olsun Allah’ım!” dedi. Bunun üzerine, onu seyreden komşusu seslendi: “- Allah seni unuttu be kadın! O yiyecekleri ben aldım!” Ancak yaşlı kadın hiç istifini bozmadı: “- Yüce Allah’ım! Sana ne kadar şükretsem azdır. Hem bu yiyecekleri göndermişsin, hem de parasını Seni unutup gaflete dalan bir kuluna ödetmişsin!”

Ahirete Yarayacak İşler

  Ahirete Yarayacak İşler   Süleyman bin Ceza Rahmetullahi Aleyh hazretleri buyurdu ki: “Bütün ibadetlerin kabul olmaları için; 1- Önce insanın Ehl-i sünnet itikadında olması ve ibadetlerin sahih olmaları, 2- Sonra, ihlâs ile yapılmaları 3- Ve insanın üzerinde kul hakkı bulunmaması şarttır.   Hadisi şerifte, “Başkalarına gösteriş için namazını güzel kılan, yalnız olduğu zaman böyle kılmayan, Allah’ü Teâlâ’yı tahkir etmiş olur!” ve “Sizde bulunmasından en çok korktuğum şey, şirki asgara yakalanmanızdır. Şirki asgar, riya demektir!” ve “Dünyada riya ile ibadet edene, kıyamet günü, ey kötü insan! Bugün sana sevap yoktur. Dünyada kimler için ibadet ettin ise, sevaplarını onlardan iste denir.” ve “Allah’ü Teâlâ buyuruyor ki, benim şerikim yoktur. Başkasını bana şerik eden, sevaplarını ondan istesin. İbadetlerinizi ihlâs ile yapınız! Allah’ü Teâlâ, ihlâs ile yapılan işleri kabul eder!” buyuruldu.   Resulullah Muaz bin Cebel Radiyallahü Anh’ı, Yemen’e va...

Müslümanın Korkması Gereken Hususlar...

Müslümanın Korkması Gereken Hususlar... Bir insan yaşadığı şu dünya hayatında imanını muhafaza edebilmiş ve imanla son nefesini verebilmişse bahtiyardır. İşte bu ona kâfi gelir...             Müslümanın bazı hususlarda çok korkması gerekmektedir. İmansız ölmekten korkmak...              En çok korkulması gereken şey bu olmalıdır. Bir insan yaşadığı şu dünya hayatında imanını muhafaza edebilmiş ve imanla son nefesini verebilmişse bahtiyardır. Bu ona kâfidir. Bu saâdete kavuştuktan sonra bütün dünya saltanatını birden kaybetmiş olsa bile, bir kıymet ifâde etmez. Allah korusun, imansız olarak ölen kişi, yaptığı hiçbir ibadetin, hiçbir iyiliğin karşılığını göremez, sonsuz olarak Cehennemde yanacaktır. İnsanoğlu, imkânları nisbetinde her şeyin en iyisini, en güzelini elde etmeye çalışır. Evin en güzelinde oturmak, arabanın en iyisine binmek ister ve buna benzer şeylerin en kıymetlisini kendisine ya...

Çöldeyim, Susuzum…

  Çöldeyim, Susuzum…   Çöldeyim, susuzum, Kuyularda Yusuf’um,   Sözlerin bana Züleyhâ, Ateşlerde İbrahim’im,   Gözlerin bana derya, Sancılar içinde Meryem’im,   Bakışın bana İsa, Yaralar içinde Eyyub’um,   Hasretin bana şifa, Ölüler içinde bir ölüyüm,   Ellerin bana musalla…   Mevlâna Celâleddin Rumi Kuddise Sirrûh’tan Şems-i Tebrizi Kuddise Sirrûh’a Mektup

Derler

  Hanımsız ev, Susuz kuyu gibidir… Huzursuz ev Dikenli tarla gibidir...   İtaatsiz evlât Eğitimsiz at gibidir… İbadetsiz hayat Ot bitmeyen çöl gibidir...   Şükürsüz nimet, Kabul görmeyen dua gibidir... İnançsız insan, Rotasız gemi gibidir...   Dürüst olmayan insan, Atıl peçete gibidir... İlmi ile amel etmeyen âlim, Makyajlı bayan gibidir...   Âşık DEHA der ki; Her şeyin başı insan. İnsana elzemdir iman. Allah'tan korkmayan insan! Sanki bir vahşi hayvan…   Âşık DEHA (Deham İÇTEN)

Ey Habersiz Bu Dünyanın Vefası Yok

  Ey Habersiz Bu Dünyanın Vefası Yok   Ey habersiz, bu dünyanın vefâsı yok, Âhirete yanmaz mısın ey zâlim? Hakk emrini tutmayıp burada güç kılarsın, Bir Allah’tan korkmaz mısın ey zalim?   Kıyâmet gün Allah’ım özü hâkim olacak, Güç gösterenlerin tümünden öcünü alacak, Cennetlik-cehennemlik hepsini soracak, Öleceğim diye sanmaz mısın ey zalim?   Ölüp varsan, kabre malın ele girmez, Mal acısını görürsün, şüphe değil, Aş versen, haram olsa, fayda olmaz, Kabirde yalnız yatmaz mısın ey zalim?   Karanlık kabrin ara, zorluk olası, Yemişlerin ağu-irin, kan olası, Yılan, çıyan ateşi sana giysi kılası, İşitip, ibret almaz mısın ey zalim?   Burada ibret almayıp, kabirde ibret alasın, Girince ateşli sorgucu, onu göresin, Kurtulmaya yer bulamayıp mahzun olasın, Yanar ateşten korkmaz mısın ey zalim?   Kabre girer cehennem ateşi heybet ile, Korkmayan, korkacak orada ibret ile, Fayda olmaz o şu günü hasret ile,...

İşte Geldik Gidiyoruz…

  İşte Geldik Gidiyoruz…   Bâkî sandık bu dünyayı, Heder ettik günü, ayı, Koskoca ömrümüz zâyi…   Her geçen gün bitiyoruz, İşte geldik gidiyoruz…   Ümit yok yarına dair, Manzara ortada,zâhir, Fitnede,fesatta mâhir…   Söze yalan katıyoruz, İşte geldik gidiyoruz…   İnsanlar suçlu avında, Demir dövülür tavında, Gör ki haksız yok savında…   Çırpındıkça batıyoruz, İşte geldik gidiyoruz…   Para olmuş anayasa, Gayri tanımayız tasa, Boş gönlümüzdeki kasa…   Ruhumuzu satıyoruz, İşte geldik gidiyoruz…   Beğenmez amiri memur, Hepimizin özü çamur, Çok su götürür bu hamur…   Her gelene çatıyoruz, İşte geldik gidiyoruz…   Kafalar akşamdan demli, Garibanın gözü nemli, Patronlar yukardan yemli…   Zehir zıkkım tadıyoruz, İşte geldik gidiyoruz…   Çalışanı mumla ara, Nasıl düşmeyelim dara? Çekil aradan Ankara...   Hep yan gelip yatıyoruz...